Bu Bayramda Nereye Gidiyoruz

Kadın: Hayatım bu bayramda nereye gideceğiz?

Erkek: Nasıl yani?

Kadın: Anlamadın. Sorun değil, açıklayayım; ‘Gitmek’ fiili ‘Çıkmak, ulaşmak, bir yere doğru yönelmek’ şeklinde açıklanabilir. Yani bu evden çıkıp başka bir yere yönelecek miyiz, başka bir yere ulaşacak mıyız?

Erkek: Hayatım çok teşekkür ediyorum. Sayende yeni bir şey öğrendim. Bu kelimeyi yıllardır anlamını bilmeden kullanıyormuşum.

Kadın: Hayatım dalga geçmeyi bırakır mısın? Nereye gideceğiz?

Erkek: Senin annenlerin yazlığına gidelim.

Kadın: Oldu! Tüm tatil boyunca yemek, çamaşır bulaşık ile uğraşayım.

Erkek: O zaman benimkilerin yanına gidelim.

Kadın: 9 günlük tatil var. Hepsini sizinkilerin yanında mı geçirelim?

Erkek: Ne var ki hayatım? Güneş, deniz, kum, ful pansiyon. Babam, annem sağ olsun.

Kadın: Ben kendimi rahat hissetmiyorum.

Erkek: Neden ki? Annemler seni çok seviyorlar. Yoksa benim görmediğim bir şey mi oldu?

Kadın: Hayır. Bak haklarını yemeyeyim. Kesinlikle çok iyiler. O kadar iyiler ki annen bana hiçbir şey yaptırmıyor evde. Bu durumda da ben rahatsız oluyorum.

Erkek: O zaman sen de bir şeyler yap daha çok rahat et (güler).

Kadın: Hayatım; canım, kıl yumağım.

Erkek: Ardından fırça gelecek bunun.

Kadın: Nereden anladın?

Erkek: Ne zaman bana ‘Kara kedim’ yerine ‘Kıl yumağım’ desen arkasından fırça geliyor.

Kadın: Yok yok, fırça atmayacağım. Sadece şunu söyleyeceğim. Bu bayram farklı bir şey yapalım. Bak herkes bir yerlere gidiyor. Mesela bak Berrinler geçen sene Yunan adalarına gitmişlerdi. Her şey çok uygunmuş.

Erkek: Birincisi Yunanlıların geçmişte bize yaptıklarını unutmadım, paramı Yunanlılara vermem, isterse bedava olsun. İkincisi bizimkiler başka şeylerle uğraştığından onlar bizim adaları işgal edip bayrak dikiyorlar, sonra da gelsin paralar. Sen son yıllarda 50 küçük adayı böyle aldıklarını biliyor musun?

Kadın: Bana ne? Ya da sana ne? Başbakan mısın? Cumhurbaşkanı mısın? Deniz kuvvetleri komutanı mısın? Sen tatiline, keyfine bak.

Erkek: Sorunda burada zaten. Herkes keyfinde.

Kadın: Hayatım, kara kedim, sarmanım benim -bak güzel şeyler söyleyeceğim demek ki- madem rahatsız oluyorsun başka bir yere gidelim. Bodrum, Çeşme, Fethiye mesela.

Erkek: Valla hayatım orada da bir akşam yemeğine 300 lira verince hiç de iyi vakit geçirmiyorum. Hem 2017 sonuna kadar taksitlerimiz olduğunu biliyorsun. O kadar paramız yok anlayacağın.

Kadın: Ful pansiyon olan yerler var, kredi kartından taksit yaparız.

Erkek: Bak gerçekten o hiç aklıma gelmedi. Hay aklınla bin yaşa. Kredi kartını başkası ödediği için sorun yok. Tamam oldu!

Kadın: Offf. Valla yeter ama. Ben bu tatilde arkadaşlarımın oradan buradan fotoğraflarını ‘like’lamak istemiyorum. Oturduğum yerde sinir oluyorum.

Erkek: Ülke yansa senin arkadaşların sürekli eğlence, gezi ve yemek fotoğraflarını koyuyorlar. Neydi o senin solcu bir arkadaşın? Cemal miydi? Sürekli ‘Emperyalist güçlerin ülkemiz gençlerini nasıl da dejenere ettiğini, moda şeyler yaratarak insanların hiçbir şey düşünmeyen, sadece önlerine konulanı yiyen birileri yapılmak istendiğini’ yazıp duruyordu. Sonra ne oldu? Beyefendi bilmem ne beach kulüpte dans ederken etiketlendi.

Kadın: Hayatım! Bana ne Cemal’den Cemil’den? Biz bu bayramda nereye gidiyoruz?

Bu Bayramda Nereye Gidiyoruz