Sayfa Yükleniyor...
Allahın indinde bütün günler ve zamanlar hayırlıdır. Hiç biri uğursuz veya bereketsiz değildir. Halk arasında çarşamba günü ile ilgili olarak bir batıl inanç vardır. Halkımız çarşamba günleri kazan kurulmaz, banyo yapılmaz gibi batıl inanca sahiptir. Bu inanışların kaynağı ya bâtıl, ya da bölgesel halk âdet ve geleneklerdir. Bizim dinimiz her zaman çalışmayı ve her gerektiğinde temizliği emreder. Çarşamba günleri kazan kurulmaz veya çarşamba günü uğursuzdur demek dini aşıdan doğru değildir. Böyle bir sakınca olsaydı bu durum ayet ve hadislerde ifade edilirdi.
Mesela temizlikle ilgili olarak çarşamba günü yıkanmak iyi değildir deniyor. Oysa dinen gerekli olduktan sonra en kısa zamanda banyo yapmak gerekir. Diyelim ki, çarşamba sabahı kendisine gusül gereken bir adam banyo yapmayıp o günkü namazlarını kazaya mı bırakacaktır? Onun için böyle bir inanç doğru değildir. Her gün hayırlı bir gün olduğu gibi çarşamba günüde Allahın yarattığı hayırlı bir gündür.
Tedbirli olmak kadere aykırı mı?
Tedbirin alınması takdire aykırı bir iş değildir. Eğer bir husustaki takdir-i ilahi, Levh-i Mahfuzda takdir ve tespit edilmiş ise, onda değişiklik cari olamaz. Ama Biz hayatımızı kurallara ve emredilene göre yaşamak zorundayız.
Başımıza gelecekleri ya da kavuşacağımız nimetleri ve güzellikleri biz bilemeyiz. Zira biz gayb ilmine sahip değiliz. Dolayısıyla hayatımızı yaşarken nasıl rızkı veren Allah olduğu halde rızık temini için çalışıyorsak aynı şekilde başımıza gelmesi muhtemel kaza ve tehlikeleri bertaraf etmek için de tedbir almak zorundayız.Ama aldığımız bu tedbir asla kadere muhalif değildir. Bilakis bu tedbiri almamak tıpkı rızkı aramamak ve sebeplere sarılmamak gibi yanlıştır.
Yapılan ibadetin sevabı başkasına bağışlana bilir mi?
Yapılan ibadetlerin ve hayırların sevaplarını başkasına bağışlamak dinen caizdir. Kişi okuduğu Kur'an'ın, yaptığı hatmin, kıldığı namazın ve istediği bir hayrın sevabını başkasına bağışlayabilir.
İster sağ, ister ölmüş olsun, kendisine sevap bağışlanan kimsenin, bundan yararlanacağı umulur. Başkası tarafından bağışlanan sevapla, bir kimsenin bizzat yapması gereken ibadet borçları ödenmiş olmaz ise de bunlar iyilik ve sevaplarının çoğalmasına ve derecesinin yükselmesine vesile olabilir. Annesi babası öldükten sonra onlara bir iyilik yapıp yapamayacağını soran kimseye peygamber: Evet onlara rahmet dilemek, onlar için istiğfar etmek, vasiyetlerini yerine getirmek, dostlarına hürmet edip ikramda bulunmak, akrabaları ile ilgilenip onlara karşı üzerine düşeni yapmaktır buyurmuştur.
Annesinin aniden öldüğünü, şayet konuşabilseydi sadaka verilmesini vasiyet edeceğini zannettiğini, onun adına sadaka verirse sevabının kendisine ulaşıp ulaşmayacağını soran Sahabeye de: Evet ulaşır. Onun namına sadaka ver buyurmuşlardır.Buna göre, sevabı ölen kimsenin ruhuna bağışlanmak üzere ibadet yapılabileceği gibi, çeşitli vesilelerle dua da edilebilir.Ayrıca kişi sevabı bağışlarken kendi sevabından bir şey kaybetmez. Her iki kişiye de aynı şekilde yazılır.
Doğum kontrol hapı kullanmak caiz mi?
Hamileliği engelleyecek tedbirleri almak dinen sakıncalı değildir. Bu nedenle de hamile kalmamak için doğum kontrol hapı kullanma da bir sakınca yoktur.
Günün Ayeti
Allah pek nankör olan hiçbir günahkarı sevmez.
Günün Hadisi
Her insan hata yapar. Hata edenlerin en hayırlıları tövbe edenlerdir.
Günün Sözü
Yedi yaşına kadar çocuğunuzla oyun oynayın, yedi yaşından on iki yaşına kadar onunla arkadaş olun. On iki yaşından sonra onunla istişare edin.
(Hz. Ali)
Günün Duası
Allahım kalplerimizi imansız, direklerimizi bayraksız, minarelerimizi ezansız, bizi vatansız bırakma.
Bunları biliyor muyuz?
Kefaet nedir?
Evlenecek çiftler arasında, dini, iktisadi ve sosyal seviye bakımından yakınlık ve denklikin var olması demektir.
Günün Nüktesi
Yedi insan
Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah Teala, yedi insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır.
Bunlar da şunlardır:
- Adil devlet başkanı,
-Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç,
-Kalbi mescitlere bağlı Müslüman,
-Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan,
-Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine Ben Allahtan korkarım diye yaklaşmayan yiğit,
-Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse,
-Tenhada Allah'ı anıp gözyaşı döken kişi.