Sayfa Yükleniyor...
Tartışma esnasında kocanın hanımına babanın evine git demesi nikaha zarar veriri mi?
Boşama lafızları sarih ve kinaye olmak üzere ikiye ayrılır. Sarih demek: Kişinin açık ve net olarak hanımını boşaması ve sözünün başka anlama gelememesi demektir. Seni boşadım demek gibi. Kinaye ise: Söylenen sözün iki anlama gelmesi demektir. Yani hem boşamaya hem de başka bir manaya gelmesi demektir. Şayet kinayeli bir sözde koca boşamayı kastetmiş ise nikah düşer boşama geçerli olur. Ama koca sözünde boşamayı kastetmemiş ise o zaman boşama meydan gelmemiş olur.
Dolayısıyla babanın evine git sözü de kinayeli bir sözdür. Böyle bir söz boşama için söylenmiş ise, yani ben seni boşadım ben seni istemiyorum onun için babanın evine git anlamında söylenmiş ise bu boşama olmuştur, nikah düşmüştür. Babanın evine git sözü boşamak niyeti ile söylenmemiş ise o zaman da boşama olmaz nikah yerinde kalır.
Namazın ilk iki rekatında aynı zammı süreyi okumak caiz mi?
Namaz kılarken her rekâtta ayrı ayrı zamlı sure okumak gerekir. Şayet fazla sure bilinmiyor sadece bir sure biliyorsa, o zaman her rekâtta aynı sureyi okur, başka sureleri de ezberlemeye çalışır.
Erkeğin altın kaplama saat katması caiz mi?
Erkeğin altın kullanması veya takması dinen caiz değildir. Dolayısıyla erkeğin altın yüzük, kolye, bilezik Takması haram olduğu gibi aynı şekilde altın bir saat de katması da haramdır.
Farz-ı Kifaye nedir?
Bazı Müslümanların yerine getirmesi ile diğerlerinden düşen ibadetlerdir. Cenaze namazı gibi
Farzların yapılmasında büyük sevaplar vardır. Özürsüz olarak yapılmamaları da, Allahın azabını gerektirir. Kifaye olan farzı, Müslümanların bir kısmı yapmadığı takdirde, bundan haberi olan ve bunu yapmaya gücü yeten bütün Müslümanlar Allah katında sorumlu olup günah işlemiş bulunurlar.
Mesela ortada bir cenaze varsa ve hiç kimse onun namazını kılmıyorsa, naaşını gömmüyorsa orada olan bütün Müslümanlar bundan dolayı sorumludurlar. Cenazeyi kaldırmazlarsa, namazını kılmazlarsa hepsi de günah işlemiş olurlar.
Meal ile yapılan hatimden orijinalinden okunmuş gibi sevap alınır mı?
Hatim, Kuran-ı Kerimi Arapça lafzıyla başından sonuna kadar okuyup bitirmektir. Bununla birlikte, Kuran-ı Kerimin indirilişinden asıl maksat, onun okunup anlaşılması ve gereğince amel edilmesidir. Bu sebeple Yüce Allahın öğüt ve buyruklarını öğrenmek için Kuran-ı Kerimin meal ve tefsirlerini okumak da önemli bir görev, sevaplı bir iştir. Ancak tabiî ki orijinalinden okumuş gibi hatim sayılmaz ve o derece sevap elde edilmez.
Peygamberler açısından Nebi ve Resul arasında bir fark var mı?
Resul, kendisine vahiyle şeriat verilen ve onu tebliğ ile görevlendirilen peygamberdir. Nebi, kendisine yeni bir kitap verilmeyip, bir önceki şeriatla amel etmesi ve onunla toplumu, yani gönderildiği kavim veya milleti eğitmesi emredilen peygamberdir. Bu tarife göre, her resul aynı zamanda nebidir, ama her nebi resul değildir.
Mesela: Hz Peygamber hem nebi hem de resuldür. Ama Hz. Yahya sadece nebidir.
GÜNÜN AYETİ
Kim iyi bir işte aracılık ederse, ona onun sevabından bir pay vardır; kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona o kötülükten bir hisse vardır. Allah, her şeyin karşılığını verir.
GÜNÜN SÖZÜ
Çalınan her kapı hemen açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı.
Hz. Mevlana
GÜNÜN NÜKTESİ
Zahmet olur
Konyalı Hacı Veyiszade şaka bile olsa yalan söylemezmiş. Dostları bir gün karar verirler küçükte olsa bir yalan söyleteceklerdir ona ve evine ziyarete giderler. Sohbet başlar kısa bir süre sonra Hacı Veyiszade ayağa kalkar, Ben size bir çay demleyeyim diye.
Dostları için fırsat doğmuştur, Aman hocam derler, zahmet olur. Akıllarınca o da Hayır zahmet olmaz. Diyecek, böylece küçük de olsa bir yalan söylemiş olacaktır. Veyiszade hemen cevap verir: Zahmet olur ama ben yine demleyeyim.