Günümüzün dünyasında sağlıklı yaşam için doğal ve dengeli beslenmenin önemi her geçen gün daha da belirginleşmektedir. Özellikle tüm dünyayı etkileyen Korona pandemisi sürecinde sağlıklı beslenmenin immun sistem (bağışıklık sistemi) açısından taşıdığı metabolik katkı çok net olarak gözlemlendi.
Sağlıklı beslenmeden bahsedebilmek için, metabolizma için gerekli olan, protein, karbonhidrat ve yağlar gibi tüm temel besin gruplarıyla birlikte vitaminler ve minerallerin de yeterli oranda alınmasının gerekli olduğu bilinmektedir. Tüm bu farklı besinsel öğeler arasındaki hassas dengelerin bozulmasıyla, bireylerin hayatlarında hem fiziksel hem de psikolojik açıdan bazı problemler ortaya çıkabilecek olması kaçınılmazdır.
Hemen hemen her vitaminin sağlıklı yaşam için sağladıkları katkılar farklılık göstermektedir ancak bazı vitaminler fizyolojik sağlık açısından oldukça temel görevler üstlenmektedir. Örneğin, D vitamini bireyin sağlıklı yaşam koşullarının sürdürebilmesi için en önemli vitaminlerden biridir ve ihtiyacının %95’i güneş ışınlarının ciltte sentezlenmesiyle sağlanır. D vitamini eksikliği başta kanser olmak üzere birçok hastalığa yol açarken, D vitaminini yeterli düzeyde olanlar için bu olası kanser riskinin azalabileceği bilinmektedir. A, E ve K vitaminleri gibi yağda çözünen bir kimyasal yapıda olan D vitamininin en önemli etkisi kemik dokunun mineralizasyonu (sağlamlaşması), fosfor metabolizması ve kalsiyum üzerinedir. D vitamini düzeyi düşük olan kişilerin tedavisi için, güneş ışığı ve D vitamini yönünden zengin besinler, D vitamin eksikliğini gidermek için önerilmektedir.
D vitaminin genel metabolik sağlık üzerindeki fonksiyonları konu alan klinik çalışmaları inceleyen Nuriye Bayar’ın yaptığı araştırmalarda D vitamini sadece kemik ve dişlerin sağlıklı olması için değil ama aynı zamanda immun sistem (bağışıklık sistemi) üzerinde de etkin bir rol üstlendiği ve bu araştırmaların ışığında, D vitamini seviyesi normal veya yüksek olan bireylerde mevsimsel grip ve benzeri bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığının azaldığı ve tedavi süresinin kısaldığı vurgulanmaktadır.
D vitamini eksikliğinin kanser, metabolik sendrom, enfeksiyöz (iltihabi hastalıklar), otoimmün (bağışıklık sistemi problemleri), depresyon ve kardiyovasküler (kalp ve damar sistemi) sorunları gibi birçok kronik hastalıkla bağlantılı olduğu bildirilmektedir. Gözlemsel çalışmalarla, sanayileşmiş ülkeler de dahil olmak üzere dünyada yoğun güneş ışığından yoksun olan kuzey bölgelerinde D vitamini eksikliği çok yaygın olduğu belirtilmektedir. Güneş ışınlarından yeterince yararlanamayan ve D vitamini eksikliği olan bireylerin beslenmelerinde, D vitamini yönünden zengin, somon, sardalya, ve uskumru gibi yağlı balıklar, , karaciğer, yumurta sarısı ve kırmızı et tüketimi önerilmektedir.
Bireyin sağlıklı metabolik fonksiyonlar açısından D vitaminin normal seviyelerde tutulabilmesi için günde 30-40 dakika güneş ışığında kalmanın yeterli olabileceği önerilmektedir. Bu nedenle özellikle dış ortamda yapılacak düzenli fiziksel aktivitelerin, D vitamini seviyelerini arttırmakla birlikte, sağlıklı bir yaşam için çok katkı verici olabileceği gözden uzak tutulmamalıdır.