Bu Yılbaşında Ne Yapıyoruz?

Kadın: Hayaaaatııımm.

Erkek: Canım.

Kadın: Bu yılbaşında ne yapıyoruz?

Erkek: Bilmem. Ne yapıyoruz?

Kadın: Dalga geçme hayatım ya. Ne yapacağız yılbaşında?
Erkek: Ben be onu soruyorum işte. Genelde senin planladığın şeyleri yaptığımız için bende onu soruyorum sana.

Kadın: Genelde benim planladıklarım mı? Pardon ama bütün bunlar ne zaman oldu? Bana hatırlatır mısın?

Erkek: Mesela geçen sene. Ben oturup baş başa, şöyle romantik bir yemek yiyelim demiştim. Kendime geldiğimde bir barda sahnedeydik.

Kadın: Canım ne barı sende. Orası bir restorandı. Ama yılbaşına özel bir program yapıp bir köşeyi insanlar oynasınlar, eğlensinler diye pist yapmışlardı. Hem senede bir tane özel gün var. Bir gün oynamışız çok mu? Evde mi geçirelim yani?

Erkek: Neymiş bu yılbaşının diğer günlerden farkı acaba? 25 saat mi sürüyor mesela? Ya da o gün evde geçirenlerin ertesi gün boynuz ve kuyrukları mı çıkıyor?

Kadın: Yılbaşını nasıl geçirirsen o sene öyle geçermiş. Eğlenelim, tüm yılımız eğlenceli geçsin.

Erkek: Al işte bir saçmalık daha. Yani biz geçen sene oynayarak girdik, tüm sene oynadık öyle mi?

Kadın: Ama ne güzel oynamıştık değil mi? Gerçi sen her zamanki gibi baştan bir iki naz ettin ama maşallah sonradan bir açıldın, dansözü sahnen atıyordun neredeyse.

Erkek: Canım biraz kaçırmıştım tabii. Sende maşallah işin gücün yok onları videoya çekip ortak WhatsApp grubunda anında paylaştın. Bizim yeğen de ‘Amca maşallah dansözden iyi kıvırıyordun’ dedi. Çoluk çocuğun ağzına sakız olduk sayende.

Kadın: Aman be hayatım. Boş ver gitsin. Hem o yeğenin gitsin meymenetsiz suratlı babası ile dalga geçsin.

Erkek: O meymenetsiz suratlı dediğin ağabeyim oluyor canım!

Kadın: Ağabeyin olması onun meymenetsiz biri olduğunu değiştirmez canikom. İyi ki sen onun gibi değilsin. Allah karısına sabır versin. Ben o suratı bir gün çekmezdim.

Erkek: Sanki karısı bir melek de. Ne farkı var? Belki ağabeyim farklı bir kadına denk gelseydi onun da yüzü gülerdi.

Kadın: Eeee görüyorsun yani. Herkes senin kadar şanslı değil. Bana denk geldin sürekli yüzün gülüyor.

Erkek: Valla helal olsun. Her şeyden kendine bir pay çıkarmayı biliyorsun.

Kadın: Neyse neyse. Konuyu değiştirmeyelim. Yılbaşında ne yapıyoruz?

Erkek: Annenlere gidelim.

Kadın: Ya saçmalama. Zaten neredeyse 20 yılı onlarla karşıladım. Her sene de PTT yaptık. (Pijama, Terlik, Televizyon) Bir gün o adam annemi bir yere götürmedi arkadaş! ‘Baba neden annemi dışarı götürmüyorsun?’ dediğimizde de ‘Zamanında götürdüklerime saysın’ diyordu. Paraya kıyamıyordu tabii.

Erkek: Haklı değil mi? Bir memur maaşı ile üç çocuk büyütüp okuttu. Hepinizi meslek sahibi yaptı. Biz ikimiz bir çocuğu zor okutuyoruz.

Kadın: Okuttu dediğin ne Allah aşkına? Bizim gibi özel okul parası mı veriyordu? O zaman eğitim iyiydi, şimdiki gibi bozulmamıştı. Hepimiz de devlet okulunu bitirdik. Üniversite okurken millet gibi ne giyindik, ne eğlendik. Hep eksik hissettim kendimi. Ben bir montu kaç yıl giydim biliyor musun?

Erkek: Biliyorum 3 yıl giydin ve bunu daha önce de birkaç kez anlattın. Sonuçta imkanları o kadardı. Hem adam ne yaptıysa sizin için yaptı.

Kadın: Benim için mi? Ben ne istedim bugüne kadar onlardan? Ne aldım?

Erkek: Sen almadın ama küçük eniştenin kredi borcunu kim kapattı? Peki ya eve gelen hacizi kim durdurdu? Sizinkiler.

Kadın: O da kız kardeşimin ve o küçük beyinli küçük eniştemin suçu. Hiçbir zaman ayaklarını yorganlarına göre uzatmadılar. Zaten o evin küçüğü olduğu için babam onu hep şımarık yetiştirdi. Hep en nazlı o oldu. Okutup meslek sahibi yaptılar, yetmedi hala para veriyorlar. Onun yüzünden bir gün rahat yüzü görmediler zavallılar.

Erkek: O zaman gel şöyle yapalım, onları da alıp bir termal otele gidelim yılbaşı için. Onlar sıcak suya girer masaj yaptırırlar, akşam da çocuğa bakarlar. Bizde gece eğleniriz. Ne dersin? (Göz kırpar)

Kadın: Akıllı, düşünceli, romantik erkeğim benim. İyi ki böyle bir kocam var. İyi ki seninle evlenmişim. Gel buraya gel, gel (sarılıp öper).

Bu Yılbaşında Ne Yapıyoruz?