Oyuncak Çalmak Hırsızlık Sayılır mı?

‘Eğer bu haberi izliyorlarsa lütfen bize ulaşsınlar, ona o istediği oyuncağı biz vereceğiz’ diyor botoks yaptırmaktan artık ifadesiz hale gelen yüzüne sevimli bir hal vermeye çalışan sunucu.

Konu ne?

Oyuncak almak için belediyenin koyduğu kumbaraya giren çocuk.

Hassas bir konu.

İstanbul’da bir belediye, ihtiyacı olan insanlara ulaştırmak için bir noktaya oyuncak kumbarası koymuş. 12 yaşındaki Volkan da oraya baktığında birkaç oyuncak beğenmiş. Yaşıtı arkadaşı ile plan yapmışlar. Arkadaşının ellerine basarak, kumbaranın deliğinden içeri girmiş. Dışarıda bekleyen arkadaşına 4-5 oyuncağı atmış. Ancak iş kumbaradan dışarı çıkmaya gelince çıkamamış. Arkadaşı çevreden yardım istemiş, çevredekilerde itfaiye ve polisten.

Derken çocuk zorlukla dışarı çıkartılmış. Polis poşetteki oyuncakları tekrar kumbaraya atmaya çalışırken, Volkan bir ikisini almak için hamle yapıyor ancak polis tarafından engelleniyor.

Haber bitip kamera aslında 45 yaşında ama ‘güncellenmekten’ en fazla 30 gibi görünen sunucunun yüzüne tekrar odaklandığında, ‘Ah be polis amcası keşke bir iki oyuncağı ona verseydin’ diyerek, botoksla gerilmiş yüzüne büyük bir çaba ile üzgün ifadesi vermeye çalışıyor.

Efendim haber bu.

Belli ki haber merkezi ertesi gün için haberin devamını hazırlamış ancak ‘güya’ çocuğu bilmiyormuş gibi yapıyor sunucu. ‘Biz aradık ama bu çocuğa ulaşamadık, bilen tanıyan varsa, ya da aileden bizi izleyen varsa arasın’ deyip öteki habere geçiyor.

Bu gün haberin devamında, Volkan’ın bir gecekonduda yaşayan fakir bir ailenin dört çocuğundan en büyüğü olduğunu öğreniyoruz. ‘Kendim için değil kardeşlerim için almak istedim’ diyor mikrofonlara.

Kafam karıştı yine.

‘Agabey’ olarak küçük kardeşlerine güzel bir sürpriz yapmak istemiş’ diyor bir tarafım, ‘Ama bu sonucu değiştirmez. Yaptığı hırsızlık’ diyor diğer tarafım.

‘Sen hiç çocuk olmadın mı? Sende komşu çocuğun topunu almıştın’ diyor bir tarafım, ‘Ama annemden eşek sudan gelinceye kadar dayak yemiş, ‘Git çabuk o topu o avluya at yoksa seni gebertirim’ diye tehdit edilmişti’ diye hatırlatıyor diğer tarafım.

O dayak bana çok şey öğretti.

‘Ağaç yaşken eğilir, yaptığı yanlış davranışın mutlaka bir müeyyidesi olmalı. Yaptığı yanlışlık ona yaşına uygun şekilde anlatılmalı. Yoksa bu gün baklava çalıp emek vermeden, ter dökmeden, çalışmadan, kolaylıkla bir şeye ulaşan çocuk yarın daha büyük şeyler çalabilir’ diyorum çoğunlukla.

Duygusal davranıp, ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diye düşünürsek etraf hırsız ve arsızla dolmaz mı? Nitekim ülkemiz bunun örnekleri ile dolu değil mi? Gerçi bizim ülkemizde ünlü bir İngiliz atasözünde söylendiği gibi, ‘Küçük hırsızları asıp büyükleri onurlandırıyorlar’ ama olsun.

Yoksa eve torba torba oyuncak götüren televizyon kanalı ve ‘dün oyuncak alamadığı için üzülmüştü ama bu gün biz onu sevindirdik’ diye gülümseyerek haberi sunan kadın mı haklı acaba?

Siz ne düşünüyorsunuz?

Oyuncak Çalmak Hırsızlık Sayılır mı?