Erkeksiz Bir Dünya: Ohhh

Bundan sonra tüm yazılarımı kadınlar için yazacağım. Gördüğüm kadarıyla erkeklerin benim yazımı pek okudukları yok. Çünkü yorumların ya da eleştirilerin çoğu kadınlardan geliyor. Tabi ‘cinsler arası kıskançlık’ hastalığı ya da ‘Ulan bu adam bile ünlü oldu ben olamadım’ düşüncesiyle erkekler benim yazılarıma ilgi göstermiyor olabilir.

Açıkçası bu durum beni üzüyor. Erkeklerin görüşlerini, fikirlerini, olaylar karşısında tepkilerini bu köşede yazdıkça, bayanlar sanki gizli bir organizasyon ile bir araya gelmiş gibi topyekun saldırıya geçiyorlar. Dönüp baktığımda, yorum yapıp bana destek olan bir tane erkek yok. Ben de o durumda kendimi ordu karşısına tek başına çıkmış gibi hissediyorum.

Neden öyle diyorum? Efendim geçen gün yazdığımız ‘Güzel ve Akıllı Kadın’ yazım en çok okunan yazılardan biri oldu.

 ‘İyi ya işte daha ne istiyorsun? Okunmak iyi bir şey değil mi?’ diye söylüyorsunuz, biliyorum.

‘Evet okunmak çok iyi bir şey. Ancak ondan sonraki eleştiri ve yorumlar ne olacak?’ diyeyim

‘Kardeşim madem yazarsın eleştiriye açık olacaksın. Okurların fikirleri önemlidir. Ona göre yeni yazılarında o fikirlere göre hareket edeceksin’ diyorsunuz.

Orası öyle tabi ama keşke mesaj atan kadınlardan bazıları da ‘Teşekkür ederiz. Olaya farklı bir bakış açısı getirmişsiniz’ diye yazsalar. Oysa ‘Çok cinsiyetçi yaklaşımınız var’ diye yazıyorlar. Üzülüyorum’

Bana birazda haksızlık ediyorsunuz sevgili bayanlar. Çünkü ben yazılarımda, size ‘Erkek dünyası ve fikirleri’ konusunda biraz da ipucu veriyorum. ‘Erkeklerin düşüncesi mi var?’ ya da ‘Erkekler bir tek şey düşünür. Onu da biliyoruz zaten’ diye acı acı gülmeyin,  çoğunluğu tek tuşla çalışıyor olsa da arada komplike modelleri de var. Bunu da unutmayın.

Dün bana gelen mesajların birinde de kendisi de çok güzel olan ama başka bir şehirde yaşayan, dolayısıyla aslında üstüne alınmaması gereken bir doktor arkadaşım ‘Sen bizim mezunlar toplantısına gel, o arkadaşını da getir. Hem güzel hem de akıllı doktor kadın görsün’ diye yazmış. Bende ‘Bunu yazının altına neden yazmadın?’ diye sordum’ Utandım, bu kız çok iddialı derler’ diye gülme sembolü ile beraber cevap vermiş.

‘Peki başka kaç kişi sayabilirsin?’ dedim.

‘Bak işte mesela filanca kişi’ diye resimli bir mesaj attı.

 Karşımda 40lı yaşlarda ama son derede bakımlı, formda, Ebru Şallı’nın vücudu gibi  bir vücuda sahip güzel bir kadına ait resim vardı. Arkadaşımın bahsettiği ismi biliyordum ama isim ile resim arasında bir bağlantı kuramadım. Çünkü Tıp fakültesinde sıradan bir görüntüye sahip olan o bayan Doktorumuz sanırım ‘tıptaki gelişmeleri iyi değerlendirmiş’ ya da ‘Beni baştan yarat’ programı sonrası bu hale gelmişti.

Bu gün o resmi ‘Sizin hastanede güzel doktor göremedim’ diyen arkadaşıma Whatsapptan attım. ‘Bak oğlum işte hem güzel hem de Doktor’ diye bir notla beraber.

Cevap geldi ‘Hacı bu gerçekten güzelmiş. İsmi ne? Nerede çalışıyor? Bekar mı? kaç yaşında? Telefonu var mı?’ diye arka arkaya sorularla beraber. Tabi ben Doktor hanımın Bursa da çalışan bir fizik tedavici olduğunu söylemedim

Mesajlardan birinde bir Psikolog arkadaşım ‘Sürekli okuyup, yazıp, kafa yorarken ve erkeklerle uğraşırken güzellik ne kadar korunabilir? Kilo meselesine gelince bunu erkekler içinde irdelemeni rica ederim’ diye yazmış.

Çok haklı.

Çok haklı çünkü biz kadınlara laf söyleyelim derken etrafta kıl yumağı halinde dolaşan, sağa sola tüküren, sabah kalktığında yüzünü bile yıkamaktan aciz, evrimin ilk basamaklarında kalmış, tüm sorunlarını ‘hırlayarak’, kaba kuvvetle çözmeye alışmış hemcinslerimle ilgili bir değil, birkaç yazı yazmam lazım.

Lazım ama ‘Aslında bunu kadınlar hoşlandığı için yapıyorlar’ desem yine bir mesaj bombardımanı başlayacak. Mesaj yazmaya başlamadan önce bir iki dakika şu cümleleri de okuyun lütfen.  Bakın çevrenizdeki dizilere, tüm başrol oyuncuları kızı kolundan tuttuğu gibi oradan oraya sürükleyen, kızın dans ettiği adamı tartaklayan, dövüp sonra ‘seviyorum ulen, ondan dövdüm’ diyen tiplerden oluşmuyor mu? ‘Kadınlar da bana kızdı, dövdü öyleyse beni seviyor’ demiyorlar mı? Bunu seyreden ergenlerin benim gibi nazik, tüm sorunlarını konuşarak halletmeye çalışan, efendi, duygusal, bakımlı birini örnek almaları mümkün mü? 

Siz herhangi bir dizide  ‘Sen bugün hangi kitabı bitirdin aşkım?’ diye bir diyaloga rastladınız mı?

‘O dizilerin senaristleri de hep erkek canım’ diyorsunuz. 

‘Her şey erkeklerin suçu canım. Onlar olmasa dünya ne güzel olurdu’ diyeyim.

Olsun mu?

Erkeksiz Bir Dünya: Ohhh