Obezite hem tek başına hem de sebep olduğu birçok metabolik hastalığın eşlik ettiği, toplum sağlığı açısından yaşam standartlarının normale döndürülmesi için önlem ve tedavi gerektiren kronik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Aşırı kilo veya obezite, kardiyovasküler (kalp ve damar sistemi) hastalık, hipertansiyon, diyabet, depresyon ve belirli kanser türleri de dâhil olmak üzere çeşitli kronik hastalıklar geliştirme riskini artıran bir faktör olarak tanımlandığını kabul etmek önemlidir. Bu sorunlar küresel halk sağlığını tehdit etmeye devam ederken, bunların ele alınmasının kapsamlı bir yaklaşım gerektirdiği açıktır. Bu yaklaşımın temel bir yönü, obezitenin hem fiziksel hem de psikolojik boyutlarını ele alan bütünsel stratejilere öncelik vermektir. Toplumun, bireysel çabaları yaygın eğitim girişimleriyle birleştirilebildiğinde daha sağlıklı bir toplum yaratma ve bireylerin genel yaşam kalitesini artırabilmek mümkün olacaktır. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam tarzı değişikliklerini teşvik eden kilo kontrolü yöntemlerini hayata geçirilmesini sağlamak çok daha faydalı olabilir. Bu yaşam tarzı değişikliklerine, dengeli bir diyetin benimsenmesi, düzenli fiziksel aktivitede alışkanlığının kazanılması ve ruh sağlığı desteğinin sağlanması da dâhil olmalıdır. Bu tarz çok yönlü yaklaşımların, obeziteyle ilişkili sağlık sorunlarının yaygınlığının azaltılmasına katkıda bulunma potansiyeline sahip olduğu ve ayrıca obeziteyle ilgili sağlık problemlerinden etkilenen bireyler için tedavi planlanmasını ve yönetimlerini iyileştirebileceğinin altı çizilmektedir.
Kilo kontrolü ve sağlıklı bir kiloyu koruma konusunda yapılan klinik araştırmalarda, aşırı kilolu ve obezite sorunu olan kişilerin genel sağlık açısından kilo kontrolü ve sağlıklı diyet arasındaki olumlu etkileşimi arttırabilmek için, meyve, sebze, tam tahıl, yağsız protein ve sağlıklı yağlar gibi besin açısından zengin gıdalar içeren dengeli bir beslenme tarzının, sağlıklı kilo kaybıyla bağlantılı olduğu gösterilmiştir. Sağlıklı kilo kontrolü sürecini inceleyen çok sayıdaki bilimsel araştırmada, aşırı kilo ve obeziteye bağlı ortaya çıkabilecek olası kronik hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve sağlıklı yaşam koşullarını mümkün kılabilmek için sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı önemli rol oynadığı vurgulanmaktadır. Sağlıklı yaşam ve kilo kontrolü ilkelerini pratik, uygulanabilir yöntemlere birleştirerek, sağlıklı bir yaşam tarzına doğru önemli ilerlemeler kaydetmek mümkün olabilmektedir. İhtiyaç duyulduğundan daha fazla kalori alımının, aşırı enerjinin yağ olarak depolanmasına yol açtığı görüldüğü için, sağlıklı bir kiloyu korumak ve metabolizmanın dengeli ve sağlıklı işleyebilmesi için, bilimsel yaklaşımlarla uygulanacak kilo kontrolü etkin destek sağlamaktadır. Doğal, dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite sağlıklı kilo kaybına katkıda bulunabilmekte ve dolayısıyla; obezite, diyabet, kalp hastalığı ve bazı kanserler gibi durumların görülme riski azaltılabilecektir.
Sağlıklı bir kiloyu korumak, beslenme yoluyla tükettiğimiz enerji (kalori) ile metabolik süreçler ve günlük fiziksel aktivite yoluyla harcanan enerji arasında denge bulmayı gerektirir. Enerji dengesi olarak bilinen bu kavram yaşam boyunca değişimler gösterebilmektedir. Kalori alımının enerji harcamasını aştığı zaman, kilo alımına yol açabilen pozitif bir enerji dengesinin oluştuğunu belirtmek önemlidir. Öte yandan, tüketilenden daha fazla kalori yakıldığında, negatif bir enerji dengesi zamanla kilo kaybına yol açabileceği için doğal, dengeli bir diyet ve düzenli egzersiz alışkanlığı sağlıklı kiloya kavuşmak ve bu kiloyu koruyabilmek için en sağlıklı kilo kontrol yöntemi olarak önerilmektedir.
Sonuç olarak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları, düzenli fiziksel aktivite alışkanlığıyla birleştirildiğinde, etkili kilo kontrolü sağlanabilmektedir. Yüzme, yürüme, koşma, bisiklete binme, yürüyüş veya diğer bireysel egzersiz ve takım sporu aktivitelerin sağlıklı kilo kaybını ve metabolik süreçlerin ideal işleyişini desteklemeye yardımcı olabileceği öne sürülmektedir. Bu nedenle, besleyici bir diyeti tutarlı bir fiziksel aktivite programıyla birleştirmek, ideal kilo kontrolüne ulaşmak ve bunu sürdürebilmek için en etkin ve sağlıklı yöntem olarak kabul edilmektedir.