Sevgililer Gününü Kutlamak Dinen Caiz Mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 14.02.2024 08:55
  • Güncelleme Tarihi : 14.02.2024 08:55

Sevgi, insanın fıtratında bulunan tarifi yapılamayan; ancak tadılabilen üstün bir meziyet ve evrensel bir paylaşımdır.

İslam dininin amaçlarından birisi de insanı dünyada da ahirette de mutlu kılmaktır. Bu mutluluğun vasıtalarından birisi de sevgidir. Bundan dolayı İslam, fertlerin birbirlerini sevmesini istemiştir. Zira birbirlerine sevgi ile bağlı fert, aile, toplum güçlü olur. Çünkü her başarının temelinde mutlaka sevgi vardır. Hatta iman anlamında kişilerin olgunlaşması da aralarındaki sevgiye dayanmaktadır.

Bunun için İslam dini, evrensel bir paylaşım olan sevgiyi önemsemiş, ayetler ve hadislerle de tavsiye etmiştir. Nitekim;  “O'nun ayetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler yaratmış, aranıza bir sevgi ve merhamet koymuştur.” (Rum, 30/21.)"Ve kalplerinin arasını sevgi ile birleştirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın, yine onların kalplerini birleştiremezdin. Fakat Allah, onların arasını sevgi ile birleştirdi..." (Enfal, 8/63)" Birbirinizi sevmedikçe iman (gerçek) etmiş olamazsınız " (Müslim, Îmân, 93) Nasları buna işaret etmektedir.

İslam’ı tebliğ eden Sevgili Peygamberimiz Müslümanların belli bir kimlik kazanmaları ve kendi şahsiyetlerini korumaları için onları bilinçlendirmiştir. Kültürel yozlaşmayı engelleme adına da bir takım düzenlemeler yapmıştır.

Öyle ki sevgili peygamberimiz, Medine'ye hicret ettiğinde Medine’de öteden beri iki bayramın bulunduğunu ve bu bayramlarda kutlama yapıldığını öğrenince, bayramlar etkilenme anlamında önemli kültür unsurları olduğu için bunları değiştirdi ve yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını ihdas etti.

Hz. Peygamber, başka inançlarda buna benzer sembolik değeri/fonksiyonu bulunan âdet ve uygulamaları Müslümanlara yasaklamıştır.

Bu gaye ile efendimiz, saç-sakal, kılık-kıyafet, yeme-içme adabı da dâhil olmak üzere pek çok konuda başka kültür ve inançları taklit etmekten sakınmamız gerektiği hususunda uyarılarda bulunmuştur.

Aynı şekilde İslam’ın özünde olmayan başka kavim ve toplumlara benzemeyi de yasaklamıştır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz hadis-i şeriflerinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır." (Ebu Davud, “libas”, 4.)

Köşemize konu olan, “Sevgililer Gününü” de bu pencereden değerlendirmek gerekir.

Sevgililer Günü, yılbaşı kutlaması gibi milli ve manevi kimliğimizde olmayan bilakis başka inançtan yaşantımıza giren bir adettir. Bu bağlamda Sevgililer Günü, Yılbaşı Kutlaması… gibi özel gün kutlamaları sıradan bir kutlama olarak görülmemelidir. Ya da sadece caiz ya da değil ile irdelenmemelidir.

Zira bu tür âdetler toplumumuzda milli ve manevi kimliğimizi, kültürel değerlerimizi dejenere edebilmektedir. Dahası genç kuşakları kendi öz değerlerinden koparıp farkında olmadan başka kültür ve inançların hayat tarzına alıştırabilmektedir.

Durum böyle olunca, İslam toplumlarının bu tür adetler yerine kendi kültür ve değerlerinde olan program ve faaliyetleri geliştirmesi ve yaşatma daha doğru olur.

Bundan dolayı Müslüman’a yakışan dinimizde ve milli geleneklerimizde yeri olmayan ve daha çok israf ve tüketime teşvik eden bu tür kutlamalardan uzak kalmasıdır.

Kaldı ki İslam dini, eşlerin her zaman birbirlerini sevmesini ve hediyeleşmesini istemektedir. Bunu da sadece bir gün değil her zaman yapmalarını tavsiye etmektedir.

Unutulmamalıdır ki din ve kültür, etin kemiğe bürünmesidir ve birbirinden ayrılmaz parçalardır.

Kalbinizde imanın ve sevginin daim olması duası ile…

Sevgililer Gününü Kutlamak Dinen Caiz Mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık