İnsanın Sevdiğine Güvenmemesi Ne Demek Bilir misin?

Sürekli ‘Kocişimle dondurma keyfi, Kocişimle film keyfi, Yinemi güzeliz’ diye yanak yanağa, dudak dudağa paylaşımları olan bir arkadaşımın babasına sarılmış bir şekilde ‘Hayatımdaki tek erkek. Her kötü anımda yanımda olduğun için sağ ol’ diye bir fotoğrafını gördüm. Nedense bu tür resimleri bir mesaj olarak algılıyorum. Yoksa gerçekten de altında hep mesaj çıktığından mı?

Resimlerine baktım. Kocasıyla son dönemlerde hiçbir paylaşımı yoktu. Sadece bilmem ne Gardenda yaptıkları kır düğününde, havai fişeklerin patladığı ve onların büyük bir sevinçle havaya baktığı anı gösteren kısa bir video dışında hiçbir şey yoktu. Kocişle gecenin bir saatinde yenilen kokoreç ve dondurmaların yerinde yeller esiyordu.

‘Ne haber? Nasılsın görüşmeyeli?’ diye bir mesaj attım. ‘Eh işte! Kendime gelmeye çalışıyorum’ dedi.

‘Ne oldu?’ diye şaşırıyormuş gibi yaparak sordum. Aslında bir şeyler olduğu her hali ile belli…

‘Boşandım. Şimdi yeniden hayatımı kurmaya çalışıyorum’ dedi. ‘Aaaa. Ne oldu? Neden oldu? Gayet mutlu görünüyordunuz!’ dedim. ‘Evet bende öyle sanıyordum. Ama demek ki öyle değilmiş’ dedi. ‘Anlat bakayım. Merak ettim’ dedim.

‘Aslında anlatacak bir şey yok. Hep anlatıp tekrar tekrar aynı sıkıntıları yaşamak istemiyorum’ dedi.

‘Kısaca anlat. Detaylara girme’ dedim.

‘Kısaca şunu söyleyeyim o zaman; aldatıldım’ dedi.

‘Aaa. Bak şimdi şok oldum’ dedim. Oysa aslında erkeklerin aldatmasında şok olunacak bir şey yok. Aldatmayan erkek karşısında şok olmak gerekir. ‘O şoku ben de yaşadım’ dedi.

‘Nasıl öğrendin? Gördün mü? Bastın mı?’ dedim.

‘İşim gereği sık sık şehir dışına gittiğimi, orada kaldığımı biliyorsun. Bu esnada benimki de bizim mahallede ‘kaşar’ olarak bildiğimiz biri ile takılmaya başlamış. Ben her gittiğimde de bunlar eve gelip yiyip içiyorlarmış’ dedi.

‘Yani yiyip içmesi aldattığı anlamına mı geliyor?’ dedim.

“Hayır tabii ki. Amsa kadın beni arayıp ‘Biz birbirimizi seviyoruz. Aramızdan çekil’ dedi. Bende öyle öğrendim. Başta biri bana şaka yapıyor, dalga geçiyor sandım. Ama…’’ dedi.

‘Ama?’ diye yazdım. ‘Ama benim ki de itiraf etti. Birkaç kere beraber olduk dedi. Bende hemen kararımı verdim ve avukat tuttum’ dedi. ‘Emin misin? Yani aniden karar vermedin mi?’ dedim.

‘Neden bütün erkekler aynı şeyi söylüyorlar? Sanırım sizin aranızda gizli bir ittifak var. Birbirinizi çok tutuyorsunuz’ dedi. ‘Yok canım. Ne alakası var. Sadece biraz ani karar vermedin mi?’ dedim.

‘Yani sence ikinci bir şans mı vermeliydim? Sen olsan seni her arkanı döndüğünde aldatan birine ikinci bir şans verir miydin?’ diye sordu.

‘Canım, beni karıştırma şimdi. Herkes farklı davranabilir. Sonuçta seviyorsan bazen kafan karışabiliyor’ dedim. ‘Kafan karışabilir, kalbin de parçalanıyor olabilir. Ama o bunu yaparken beni kaybetmeyi göze almıştı. Düşünsene bir de bir gün sürpriz yapıp erken gelmiş olsam onları alt alta üst üste yakalasam ne olacaktı?’ dedi. ‘Çok zor bir durum’ dedim.

‘Evet. Şu an acı çekiyorum. Ve Allah kahretsin ki çok seviyorum. Ama bunlar geçecek biliyorum. Her arkamı döndüğümde ömür boyu kafam ‘acaba’larla dolacağına bir kere acı çekerim ama kafam rahat olur. Sen insanın sevdiğine güvenmemesi ne demek bilir misin?’ dedi.

‘Seni anlıyorum’ dedim. ‘Neyse ben şimdi dışarı çıkıp arkadaşlarla biraz kafayı dağıtacağım. Konuşuruz sonra’ deyip gitti.

Aklımda ‘Sen insanın sevdiğine güvenmemesi ne demek bilir misin?’ sorusu kaldı.

İnsanın Sevdiğine Güvenmemesi Ne Demek Bilir misin?