Sayfa Yükleniyor...
İnsanlık, zaman zaman bir iyilik hikayesiyle ısınır ve bu sıcaklık, yaşamın içine sevgi ve umut tohumları ekilmiş gibi hissettirir. Ancak bu iyilik hikayeleri bazen kötü bir şekilde sona erer ve bizi gerçekliğin soğuk yüzüyle yüzleştirir. Dün İzmir'de yaşanan üzücü olay da tam olarak böyle bir örnek... Keşke örnekler her zaman iyi olsa ama bu kez yapılan bir iyilik 1 can aldı ve arkada sevenleri ailesi kaldı...
Bir taksici, sadece bir başkasının üşümemesi için yardım elini uzattı. Belki de hiç düşünmedi, belki de içten bir gülümsemeyle bu iyiliği gerçekleştirdi. Ancak beklenmeyen bir olay ile bu iyilik hikayesini kararttı.
Üşümesin diye aldığı müşteri, taksicinin yüreğine ısı vermek, teşekkür etmek yerine, onun canını aldı... Bu olay, iyilikle kötülük arasındaki ince çizginin ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
İyilik yapmak, insan olmanın gerekliliğidir bence... Ancak böyle olaylar, insanın içsel çatışmalarını da yüzleştirmek için gün yüzüne çıkarır. İyilik mi, yoksa kötülük mü ağır basmalıdır? Bu soru artık toplumun vicdanını sarsar ve insanlık hali üzerine düşündürmeye başlar.
Her iyilik hikayesi, içinde bir umut barındırır. Ancak bu olay, insanların kalbinde derin bir yara açtı. Üzüntü ve hüzünle dolu bir günün ardından, insanlık tekrar iyilikle dolu bir yarının hayalini kurabilir mi? İnsanların iyiliği dünyayı hala ısıtmaya devam eder mi?