Sınavın Sınavı Olur mu?-2

‘Sınavın Sınavı olur mu?’ (http://ilksesgazetesi.com/yazar/sinavin-sinavi-olur-mu-3382.html) başlıklı yazımızdan sonra pek çok mesaj aldım. Açıkçası bu konunun bu kadar ilgi çekebileceğini tahmin etmemiştim. Öyle ya atanamayan öğretmenler bu ülkenin kronik, çözümsüz sorunlarından biriydi ve her kronik sorun gibi bu soruna karşı da toplumda bir alışma, duyarsızlaşma oluşmuştu.

Ama gördüğüm kadarıyla onlar kendilerini unutturmak istemiyorlar. Sosyal paylaşım sitelerinde ‘2016 Ağustos Ataması mücadele Platformu’ adıyla örgütlenmişler. Oradan hem güldüren hem de düşündüren paylaşımlar yapıyorlar. Çeşitli şarkıların sözlerini değiştirerek -örneğin ‘Bana ellerini ver’ şarkısını ‘Bize kadromuzu ver’ şeklinde düzenlemişler- karikatürlerin sözlerini değiştirerek dikkat çekmeye çalışıyorlar.

Yazımdan sonra pek çok mesaj aldım.

Birisi ‘Deniz Bey, zaten KPSS sınavlarının da kaldırılacağını, atamaların kurumlarca bizzat yapılacağı dedikodusu da var. Biliyorsunuz genelde bir şey çıkmadan önce dedikodusu çıkar, sonra kendisi çıkar. Böyle olursa atanmak için partilerin yerel teşkilatları her şeye hakim olacak’ demiş. Şahsen böyle bir şey yapılacağına ihtimal vermiyorum ama bu ülkede o kadar çok ihtimal vermediğim şey oldu ki bunun gerçek olmasından korkuyorum. Parti teşkilatlarından torpil bulmak için o kapı bu kapı gezen gençler…

Başka birisi ‘Deniz Bey ben iktidar partisinin komisyon üyesi milletvekili ile bizzat görüştüm. ‘Mülakat sınavını’ sadece Doğu ve Güneydoğu’ya atanacak öğretmenler için getirmek istiyorlar. O bölgeye atanan bazı öğretmenler örgüte eleman yetiştirme görevi yapıyorlar’ demiş. Eğer gerçekten böyle bir şey söylenmişse bu daha vahim bir gerekçe. Bu ülkenin istihbaratı, polisi savcısı yok mu? Eğer böyle bir şey söz konusu ile tespit edemiyorlar mı? Bunu önlemek o bölgeye gönderilecek olan öğretmenleri seçmekten mi geçecek? Bu durumda ‘Oralara sadece belli siyasi görüşte insanlar gönderiliyor’ ya da ‘Doğu ve Güneydoğu asıllı olanlardan kimse öğretmen olarak atanmıyor’ söylentileri çıkmayacak mı? ‘Terörü önleme’ amaçlı bu tedbir, işsiz ve umutsuz insanları terör örgütüne katma propagandası için kullanılmayacak mı?

Aslında kendi alanı ile ilgili olmamakla birlikte Ülkemizde pek çok insanın yaptığı gibi ‘Bende bir şey söylemiş olayım’  diyen biri ‘Kardeşim hükümet her mezun ettiğine iş vermek zorunda mı? Ben işletme mezunuyum. ‘Hükümet bana işyeri açsın’ diye protesto yapıyor muyum? Onlar oturdukları yerden protestolar yapacaklarına bir araya gelip okul açsınlar mesela’ demiş bir okurumuz. İyi de sevgili kardeşim bu insanlar ‘çocuklara eğitim vermek üzere’ yetiştirilmişler. Senin gibi bir ‘işletme’ kurup işletebilme, para kazanma eğitimi almamışlar ki. Sorun da bu zaten. İstedikleri tek şey eğitim aldıkları konuda bir ‘iş’ sahibi olmak. Hem öğrencilikten yeni çıkan, pek çoğu anne babanın eline bakan bu insanlar bir araya gelse bile ne ile nasıl bir okul kurabilirler?

Okurlardan biri bir milletvekilinin açıklamasını bana göndermiş. O açıklamada ‘Biz formasyon almayı iptal ettik ama filanca parti Anayasa Mahkemesi’ne başvurup o kararı iptal ettirdi. Dolayısıyla öğretmen sayısı o parti yüzünden çok arttı. Haliyle boşta olan öğretmen sayısı da arttı’ demiş. İyi de 180 tane üniversite, bilmem kaç tane eğitim fakültesi, kaç hukuk fakültesi, kaç tıp fakültesini bu ülke de zaten Amerikalılar açtılar. Başkan Obama’da bir konuşmasında ‘Başkanlık yaptığım süre içinde her ile bir üniversite açmış olmaktan çok gururluyum’ demişti geçenlerde. Zaten Amerikalılar hiçbir işlerini planlı programlı yapmıyorlar. ‘5 yıl sonra kaç öğretmen lazım, kaç doktor lazım, kaç fakülte açmalıyız’ diye plan yapmış olsalardı bu işler olmazdı.

Çok şükür ülkemizde bunlar yok.

‘Bu hamur daha çok su götürür’ yani bu konuda daha çok yazı yazılır. Devam edeceğiz.

Sınavın Sınavı Olur mu?-2