Kalemle Dirilmek (Iv): Sözün Mabedi


  • Oluşturulma Tarihi : 11.06.2025 10:38
  • Güncelleme Tarihi : 11.06.2025 10:46

Her kelimenin bir yeri vardır.
Ve her yerin, bir sesi…
Ama bazı sesler,
bir ömür suskun kalır da
yalnızca yazıyla yankılanır.

Ben yazarken bir mabet inşa ettiğimi hissediyorum.
Harç olarak vicdanı,
duvar olarak kelimeleri,
çatısını ise dua gibi yükselen cümleleri koyuyorum bu yapıya.
Çünkü inanıyorum:
Yazmak sadece anlatmak değil,
bir anlamın izini sürmektir.
Ve bu iz,
insanın kalbinde başlar;
hakikatte tamamlanır.

Bir sözü yerli yerine koymak,
bir taşa hakkını vermek gibidir.
Yanlış kelime, yersiz bir harf,
sadece cümleyi değil, insanı da çarpıtır.

Benim için yazmak,
bir mabede ayakkabıyla girilmez ciddiyetidir.
Her harf, bir niyet…
Her cümle, bir şahitliktir.

Bugün bilgi çoğaldı, ama hikmet azaldı.
Söz arttı, ama öz kayboldu.
Her şeyin bu kadar görünür olduğu bir çağda,
asıl mesele görünmeyeni yazmak.
Görülmeyeni fark ettirmek.
Unutulanı hatırlatmak.

Ben o unutulanların peşindeyim.
Bir çocuğun yüzüne düşen suskunluk…
Bir yoksulun bakışındaki utanma…
Bir ihtiyarın cebindeki son mektup…
İşte onları yazmak istiyorum.

Çünkü yazı,
bir çağın tanıklığıdır.
Kalem, bir dönemin ruhunu kayıt altına alan
en sessiz ve en derin çığlıktır.

Ben bu çağın suskunluğunu tutuyorum elimde.
Ve yazdıkça görüyorum:
Kalem, yalnızca kelime değil;
bir duruştur.
Ve bu duruş, bazen bir adalet feryadı,
bazen bir merhamet çağrısı,
bazen sadece içten gelen bir “anla beni” sesidir.

Yazmak, içimde taşıdığım her duyguyu
bir başkasının ruhuna taşımaktır.
Yazmak, kendimden çıkıp insanlığın ortak hikâyesine
bir virgül bile olsa ekleyebilmektir.

Söz…
Eğer kalpten doğarsa,
kalpte yankılanır.
Ben, bu yankıyı çoğaltmak için yazıyorum.
Bir kişi daha düşünsün,
bir kişi daha duysun,
bir kişi daha dirilsin diye…

Çünkü kalemin ucu,
bazen bir mabedin kapısıdır.
Ve o kapıdan içeri,
yalnızca samimiyetle girilir.

Kalemle Dirilmek (Iv): Sözün Mabedi
Halil El
Yazarımız Kim ?

Halil El