Son Bakış


  • Oluşturulma Tarihi : 20.09.2025 10:22
  • Güncelleme Tarihi : 20.09.2025 10:22

Yavaşça yatağından doğruldu Semira. Ufak hastane odasında kirli pencere camından dışarıya baktı. İçinde sonsuz bir kabulleniş vardı. Zaten uzun zamandır bu sona yaklaştığını hissediyordu. İş sadece bir dizi tetkikten sonra aldığı haberle kesinleşmişti. Beyninde oluşan o tümör sonucuyla herkesin dilinde birtakım sebepler dolaşmaya başladı. Stres, üzüntü, ilaçlar, yetersiz beslenme, hayat koşulları. Fakat Semira bunların hiçbirini duymuyordu bile. Onun tek bildiği şey yolun sonunda olduğuydu. Hayatını sonuna doğru iyiki dediği şeyler yaşamıştı. Manevi olarak ruhunu beslemişti mesela. Belki de şu an ki dinginliği, kabullenişi bundandı. İstediği birçok şeyi son yıllarında gerçekleştirme fırsatı bulmuştu. 
Gözlerinin buğulanmasına fırsat vermemek için gökyüzüne doğru kaldırdı başını. Evet kendine bile itiraf edemese de sevdanın lezzetini de tatmıştı.Tüm bu imkansızlıklar içinde olacak şey miydi bu şimdi. Ah Semirabu metanet de neyin nesi. Bu yürek bu kadar güçlü müydü? 
Görmek istediği yerler, gezmek istediği sokaklar vardı. Son günlerinde bir iki günlüğüne de olsa gidip gördü anılarına dokundu yüreğiyle. Görmek istediği başka bir şey daha vardı elbet. Ama görmekle görmemek arasında gitti geldi. Baştan aşağı ölüm kokan biriydi işte. Gülüşleriyle hayata kafa tutan birine ölümün soğukluğunu nasıl sürebilirdi. O gülüşler solmamalıydı. Sevmek de bu değil miydi.Güldürmek, yaşatmaktı. Kendi yolunun soğukluğunda yürütemezdi onu. Sonra bir gölge gibi yanından geçti gitti. Suskun, siluetiz, ağlamaklı. Yorgundu, usulca yatağına gidip uzandı. Arayan, soran insanların seslerindeki hüznü dağıtmak için arada gülümsedi. 
-Ah dünya hiç de misafirperver değilsin. Ama ben giderken yine de sana emanetler bırakacağım. Senin üzdüğün yürekleri bir nebzegülümsetmek, sokaklarında kaybolanlarına ışık olabilmek için. Emanetlerimle yıllarca yüreklerde, dillerde, bakışlarda var olacağım, dedi. 
Her karanlığın ışığa açılan bir penceresi vardır. O pencereleri bulmanın yollarını yıllarca anlatmaya çalışmıştı.Kötülüğün asla iyi bir kalbi karartamayacağını. Her şeye rağmen insanları sevebilmek için bir nedenin var olduğunu. Mutluluğun küçük ayrıntılarda olduğunu.
Sadece bir kişinin yüreğine öfke bırakmıştı. Çünkü öfke iç yangınlarından iyidir diye düşündü. Öfke unutmayla kardeştir. Sonu unutmak, özlememek, üzülmemek ise onun payına öfke düşmeli diye düşündü.Düşüncelerinden bile yorulmuştur işte. Yorganı başına çekip derin bir uykuya daldı. 

Son Bakış
Filiz Akkaya
Yazarımız Kim ?

Filiz Akkaya

İlkokul çağlarında şiir yazmaya başladı. Kitap okumak en büyük hobisi. Çeşitli site ve dergilerde deneme ve makaleleri ile yer aldı. İlk hikayesi, BANA BİR MASAL ANLAT ANNE antolojisinde yer aldı. İlk şiir kitabı BİR DOĞUŞ GEREK BANA, 2022 yılında çıktı. İnsanların her şeye rağmen yeniden doğuşunu gerçekleştirebileceğini göstermek istedi. İkinci kitabı henüz basım aşamasında. İlkses Gazetesi'nde köşe yazarı olarak yazmaya devam ediyor.