Kadınlar ve Aşk - 2

‘Kadınlar ve Aşk’ başlıklı yazı son zamanlarda en çok ilgi çeken yazılardan biriydi. Facebook sayfamda yazının kahramanı genç kızımız ile ilgili çok yorum yapıldı. Yorum yapmaktan çekinenler ya da ‘sürekli Deniz Arslan’ın, ‘Kadınlar ve Aşk’ yazısına yaptığın yoruma falanca kişi de yorum yaptı’ diye sık sık bildirim almak istemeyenler özelden mesaj attılar. (Bu arada iki tane facebook adresim olduğunu hatırlatır, birinde yorum ve beğeni göremeyenlerin diğer adrese bakmalarını rica ederim.)

Güzel ve eğlenceli bir gün oldu benim için. Güzeldi çünkü yazdığım bir yazının ilgi çekmiş olması beni mutlu etti. ‘Sanat sanat için mi toplum için mi yapılır?’ tartışmasında tarafım çok net. Şahsen, yazılarımı toplum için yazdığımı hemen belirteyim. Henüz ‘sanat için’ karmaşık yazacak kapasiteye geldiğimi düşünmüyorum.

 Yeni bir yazar olarak yazdığım yazıların beğeni, yorum ya da paylaşım sayısı beni etkileyen faktörlerden biri. Çok beğeni alan, yorum yapılan, hele paylaşılan yazılar beni sevindirirken az beğeni ve yorum yapılan yazılarda da beni ‘Acaba nerede yanlış yaptık ?’ diye düşüncelere sevk ediyor.

Her neyse. Ben konuya döneyim.

Mesaj atanlar ikiye ayrıldı diyebilirim. Bir kısmı, ‘Bende olsam o kız gibi hareket eder sevgimi asla belli etmezdim’ derken bir kısmı da, ‘Ben olsam açık açık sevgimi söyler, ondan cevap ister ve ona göre hayatımı bir düzene koyardım’ dedi. Bir çok kişi de ‘merak içinde bırakma bizi sonunu söyle’ diye ikisinin hikayesinin sonunu merak etti. Bu hikayenin en güzel tarafı kahramanlarının şu anda da yaşıyor olması. Bu nedenle onların ne düşündüğünü ne hissettiğinin cevabını alabilme imkanımız var.

Hakkında bu yazıyı yazdığım kız arkadaşım da benim facebook arkadaşlarım arasında. Sabahleyin kendisine onunla ilgili yazıyı yazdığımı, İlkses Gazetesi’nden yazıya ulaşabileceğini söyledim. Okuduktan sonra beni aradı.

‘Hocam yazıyı çok beğendim. Teşekkür ederim’ dedi.

‘En çok hangi kısmını beğendin’ dedim.

‘En çok büyükanne ile ilgili yazdıklarınızı. O aklıma geldikçe çok üzülüyorum gerçekten. Ama bazen bazı şeyler bizim dışımızda gelişiyor ve müdahale edemiyoruz’ dedi.

‘İnsanların ne yorum yapacağını merak ediyorum’ dedim

‘Bende’ dedi gülümseyerek.

Gece yapılan yorumlar ile ilgili fikrini merak etmiştim. Aradım.

 ‘Hocam yorumların çoğu güzel. Yol gösterici. Hele bir tanesi var ki beni çok etkiledi’ dedi.

‘Hangisi ?’dedim.

‘Siz yapılan bir yoruma ‘Kız oğlana ‘ ben seni hala seviyorum’ diye mesaj atarsa ve cevap olarak ‘hayatımda biri var’ diye cevap alırsa onun için daha yıkıcı olmaz mı? Diye sormuşsunuz bir arkadaşınıza, oda ‘hayır, kesinlikle hayır, o söz kızı azad eder ve olgunlaşma basamaklarının en güzidesinde bulur kendini. Başta çok yıkıcı olur ama uzun vadede kazançlı çıkacaktır’ demiş arkadaşınız’ dedi.

‘Evet arkadaşım gerçekten güzel cevap vermiş’ dedim.

‘Hocam arkadaşınızın önerdiği şeyi yapıp uzun bir mesaj attım’ dedi.

‘Gerçekten mi? Merak ettim mesajı. Ne yazdın? ‘ diye sordum arka arkaya. Neticede bende okurlar gibi sonucu merak etmiştim.

‘Hocam bu aslında özel bir şey’ dedi.

‘Artık hikayeniz kamuya mal oldu. Herkes merak ediyor’ dedim bu merakımı başkaları ile maskeleyerek.

‘Peki. Size atıyorum’ dedi. Mesaj sizin için noktasına bile dokunmadan aşağıda;

‘Merhaba …..

Seni uzun zamandan sonra tekrar karşımda görünce aslında içimde hep olan o duyguyu bir kez daha anladım. Ben okulumdan mezun olurken, yeni yaşımı kutlarken, insanlar beni incittiğinde ağlamak için omuz ararken, yaşadığım mutlulukları bağıra bağıra kutlarken, yani gülerken, ağlarken, en önemlisi yaş alırken, yanımda sen ol istiyorum.

Senin için değerli olan her şey benim içinde değerli olsun istiyorum. İlerde yaşadığım güzel günleri anlatırken, bunun içinde sen ol istiyorum. Kahve yapmayı öğrenip sana şekerli kahveler yapmak, sabahları mantarlı omletimi senin elinden yemek, seninle yaşadığımı her günü yazacağım hiç bitmeyecek kocaman bir defter, kısacası hep yanımda ol, senin olduğun bir hayat istiyorum.

Yüksek standartlı bir hayat değil, mutlu bir hayat. Sakarlıklarına ihtiyacım var sanırım. Bana hiçbir şey söylemek zorunda değilsin. Sadece bunları söylemediğim için pişman olmak istemiyorum’

Cevap ne oldu? Ne olacak?

Bende merak ediyorum.

Kadınlar ve Aşk - 2