Sevgililer Günü Klasikleri

Sevgililer günü geçti, çok şükür.

Yaklaşık 1 aydır reklamlarla, ilanlarla, cebimize göz koyan küçük ve büyük esnaf da vuracağını vurdu, götüreceğini götürdü. Onlar paraları saymakla meşgulken biz hesapsızca sevgimizi ‘para’ ile gösterenler de, muhtemelen taksitlere bölünen borçları yapılandırmanın telaşı içine girdik.

‘Tüketici’ derneklerinin beyanlarına göre geçen yıl bu dönemlerde kredi kartı harcamalarında en az %50’lik bir artış oluyormuş. Tabi kredi kartı ile alışveriş yapmak çok kolay çünkü siz yiyorsunuz, içiyorsunuz ama siz ödemiyorsunuz. Banka ödüyor. Onun için herkes rahat rahat harcamasını yapıyor.

Gaziantep’te kredi kartı olmayan ya da harcama limitini dolduran bir genç ‘Aşşkımmm bana ne aldın?’ diye soran kız arkadaşına mahcup olmamak için çiçekçiden 100 gül çaldı. Güvenlik kameralarına yakalanan gencin yarın öbür gün yakalanması da an meselesidir. Ancak 100 gül ile sevgilisinin yollarına bile gül döken bu arkadaşın güzel bir sevgililer günü geçirmiş olduğunu tahmin etmek de zor değil. Yakalandığında da ‘Pişman mısınız?’ diye sorulursa büyük olasılıkla ‘Değilim, çok güzel zaman geçirdim’ diyecektir.

Bodrum’da 112’de çalışan bir sağlık memuru arkadaş da meslektaşı kıza evlilik teklifi yapmak için kendisine ‘motor kazası geçirmiş kazazede’ süsü vermiş. Kaza yerine çağrılan Ambulansta görevli kız arkadaşı da ona müdahale etmeye çalışırken o aniden kalkıp ‘Şükran benimle evlenir misin?’ diye sormuş. Bu kadar zahmete girmiş yani, ben bile kabul ederim evlenme teklifini. Onca insanın ortasında, kameraların önünde adamı rezil etmenin anlamı yok. Kızcağızda ‘eveetttt’ dedi.

Bodrum Sağlık Müdürlüğü, ambulansları böylesine gereksiz bir şeyde kullandığı için sağlık memuru arkadaş ve onun işbirlikçileri hakkında soruşturma açtı. Muhtemelen ‘zaten evlenerek gerekli cezayı alacağı için’ memur arkadaşa sadece uyarı vermekle yetineceklerdir.

Sevgilisi olup da hediye alanlar bunu facebook, instagram ya da henüz bizim keşfedemediğimiz bir sürü mecrada dosta düşmana ilan ettiler. Eşler ‘Aşkım, böcüğüm, kelebeğim, seni çok seviyorum, iyi ki varsın, iyi ki yanımdasın’ gibi pek çoğu içten gelmeyen, klişe sözlerle, birbirlerine ilanı aşk ettiler. ‘Yani bunu ortalıkta yapmanın ne alemi var, Seviyorsan bize ne? Git onu sevdiğine söyle’ değil mi?

TRT Kent FM İzmir’de her salı saat 22.00’da beraber ‘Kadın erkek ilişkileri’  üzerine programı yaptığım, kırk yaşlarını çoktan geçkin, sevgili partnerim B.İ.,  geçen hafta ‘Sevgililer gününün ilişkiler üzerine etkileri’ konusu işlenirken ’13 yıllık evliyim, öyle sevgililer günü, aşıklar günü, bilmem ne günü gibi şeyleri hiç önemsemedim, bilmem de. Öyle günleri kutlamam, hatta bir hediye bile almışlığım yoktur’ diye söylemişti.

Bizde inanmıştık. Dün baktım ki ne göreyim.

Sevgili B.İ., facebook sayfasında siyah beyaz bir fotoğraf paylaşmış. Fotoğrafta, restoran olduğu anlaşılan bir mekanda, bir erkek (ki sevgili eşi tabi ki)  B.İ’nin gözlerinin içine bakarken, onun uzattığı elini büyük bir hayranlıkla öpmektedir. Altına da ‘Madem sevgililer günü, bizde sevgiliyiz’ deyip arkasından ‘kalp’ şekilleri koymuş.

Boşuna dememişler ‘İmamın dediğini yap, yaptığını yapma’ diye.                            

Neyse ki bu sene de kazasız belasız geçirdik.

Çok şükür. Seneye Allah kerim...

Sevgililer Günü Klasikleri