Önemli sağlık sorunlarının bir parçası olan obezite, vücudun aşırı yağlanması olarak tanımlanmaktadır. Vücut yağ oranı kesin olarak belirlenmediğinden veya belirlenmesi uzun zaman aldığından veya maliyetli olduğundan, vücut ağırlığı genellikle obeziteyi belirlemek için temel kavram olarak kullanılır. Bir kişinin obezite riskinin olup olmadığı tüm dünyada Beden Kitle İndeksi (BKİ) hesaplama yöntemi ile belirlenmektedir.
Obezite, alınan enerji miktarının ( kalori) aynı oranda harcanmadığı dönemlerde ortaya çıkar. Bu, alınan enerji birimlerinin fazlalığıyla ilişkilendirilebilirken, vücudumuzun enerji harcama birimlerinin ve sistemlerinin eksikliğinden de kaynaklanabilir. Bu, sonuçta, trigliseritler olarak adlandırılan yağ asitlerinin dokularda birikerek yağ dokusu olarak depolanmasına neden olur.
Obezite birçok hastalığın riskini artırırken, bireylerin yaşam kalitesini de düşürmektedir. Obezite, hipertansiyon (yüksek tansiyon), tip 2 diabetes mellitus ( şeker hastalığı) kardiyovasküler sistem ( kalp ve damar sistemi) hastalıkları, depresyon, eklem sorunları, metabolik sendrom ve kanser riskinden sorumlu tutulmaktadır. Genetik yatkınlık, obezitenin gelişmesinde büyük rol oynasa da, mevcut obezite salgınının tamamen genetik bir temeli yoktur.
Dengeli beslenme alışkanlığıyla birlikte, düzenli egzersiz alışkanlığının kazanılması aşırı kilolu veya obez kişilerde, en kesin sonuç getiren tedavi yöntemi olarak bilinmektedir. Obezite tedavisinde farklı yöntemler de kullanılmaktadır. İlaç tedavisi ve cerrahi tedavi yöntemleri de yaygın olarak uygulanmaktadır. Bu tedavilerin temel amacı, vücut ağırlığını azaltmak, kilo almayı bırakmak ve fazla kilo nedeniyle oluşabilecek diğer hastalık riskini azaltmaktır. Obezite hastaları başta olmak üzere herkesin sağlıklı beslenme ve fizik aktivitenin önemi konusunda bilgilendirilmesi, obezite riskleri, kilo verme ile ilgili sorunların belirlenmesi ve obezite tedavisiyle kilo veren hastaların sabit kiloda kalmaları, periyodik olarak uzun boy ve vücut ölçülerini almaları gerekmektedir.
Obezitenin tanı ve tedavisinde genetik yapının önemi konu alan bilimsel yayınlar üzerinde Nuriye Bayar’ın yaptığı incelemeler sonucunda, obezitenin erken tanı ve tedavisinde genetik incelemelerin önemli taşıdığı vurgulanmaktadır. Obezite ile mücadele birçok disiplinin bu sağlık sorununa odaklanmasıyla birlikte ve genetik özelliklerle, obezite arasındaki güçlü ilişkilerin belirlenmesi ile genetik bilimi bu sorunun çözümünde önde gelen bilim dallarından biri olmaya aday olmuştur. Obezitenin erken tanınmasına olanak veren genetik taramalarla; kişiye özgü, genetik özelliğini esas alan beslenme tarzlarının planlanması ve bu kişilere uygulanacak bireysel antrenman programlarının hazırlanabilmesi söz konusudur.
Obezite, sadece çeşitli hastalıkların risk faktörlerinin ortaya çıkma olasılığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda bireylerin yaşam kalitesi standartlarını da düşürür. Genetik yatkınlık, obezitenin gelişiminde büyük bir rol oynasa da, mevcut obezite hastalığının ana nedeni tamamen genlerle ilgili değildir. Bu nedenle, küresel bir sorun olan obezitenin, özellikle fizik aktivite alışkanlığının yaygınlaştırılmasıyla önemli ölçüde önlenebilmesi mümkün görülmektedir.