Kadınlar ve Aşk

Dün uzun süredir görmediğim bir arkadaşım aradı. ‘Hocam yarın ne yapıyorsunuz?’ diye sordu. Çeşme’de Plaj Voleybolu Turnuvası vardı ve izlemeye gidecektim. Eski bir voleybolcu olan arkadaşım gelmek istediğini söyleyince sabah kahvaltı sonrası erkenden yola çıktık.

Uzun süredir görüşmediğimiz için ‘ne var ne yok?’ sorusu ile başladık.

‘İyi değilim’ dedi ve anlatmaya başladı. Yaklaşık 10 ay önce bir voleybolcu ile tanışmış ve 5 aylık bir beraberlikleri olmuş. İyi de gidiyormuş. ‘Her şey o kadar iyiydi ki’ diye anlattı.

Sonra çocuğun büyük annesinin ziyareti ve bizim kızın ‘bir aile büyüğü nasıl ağırlanır’ konusundaki tecrübesizliği, büyükanneden negatif not almasına sebep olmuş. Ve aralarındaki çatlak başlamış.

Anlattığına göre bir süre sonra da çocuk ‘sen iyi birisin, ama bizim aramızda bir şeyler yürümüyor’ gibi bahanelerle ayrılmak istediğini söylemiş. Ayrılırken de ‘seni seviyorum’ diye sıkı sıkı sarılmış. ‘Hocam 5 ay oldu hala onu düşünmediğim bir an yok’ dedi. Teselli etmek için ‘merak etme bir tek sen aşk acısı çekmiyorsun’ dedim. ‘ Hocam benimki kadar ağır değildir. Her an, her dakika düşünüyorum. Her mesaj geldiğinde, her telefon çaldığında ‘O’ diye heyecanlanıyorum. Yatıyorum rüyamda görüyorum’ dedi. Bunu yaşayan biri olarak  ‘Seni çok iyi anlıyorum’ dedim.

‘Bir dileğim olsa neyi isterdim biliyor musunuz? O güne geri dönüp büyükannesi ile daha iyi bir diyalog yaşamayı dilerdim. Ama biliyorum bu mümkün değil’… Başını dışarı çevirdi. Gözünden birkaç damla yaş geldi sessizce. Mendil uzattım. Gözünü silerken birden döndü ‘Biliyor musunuz, şu anda karşıma çıksa ve dese ki ‘ben mutluyum. Sende hayatına bak’ dese her şey çok daha kolay olacak benim için’

Turnuvanın yapıldığı yere kadar bir daha konuşmadık. Herkes bir şeyler düşünüyordu. Sahanın kenarına geldiğimizde birden sıkı bir şekilde ‘Hocam’ diye kolumu tuttu. Ayağını burktuğunu ya da baygınlık geçirdiğini düşündüm. Yüzüne baktım. Diğer eli ile gözünü kapatarak ‘İnanamıyorum hocam! Şu anda oynayan O’ dedi.

Tesadüfün böylesi. Beş ay boyunca dilediği şey bugün gerçekleşmişti. Sahanın kenarına geldiğimizde çocuk da bizi fark etmiş birazda merakla birkaç kere dönüp bakıyordu. Biz boş bir yere oturduk ve izlemeye başladık. ‘Hocam çok kötüyüm. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi’ dedi. Bu durumları yaşamış birisi olarak onu çok iyi anlıyor ama diğer taraftan da ‘İnşallah çocuk bir kız arkadaşı ile buraya gelmemiş olsun’ diye dua ediyordum.  İnsanın sevdiğini görmesi değil başkası ile görmesi daha da acıdır biliyorum.

Çocuk maçtan sonra kızın gözünün içine bakıp önümüzden geçerken kız hiç oralı değilmiş gibi sakince duruyordu. Uzaktan merhabalaştılar. ‘Neden yanına gitmiyorsun?’ diye sordum. ‘Kendimi küçük düşüremem’ dedi. Aradan zaman geçti. Bir ara ortak bir arkadaşlarını gördü kızımız. Onun yanına gitti. Bu esnada çocuk da oraya gitti ve ilk adımı attılar. ‘İnşallah orta yolu bulurlar’ diye düşündüm. Ama ‘Ona sarılmamak için kendimi zor tutuyorum’ diyen kızımız son derece mesafeli bir şekilde konuşuyordu.

Tüm günüm onları izlemekle geçti. Çocuk kızı gözetliyor, kız da onun kiminle konuştuğunu,  ne yaptığını görmek istiyordu.

Ancak hiçbirisi gururundan ödün vermiyordu.

Bir ara çocukla deniz kenarında yalnız karşılaştık. ‘Bence onu artık sevmiyorsan, istemiyorsan açık bir şekilde söylemelisin. Çünkü hala ‘acaba geri gelecek mi?’ diye umut besliyor’ diyecektim. ‘Kaderlerine müdahale ederim’ diye düşünüp vazgeçtim.

Akşam ayrılırken çıkışta çocukla karşılaştık. ‘ Gidiyor musunuz?’ dedi. ‘Evet’ dedi kız ‘Görüşürüz’ diye vedalaştılar.

Arabaya bindik. Genç kızımız acil bir durum değerlendirmesi için yakın bir kız arkadaşını aradı. Sanki o ana kadar ağlayan, ‘heyecandan ölüyorum’ diyen o değilmiş gibi ‘Biliyor musun, onu hala ne kadar çok sevdiğimi hiç belli etmedim. Hep dik durdum. Yıkıldığımı göstermedim’ dedi gururla.

Bir kez daha kadınlardan korktum. Nasıl bu kadar planlı ve dayanıklı olabiliyorlar?

Neden bu işler böyle yürüyor ki? Biri diğerini hala sevdiğini, unutamadığını söylese farklı olmaz mıydı her şey? Yoksa dik durmak ‘ gelecekse o gelsin’ demek mi doğrusu?

Kafam karıştı. Cevabını bende bilemedim. Ama bildiğim bir şey varsa bu aşkın sonunu merak ettiğim.

Bakalım….

Kadınlar ve Aşk