Sayfa Yükleniyor...
Orman yangınlarına karşı duyarsızlığımızın bedelini pahalı ödüyoruz. Her yaz alevlerle kavrulan ormanlar, sadece doğal güzelliklerimizi ve biyoçeşitliliğimizi yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomimizi ve toplumsal dokumuzu da ateşe veriyor. Ancak bu gerçeğe rağmen, yangınlarla mücadelede etkin bir politika yürütme konusunda hala yeterli adımları atamıyoruz.
İklim krizi ortadayken, plansız kentleşme ve ihmallerle yangın riskini göz ardı ederek, yangınlarla yüzleşmek için sürekli kriz yönetimi yapmak zorunda kalıyoruz. İtfaiye ekipleri kahramanca mücadele verse de yangınların önlenmesinde ve söndürülmesindeki eksiklikler açıkça görülmekte…
Yangınların çoğu insan kaynaklı olduğu aşikar. Piknik ateşleri, dikkatsiz sigara izmaritleri, kontrolsüz tarla yakmaları... Bunlar basit ihmaller olarak görülebilir mi?
Orman alanları daha sıkı denetlenmeli, yangın riski taşıyan bölgelere yapılacak plansız yapılaşmalara izin verilmemeli.
Ama en önemlisi, toplum olarak bilinçlenmeliyiz. Yangınların nasıl çıktığını öğrenmeli, ormanlarımızı nasıl koruyabileceğimizi kavramalıyız. Her vatandaş yangın tehlikesine karşı sorumluluk almalı, doğaya saygılı olmalıdır.
Doğa bize ait değil, biz doğaya aitiz…