Okurlardan Ne Bekliyorum?

Bir yazı yazmıştım. (http://ilksesgazetesi.com/yazar/eski-kiz-arkadasinla-mi-gorustun-3209.html ) Orada yazının kahramanı erkek işyerine gelip kendisine sürpriz yapan 10 yıl önceki sevgilisi ile yemeğe çıkmış, akşam eve geldiğinde de bunu eşine söylemişti.

Bunu yazdım.

Her yazıyı paylaştığım gibi Facebook sayfamda paylaştım.

Bir kadın okurumuz ‘Normal arkadaş mı? Şaka olmalı! Her görüşmede 20 yıl da geçse geçmişten konuşur o eski iki sevgili. Bu da oldukça can sıkıcı olur. ‘Eski sevgiliden arkadaş olmaz’ diyorum başka da bir şey demiyorum’ diye tartışmayı başlattı. ‘Kendine ve karşılıklı güven varsa, ilişkide her şey olabilir. Yoksa böyle ergen muhabbeti olur’ dedi bir erkek okurumuz.

Yorumlar hoşuma gidiyor. Çünkü bana görmediğim bir açıdan konuya bakma imkanı sunuyor. O yüzden yorum yapanlar benim nazarımda daha değerli okurlar.

Oldukça geniş yorumları ile bana farklı bir bakış açısı veren ve Facebook’taki adı ile ‘Resim hayattır’ yine geniş bir yorum yazmış. Yorumu buraya yazsam başka bir şey yazmak için yer kalmayacağından birkaç cümlesini yazmakla yetineceğim. ‘Kadın sonuna kadar haklı. Çok mu zor sevdiğinizle konuşmaya, muhabbet etmeye, zaman geçirmeye?  O size yetmiyor mu? Neden illa birileri olmak zorunda konuşmaya kahve içmeye ya da arayıp mesajlaşmaya? Bunu eşiniz sevdiğiniz yapmıyor sizden başkasını gözü görmüyorken. Keşke herkes, her ortamda sevdiği insanın yanındaymış gibi yaşasa, rollere kaptırıp ilişkileri heba etmese’ demiş.

Kadın bir okurum ‘görüşmemeli’ diyenlere’ Adam açık açık söylemiş. Gizli bir niyet olsa neden söylesin ki’ demiş.

Bir başka kadın ‘Mümkün değil eski sevgiliyle asla ve asla arkadaş olunmaz. Bir araya gelince ne konuşacaklar? Birbirlerine yeni sevgililerini mi anlatacaklar?  Çok saçma, bir o kadar da mantıksız bir konu. Tartışması bile olmamalı bence’  demiş.

İnsanların yazının odağında tartışması, konu hakkında fikir beyan etmesi konunun yazarı olarak beni keyiflendiriyor. Tartışma alevlendikçe çayımı keyifle yudumlarken ‘Ohh gelsin reytingler’ diye elimi ovuşturup yorumları okuyorum.

Netice de yazıyı kim için yazıyoruz? Okur için.

Okur da sadece okuyup geçmemeli bence. Bir iki cümle de olsa altına bir şeyler yazmalı. Konu ilginç bir konu olunca da yorumlar arka arkaya geldi.

‘Efendim, ben size sorarım; pek çoğunuzun birden fazla sevgilisi olmuştur, geriye baktığınızda hepsi size aynı şeyi mi hissettiriyor? Yoksa bazıları daha mı özeldi? Peki nasıl bitti? Gerçekten bitti mi? Şeklen bitti de derinde bitmedi mi? İşte bu yüzden buna evet ya da hayır cevabı zor. Nasıl bitti, niye bitti, bitti mi? sorularının cevaplarına göre de bu sorunun cevabı değişir. Yani maalesef siyah beyaz değildir aralarda griler vardır’ demiş.

Ne güzel bir yorum değil mi?

Aramızda ne cevherler var.

Yazmayı seviyorum ya. Biraz daha zorlarsam okurlardan da bir iki yazar çıkacak gibi geliyor. Belki de yazıyorlardır da biz bilmiyoruz.

Sevgili okurlarım,

Sizler için varız.

Lütfen siz de varlığınızı böyle güzel dolu dolu yorumlar yazarak belli edin.

Bu güzel tartışma ve yorumlar için teşekkür ederim Sevgili Arkadaşlarım Emel Ergun, Ekrem Devseren, Neşe Yeşilyayla, Meral Aysal, Özge Keser, Gürkan Karasaçlılar, Çiğdem Kılıç, Murat Doğan, Hülya Ünal, Özgür Bağkesen, Esra İncekara, Müslime Ergün, Mülayim Seyman, Hüseyin Kızılkaya.

Okurlardan Ne Bekliyorum?