Sonu Mutlu Biten Bir Aşk Var mı?

denars35@gmail.com

‘Abi artık ciddi bir ilişki istiyorum. Kendimi hazır hissediyorum’ dedi.

‘Eee tabi yaşın kaç oldu. Zamanın geçiyor. Sahi sen niye evlenmedin bu zamana kadar?’

‘Abi aslında evliliğin kapısından döndüm. Zaten daha yeni yeni kendime geliyorum’ dedi.

‘Bak sen. Bunu bana hiç anlatmamıştın. Ne zaman oldu? Kimdi bu?’ dedim.

O ana kadar espriler yapan gülen adam gözlerini kaçırdı. ‘Abi aslında hatırlamak istemiyorum. Yani bu bilgisayarlarda her şeyi siliyorlar ya. İnsanlarda böyle bir şey olsa ilk müşterisi ben olacağım’ dedi.

‘Ne oldu? Ne üzdü seni bu kadar?’ dedim.

‘Abi en başta insanlara olan güvenimi kaybettim. Daha ne olsun! İnsanlar bana ‘Evlen’ diyorlar ya. Güvenemiyorum’ dedi.

‘Ne oldu? Aldatıldın mı?’ dedim.

‘Yok abi. Allah’tan öyle bir şey değil’ diye gülümsedi.

‘E anlat o zaman’ dedim.

‘Abi her şeyi baştan anlatmam lazım ama’ dedi.

‘Valla vaktimiz bol. Rahat rahat anlat’ dedim.

‘Abi benim samimi bir arkadaşım vardı. Bunun sevgilisi Bodrum’da büyük bir sitenin muhasebesine bakıyormuş. Kız onu çağırıyor, kız gündüz çalıştığı için yanında biri olsun istiyor, bana ısrar etti. ‘Beraber bir iki gün takılırız, yüzeriz, eğleniriz’ dedi, gittik. Kız işe gidiyor, biz de sitenin kafesine takılıp denize giriyoruz. Bir ara arka tarafta uzun boylu, beyaz tenli, kıvır kıvır kızıl saçlı, yeşil gözlü bir kız gördüm. Hani derler ya ‘Çarpıldım’ diye. Aynen öyle oldu; Çarpıldım abi. Turist zannettim. Dilim de çok iyi değil. ‘Nasıl tanışacağım?’ diye kafamdan bir sürü senaryo çiziyorum. Ama o etrafla hiç ilgilenmiyor. Sürekli telefon ile uğraşıyor, zaman zaman yanındaki şezlongda uzanan arkadaşı ile bir şeyler konuşuyor. Yakın bir yere gidip en azından ‘Türk mü yabancı mı?’ diye anlamak istedim. Yakınlarına güya denize girecekmiş gibi gittim ama onlar da konuşmadılar. Mecburen denize girdim. Girmişken biraz açıldım. İyi yüzerim biliyorsun. Ben bayağı açıldım. Biri beni takip ediyor. Arkamdan ‘Biraz daha gidersen gemiler çarpacak sana’ diye seslendi. Döndüm orta yaşlı, top sakallı düzgün birine benzeyen bir abi. Sohbet, muhabbet. Biraz yüzdük sonra döndük. Adam ille de bir şey ısmarlamak istedi. ‘Bizim kızlarla geldim, konuşacak kimse yok’ diyordu.

Neyse abi, biz denizden çıktık. Gittik masaya oturduk abi ile. Bilerek kızları görebileceğim tarafa oturdum ki hem adamla konuşuyorum hem de kızlara bakıyorum sürekli. Bir şeyler içtik.

Bir süre sonra hoşlandığım kız ve arkadaşı bizim olduğumuz tarafa doğru yürüdüler. Gittikçe bizim masaya yaklaşıyorlar.’ Eyvah! Sanırım ona fazla baktım. Kesin bir şey söyleyecek, beni fırçalayacak, bozacak’ diye korkmaya başladım. O bize doğru yürüdükçe benim kalbim küt küt atıyor. Benim kızın arkadaşı beraber oturduğumuz abi ye sarıldı. ‘Baba bize ne ısmarlıyorsun?’ deyip masaya oturdular.

‘Ohh’ diye rahat bir nefes aldım. Hem fırça yememiştim hem de tanışma fırsatımız oldu. Bizimkinin suratı beş karış. Yakından bakınca daha da güzel geldi. Sonradan öğreniyorum ki kız tescilli güzelmiş. Türkiye güzellik yarışmasında üçüncü olmuş. Eee tabi güzel kızlar da çok şımarık olur bilirsin. Yapacağın en iyi şey onlarla ilgilenmemektir. Ben de öyle yaptım. Sadece adamla sohbet ediyorum. Bir süre sonda adam ‘Ben eve geçip biraz dinleneceğim. Siz gençler takılın’ deyip kalktı. Biz iki kız iki erkek kaldık mı baş başa. Bizim kıza sürekli mesajlar geliyor, yüzü asık falan. Ben de hiç ilgilenmiyormuş gibi yapıyorum. Neredeyse hiç konuşmadım ben. Arkadaşım konuştu onlarla. İstanbul’da özel bir üniversitede hukuk okuyorlarmış. Tatile gelmişler.

Devamı yarına…

Sonu Mutlu Biten Bir Aşk Var mı?