Kadınlar ve Taciz Meselesi

Bu gün gazetede videolu bir haber gördüm.

Antalya’da Üniversiteli Kadın Kolektifi diye bir grup, bir kadını taciz ettiğini ileri sürdükleri bir erkek öğrenciyi, önce sınıfında arıyorlar. Derse girip onun resmini göstererek ‘Bu sapık bizim arkadaşımızı taciz etti’ diye söylüyorlar. Dersi veren hoca da ‘Böyle bir şikayetiniz varsa burası yeri değil, polise ve mahkemeye gidin, dersimi bölemezsiniz’ diyor.

Bayanlar bağırıp çağırmaya devam edince de bu sefer onları dışarı davet ediyor. Ama onlar çetin ceviz. İyice kızmışlarda. Hocaya da postayı koyuyorlar. ‘Sen kimsin, bizi dışarı çıkaramazsın, tacizciye destek mi veriyorsun’ ile başlayan tartışma hoca ve Kolektif üyesi kadınların arasında itiş kakışa dönüşüyor. Hoca arada kalıyor, diğer öğrenciler tarafından kurtarılıyor. Hoca, itilip kakıldığı, sinir sisteminin alt üst olduğu yetmiyormuş gibi, Kolektif üyesi kadınlar tarafından ‘Bize tekme attı’ diye suçlanıyor.

‘Tacizci’ diye suçladıkları çocuğu derste bulamayan ve hıncını alamayan Kolektif üyesi arkadaşlar kantine yöneliyorlar. Günün modasına göre saçlarını, sakallarını uzatmış, uzamış saçlarını Vikingler gibi bağlamış modern görünüşlü bu genç kendi gibi bir grup arkadaşı ile tavla oynamakta iken Kolektif üyesi kadınlar tarafından bulunuyor. Herkesin ortasında hakarete uğruyor, üzerine çay dökülüyor, masadaki kağıtlar, tavla pulları yüzüne fırlatılıyor ama çocuk karşılık vermeden, sakince oturmaya devam ediyor. Bu duruşu karşı gruptaki kadınları daha da çıldırtıyor. Onlardan biri ‘Sen bir kadına dokunamazsın’ diye avazı çıktığı kadar bağırıyor.

Masada 5-6 erkek var, çocuklar çok efendi çocuk, hiçbirisinden ne hakaret ne de herhangi bir fiziki karşı koyma görmüyoruz.

Video orada bitiyor.

Öncelikle şunu söylemekte fayda görüyorum ki evet yaşadığımız bu yarı Ortadoğu ülkesinde kadınlar hala şiddete, tacize maruz kalıyor, tecavüze uğruyorlar. Örneğin Adalet Bakanlığı verilerine göre 2009-2011 yılları arasında işlenen cinsel taciz ve tecavüz suçundan yargılanan sanık sayısı 35 bin 556 olarak tespit edilmiş.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre 2014 yılında 294 kadın erkek şiddet ile hayatını kaybetmiş, 776 kadın toplumsal alanda şiddete, tacize ve tecavüze uğramış.

Cinsel taciz ve saldırıya maruz kalanların bir kısmı bunu tamamen gizleyip hiç kimseye söylememektedir.

Bütün bunlar birer gerçek ne yazık ki.

Bunları engellemeye yönelik yasal tedbirler de Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) belirtilmiştir. Örneğin cinsel içerikli sözler, tavırlar, laf atmalar, ısrarcı bakışlar veya sarkıntılık gibi bazı cinsel yönden rahatsız eden davranışların hepsi ‘Cinsel Taciz’dir. TCK’nın 105. maddesine göre tacize uğrayanın şikayeti üzerine taciz eden kişi hakkında 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya para cezası ile dava açılır.

Yani yasada tanımlanmış böyle bir suç için yasal yoldan hareket etmek varken Kolektif üyesi kadınların gidip önce dersi dinlemek isteyenleri, sonra hocayı, sonra da tacizci olduğunu iddia ettikleri öğrenciyi ‘taciz etmeleri’ ne kadar doğru?

İşin birde diğer yönü var; Bunu istismar edenler

İstediğini elde etmediğinde ‘Bak beni taciz etti diye şikayet ederim’ diyenler, kendi isteği ile defalarca cinsel ilişkiye girip de istediğine ulaşamayınca erkeği ‘Bana tecavüz etti’ diye şikayet edenler… vs

Kim haklı acaba? Mahkemeler bunun için var.

Kadınlar ve Taciz Meselesi