Mardin’de Son Durumlar Nasıl?

Amcamın eşi vefat edince, hafta sonu başsağlığı dileklerimizi iletmek üzere Mardin’e gittim.

Uçağın içine ayak bastığımda en son bu kadar çok erkeği bir arada ne zaman gördüğümü hatırlamaya çalıştım. Pencere kenarında, gökyüzünü, bulutları, zaman zaman tepeleri karlı dağları, ovaları, şehirleri izleyerek güzel bir yolculuk yaptım. Oldum olası yolculukları severim...

Uçak yere iner inmez hostes ‘Lütfen uçak tam durmadan emniyet kemerinizi açmayınız ve yerinizden kalkmayınız’ anonsunu yaptı. Yaptı yapmasına ama o daha anons yaparken sağdan soldan birileri kalkıp baş üstü bagajlardan eşyalarını almaya, hatta uçağın önüne doğru yürümeye başladılar. Hostesin sert bir şekilde ‘Sayın yolcularımız; uçağımız henüz durmamıştır!’ demesi beyhudeydi. Birileri bir an önce uçaktan çıkmaya çalışıyordu.

Taziye geleneği yakınlarını kaybedenlere birkaç gün de olsa yalnız olmadıklarını göstermek açısından çok güzel bir gelenek bence. Haber alan hısım, akraba, genç, yaşlı, kadın erkek bir sürü insan bu amaçla taziye evine akın ediyordu.

Taziyeden sonra biraz etrafı gezmek, biraz da orada görevli öğretmen ve doktor arkadaşlarımı ziyaret etmek amacıyla Suvay Otomotiv’den kendime güzel bir araç kiraladım. Araç kiraladığım şirketin adını özellikle yazdım ki memnun olduğum bir alışverişi dostlarıma tavsiye etmek amacındayım. Arkadaşlarımı ziyaret amaçlı gittiğim okullarda serbest kıyafet uygulamaları nedeniyle kimin öğretmen, kimin öğrenci, kimin veli olduğunu karıştırıyor insan. Bizim zamanımızdaki düzen, tertip, intizam ne yazık ki kalmamış.

Orada rastladığım, tanıştığım, alış veriş yaptığım her insanla konuşmaya çalıştım. Özeti tek cümlede ifade edebilirim. Ne yazık ki Mardin’de işler iyi değil. Yerli ve yabancı turist yok denecek kadar az. Çarşıda dükkânların bazıları kapanmış. İnsanlar özellikle 2010-2015 arasındaki ‘Barış süreci’ dönemini arıyorlar.

Belediyeye kayyum olarak atanan Vali, her yeni gelen belediye başkanının yaptığı gibi kaldırım yenileme ve yol kenarlarını düzenleme çalışmaları yapmaya başlamış. Şehrin yolları, caddeleri şantiye alanı gibi.

Mardin’in Yenişehir semti adından da anlaşılacağı üzere 20 yıllık bir semt olmasına rağmen plansız, programsız kof bir büyüme nedeniyle şimdiden trafik, park ve alt yapı sorunları ile boğuşuyor. Sadece orası mı? Kızıltepe İlçesi’nin trafiği İstanbul ve İzmir’den farksız. Bu denli plansız ve programsız yapılaşmaları gördükçe insan üzülüyor.

Artık bölgeye kar yağmadığı için su kaynakları, dereler, nehirler kurumuş. Tarım alanları, ovalar her geçen yıl daha da fazla derine kazılan sondajlar sayesinde sulanabiliyor. Susuzluk birkaç yıl içinde oranın en önemli sorunlarından biri haline gelecek gibi görünüyor.

Mardin’in turist çeken kesimi olan Eski Mardin’de ulaşım ve otopark en önemli sorunlardan biri. Araç ile girseniz otopark yok. Aracı merkezin girişinde bıraksanız o soğukta çoluk çocuk uzun bir mesafe yürümek zorunda kalacaksınız. Hazır hem belediye başkanı hem de mülki amir tek kişi iken bu konularda hızlı bir şekilde karar alınıp uygulamaya sokulması lazım.

Yazı tatsız tuzsuz bir yazı oldu biliyorum ama gerçekler böyle. Neyse ki orada ağzımızı tatlandıracak muhteşem lezzetler de vardı. Mesela dibek kahvesi, cevizli sucuğu, şekerli- şekersiz leblebisi, pestili, pekmezi… Biz de gitmişken dostlarımıza oranın meşhur markası ‘Yaşarbey’ den hediyelerimizi aldık. Sahibi Yaşar Budak sağ olsun ‘Hocam bunlardan tat, şunu da dene, şu tat hiçbir yerde yok’ diye diye doyurdu bizi. Ama merak etmeyin, sizler için de aldık geldik. Buyurun ağzımızı beraber tatlandıralım.

Mardin’de Son Durumlar Nasıl?