Sayfa Yükleniyor...
Bugün, hepimizin yüreğinde derin izler taşıdığı o acı güne bir kez daha saygı duruşunda bulunuyoruz. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, ülkemizin en büyük acılarından biri olarak hafızalarımızda yer etti. Gölcük'te başlayan bu büyük felaket, binlerce insanımızın canını alırken, milyonlarca insanın hayatını da altüst etti.
O gece, uyku sersemliği içinde yakalanan insanlar, bir anda kendilerini enkaz altında buldu. Çığlıklar, gözyaşları ve umutsuzluk, o gece yaşananların en belirgin izleriydi. Bir yandan kurtarma çalışmaları sürerken, diğer yandan da birlik ve dayanışma ruhu tüm ülkemizde yükseldi.
Deprem, sadece binaları değil, aynı zamanda toplumsal yapımızı da derinden sarsmıştı. Bu büyük felaket, ülkemizin deprem gerçeğiyle yüzleşmesine ve yapısal önlemler almasına neden oldu. Ancak, hala yapılması gereken çok şey var.
Deprem unutulmamalı, dersler çıkarılmalı ve gelecek nesillere aktarılmalıdır.
Bu acı deneyimden çıkardığımız en önemli derslerden biri, depreme hazırlıklı olmanın hayat kurtardığıdır. Deprem anında yapılması gerekenler, güvenli binalarda yaşamanın önemi ve afet bilincinin geliştirilmesi gibi konular, bugün de gündemimizde olmalıdır.
17 Ağustos Depremi'nin 25. yılında, kaybettiğimiz tüm canlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Bu acı deneyimi yaşayan tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyor ve bir daha böyle acılar yaşamamak için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
Unutmayalım ki, deprem bir doğal afet olsa da onun yarattığı yıkımın boyutu, bizim hazırlıklı olup olmamamıza bağlıdır.