Hangi Filme Girelim?

Kadın: Aşkım sinemaya gidelim mi bugün?

Erkek: Yorgunum canım ya. Evde bir şeyler izlesek.

Kadın: Senin bu yorgunluğun kronik bir hal almaya başladı.

Erkek: Hemen tanıyı koydun doktor hanım. Ne tedavi öneriyorsun?

Kadın: Akşam sevgilini alıp önce bir şeyler yemeğe götürmeni, sonra da romantik bir aşk filmi senin psikolojine iyi gelecektir.

Erkek: Peki öyle yapalım. Yemek yerini sen seç ama filmi ben seçeceğim.

Kadın: Tam tersini yapalım. Sen yemek yerini seç, ben filmi seçeyim. Çünkü bizim Seçil geçen hafta bir filme gitmiş, onu ısrarla önerdi. Ona gitmek istiyorum.

Erkek: Neymiş o film?

Kadın: ‘Sorun Yaratan Adam’ diye bir film.

Erkek: Şu sıkıcı kuzey ülkelerinden birinde geçiyor olmasın da. Geçen gittiğimiz baymıştı.

Kadın: Biliyor musun bu filmi? Duydun mu yani?

Erkek: Yoo. Nerden çıktı o?

Kadın: Filmin nerede geçtiğini bildin de ondan diyorum. Film bir İsveç-Danimarka yapımı. Holtenberg’in son filmi.

Erkek: Valla bilmiyordum ama bu durumda o film benim psikolojimi açacağına tam tersine beni bunalıma sokar. Zaten adından da belli. Yeterince sorunum var benim. Birde sinemaya gidip sorunlu bir adamın bunalımlı hayatına para vermek istemiyorum.

Kadın: Ama ben o filme gitmek istiyorum.

Erkek: Git o zaman hayatım. ‘Zararın neresinden dönersen kârdır’ derler. En azından ikimiz para bayılmamış oluruz.

Kadın: Senin bu cimriliğin bazen bende ciddi kaygı oluşturuyor.

Erkek: Ne ilgisi var ki şimdi bunun cimrilikle? Hiç keyif almayacağım bir filme gitmek ve hayatta hiç kullanmayacağım, lazım olmayan bir ürünü almak aynı şey değil mi?

Kadın: Senin keyif almadığın bir şey olabilir ama benim son derece keyif aldığım bir şey. Benim için buna katlanabilirdin. Bazı şeylere senin için katlandığım gibi.

Erkek: Mesela neye?

Kadın: Mesela senin şu futbol maçlarına. Maç esnasında çekirdek çitleyip lamalar gibi bunu koltukların üstüne, arasına tükürmene.

Erkek: Sana kaç defa ‘Arkadaşlarla maç izlemeye gideceğim’ diye ısrar ettiğimde ‘Otur beraber seyredelim. Bende seviyorum’ dedin.

Kadın: Maç izlemeyi sevmiyorum! Ohh be. Rahatladım. Ne zamandır söylemek istiyordum.

Erkek: Bende öyle iki saat hiçbir atraksiyon olmayan ‘Kültür’ filmlerini sevmiyorum!

Kadın: Evet biliyorum bunu. Sen Recep İvedik tarzı belden aşağı esprilerle dolu filmleri seviyorsun

Erkek: İnsanların zevklerini aşağılamayalım lütfen.En azından arada onlar güldürüyor. Peki ya seninkiler? Ne katıyor sana?

Kadın: Düşündürüyor, yeni şeyler öğreniyorum.

Erkek: Ben gün içinde yeterince düşünüyorum zaten. Bir de sinemaya gidip aslında hiçbir sorunu olmayan ama sırf bir şeyler olsun diye kendilerini mutsuz eden ‘kuzeyli’ arkadaşların bunalımı izleyip ‘Bu adamların her şeyi var zaten. Neden depresyondalar acaba?’ diye düşünmek istemiyorum

Kadın: Anlaşıldı. Ben sinemaya yalnız gideceğim.

Erkek: Niye? Ben de geliyorum.

Kadın: Öyle mi? Çok sevindim.

Erkek: Bende geleceğim ama ben Recep İvedik filmine gireceğim, sende diğerine

Kadın: …

Hangi Filme Girelim?