2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 13.03.2016 09:02
  • Güncelleme Tarihi :

Kaybedenin hesabı ödediği oyun kumar sayılır mı?

 Kağıt ve benzeri haram olan bir oyunu oynamak kumardır ve haramdır. Bu ister ödetmesine oynansın isterse zevkine her ikisi de haramdır. Tabi bu oyun ödetmesine oynandığı zaman günah daha da büyük olur.

 Ancak dama, futbol ve benzeri helal olan oyunları oynamakta bir sakınca yoktur. Fakat caiz olan bu oyunların kumara alet edilmemesi, kazananın, kazanma sonucunda oyundan bir menfaat elde etmemesi gerekir. Kaybeden de maddi bir zarara girmemesi gerekir.

Karı koca boşandığında koca ne zamana kadar eski eşine nafaka vermesi gerekir?

 İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de, kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez.

 Kur’an-ı Kerim’de boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir.

     Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır:  “Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın.” (Talak, 65/6).

      Bu ayetten anlamından hareketle,  İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur.

İslam’da Kirvelik bir akrabalık bağı mıdır?

İslam dininde kirvelik diye bir akrabalık bağı yoktur. Kirvelik baba, oğul, ana kız, dayı, yeğen gibi akrabalık olmadığından kirve çocuklarının evlenmesinde hiçbir sakınca yoktur. 

Toplumumuzdaki kirvelik bağı daha çok örfi bir bağdır. Örfi anlayışa göre kirve çocukları öz çocuklar gibi kabul edilmekte. Öz çocuk gibi kabul edildiklerinden bu çocukların birbiri ile evlenmesi uygun değildir deniliyor. Oysa abu anlayış ve örfün İslam nazarında bir hakikati yoktur.

Selam verenin selamını almamak caiz mi?

Dinimizce selam vermek sünnet onu cevaplandırmak ise farzdır. Bir topluma selam verildiği zaman o toplumdan sadece bir kişi bu selama karşılık vermesi bu farzı yerine getirmek için yeterlidir. Şayet cevap verilmese o toplumda oturan her Müslüman günahkâr olmuş olur.

Selamı o toplumun içinde oturan bir kimsenin ismini zikrederek verme durumunda ise ismi geçen kimse bu selama karşılık verme zorunda diğerleri için bir şey söz konusu değildir.

Selam, benden sana bir zarar gelmez, anlamına geldiğine göre her Müslüman bu güzel uygulamayı günlük hayatında yaşaması ve yaşatması lazım. Selam verdiği gibi verilen selama da karşılık vermesi gerekir. Çünkü Kur'an-ı Kerim de Allah'ü Teale mealen şöyle buyurmaktadır: 'Size bir selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin.' (Nisa 86)

Günün Ayeti

Sakın şeytanın peşinden gitmeyin.

Günün Hadisi

Ölmeden önce ölünüz.

Günün Duası                                                                

Allah’ım, bize rahat ve imanlı bir ölüm nasip eyle.

Günün Sözü

Ölüm güzel şey, budur perde arkasından haber.

Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber.

Necip Fazıl Kısakürek

Bunları Biliyor muyuz?

Ecel Nedir?

Allah tarafından her canlı için önceden takdir edilen hayat süresi ve bu sürenin sonu olan ölüm vakti demektir.

Günün Nüktesi

Sağanak bekliyordum…

Filozof Sokrates ve eşi, bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates’e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.

Sokrates: “Bu kadar gök gürültüsünden sonra, bir zaten sağanak bekliyordum” demiş.

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık