2

Bir milletin diriliş destanı: 30 Ağustos Zafer Bayramı


  • Oluşturulma Tarihi : 31.08.2024 09:32
  • Güncelleme Tarihi : 31.08.2024 09:32

Yıl 1922. Anadolu’nun dört bir yanı işgal altında, bir milletin kaderi ise büyük bir belirsizliğe doğru savruluyor. Tam bu noktada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini tarihin en onurlu sayfalarına altın harflerle yazmaya karar veriyorlar. 30 Ağustos, işte bu kararlılığın, cesaretin ve inancın simgesidir.

Büyük Taarruz'un başladığı o sıcak Ağustos günlerinde, Türk ordusu yalnızca silahlarla değil, vatan sevgisiyle de donanmıştı. Düşmanın tüm gücüne rağmen, Türk milleti bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini gösterdi. Kocatepe’den yükselen o kararlı sesler, bir milletin yeniden doğuşunun habercisiydi. Ve 30 Ağustos’ta, Afyon’dan İzmir’e kadar süren bu büyük yürüyüş, sadece topraklarımızı değil, milletimizin onurunu da yeniden kazandırdı.

30 Ağustos, bugün hâlâ bizim için sadece bir zaferin yıl dönümü değil, aynı zamanda özgürlüğün, bağımsızlığın ve milli birliğin en güçlü sembollerinden biridir. Her yıl bu büyük zaferi anarken, atalarımızın bizlere bıraktığı mirası, genç nesillere aktarmanın sorumluluğunu bir kez daha hatırlıyoruz. Çünkü bu zafer, yalnızca bir askeri başarı değil, bir milletin kendine inancının ve özgürlüğe olan tutkusunun zaferidir.

Bugün, modern Türkiye’nin özgür ve bağımsız bir ülke olarak varoluşunu 30 Ağustos Zafer Bayramı'na borçlu olduğumuzu unutmamalıyız. Bu büyük zafer, sadece geçmişe değil, aynı zamanda geleceğe de ışık tutan bir meşaledir. Atatürk’ün de dediği gibi, “Zafer, ‘Zafer benimdir’ diyebilenindir.”

Ne mutlu ki, Türk milleti her 30 Ağustos’ta bu kutlu zaferi aynı coşku ve gururla anıyor. Bizler de bu büyük günün anlamını unutmadan, geleceğe umutla bakmaya devam edeceğiz. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!

Bir milletin diriliş destanı: 30 Ağustos Zafer Bayramı
Fatma Gül Demir
Yazarımız Kim ?

Fatma Gül Demir