Sayfa Yükleniyor...
Cuma namazı, akıllı, ergenlik çağına erişmiş, sağlıklı, hür ve mukim erkek Müslümanlara farzdır. Kadınlar, hürriyeti kısıtlı olanlar, yolcular ve cemaate gelemeyecek kadar mazereti olanlar Cuma namazı kılmakla yükümlü değildirler.
Cuma namazı kılmak kadınlara farz değildir. Zira Hz. Peygamber, Cemaatle Cuma namazı kılmak, her Müslümana farzdır. Ancak, köle, kadın, çocuk ve hastaya farz değildir buyurmuştur (Ebu Davud, Salat, 215).
Diğer bir hadisi şerifinde ise, Kadın, çocuk, köle ve hasta hariç, Cuma namazı her Müslümana farzdır buyurmuştur (Beyhaki, Sünen, III/183-184, H.No: 5422, 5425, 5426).
Asr-ı saadetten günümüze kadar müçtehit imamlar ve daha sonraki bilginler de dahil olmak üzere bütün Müslümanlar da, Cuma namazının kadınlara farz olmadığı konusunda ittifak etmişlerdir.
Ancak bütün bu kimseler gibi kadınlar da cuma namazını kılmaları halinde namazları geçerli olup ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmez.
Cuma namazının kadınlara farz kılınmamış olması, onlar hakkında bir mahrumiyet değil bir muafiyettir. Diledikleri takdirde, camiye gidip cemaatle Cuma namazı kılmalarında dinen bir engel yoktur. Hatta, hutbe ve vaazlardan istifade etmeleri için Cuma namazlarına devam etmeleri tavsiye olunur.
Maddi çıkar için boşanmak dinen caiz midir?
Aile ve evlilik ciddi bir müessesedir. Bir kimsenin dünyevi bazı kazançlar elde etmek için nikahı suiistimal etmesi doğru bir davranış değildir. Mesela bir kişinin, yurt dışında çalışabilmek için oturum izni almak maksadıyla bulunduğu yerin vatandaşlarından birisi ile formalite evliliği yapması veya vefat eden babasının emekli maaşından yararlanmak üzere eşinden mahkeme kararıyla boşanması nikahın suiistimal edilmesinin örneklerindendir.
Yanlış ve yalan beyanlarla elde edilen kazanç, haksız bir kazançtır. Haksız yollarla elde edilen kazanç ise dinen uygun değildir.
Bunun yanında bu tarz işler için kişinin hanımını boşaması dinen de boşaması demektir. Bu boşama da bain talak olmaktadır. Bu karı kocanın evliliği dinen bittiğinden tekrar beraber yaşamak istemeleri halinde yeniden bir nikah kıymaları gerekir.
Ezanı duyduğumuzda onu tekrar etmediğimizde günaha düşer miyiz?
Ezan okunurken ezanı duyan Müslümanın bu ezanı tekrar etmesi dinen müstehap olan bir davranıştır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: Ezanı duyduğunuzda aynısını tekrar edin.
Ancak kişi meşgul ise ya da tekrar etme imkanı ve ortamı yoksa ezanı tekrar etmemesinde bir sakınca yoktur. Buna göre ezana icabet etmek güzel bir davranış olmakla beraber, kişinin bir işi varsa, ya da bir işle iştigal etmesi gerekiyorsa onu da yapmasında dinen bir sakınca yoktur.
Günün Ayeti
Birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin... Bakara 2/188.
Günün Hadisi
İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali; misk taşıyanla körük çeken insanlar gibidir. Misk sahibi ya sana kokusundan ikram eder veya sen ondan satın alırsın. Körük çekene gelince; o, ya senin elbiseni yakar, yahut da onun pis kokusu sana sirayet eder. Buhari, Buyu, 38.
Günün Sözü
Ahlakın olmadığı yerde kanun bir şey yapamaz. Napoleon
Günün Duası
Allahım kaybedeceğimiz imtihanlara bizi tabi tutma.
Bunları biliyor muyuz?
Sırat-ı müstakim nedir?
Allahın Kuran-ı Kerimde beyan ettiği dosdoğru yoldur ki bu da İslam dinidir.
Günün Nüktesi
Şeytanın Aldatması
Rivayet edildiğine göre, kıyamet gününde şeytan için cehennemde ateşten bir mimber kurulur. O mimberin üzerine çıkar. Kafirler ve dünyada kendisine uyan kimseler şeytana şöyle derler:
Ey Melun! Bizi doğru yoldan sen saptırdın!
-Şeytan da onlara şöyle cevap verir:
Şüphesiz Allah, size gerçek bir vaadde bulunmuştu. Ben de size vaadde bulunmuştum. Fakat vaadimi bozdum. Benim sizin üzerinizde bir nüfuzum yoktur. Fakat sizi sapıklığa çağırdım. Siz de bana uydunuz. O halde beni kınamayın, nefsinizi, kendinizi kınayın. Artık ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. (İbrahim; 22)