Savaşın Spor Organizasyonlarına Etkisi

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline tepkiler siyaset, ekonomi, kültür ve spor alanında sürmeye devam ediyor. Putin’in savaş hamlesi Rusya’nın birçok yaptırıma uğramasına neden oldu. Spor organizasyonları, Rusya’ya çok ciddi anlamda ağır yaptırımlar uygulamaya başladı.

Spor dünyasında; sporcu, antrenör ve spor insanları Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı harekatı kınarken “Stop War” etiketiyle savaşın durdurulması için önemli mesajlar verdi. Euroleague, FIFA, Formula 1 gibi büyük spor organizasyonları Rusya için kararlar aldı. Her geçen gün Ukrayna’ya destek mesajları hızla devam ediyor. Bu süreçte alınan kararlar ve uygulamalar uluslararası spor medyasında tartışılmaktadır. Uluslararası spor organizasyonları sporu, egemen güçler için “politik güç kaynağı” olarak mı kullanıyor? Yoksa sporun evrensel ilkelerine ve birleştirici gücüne inanarak tarafsız ve herkese eşit mi davranıyor? Bu hafta yazımda, savaşın spor organizasyonlarına olan etkisini mercek altına aldım.

ÇİFTE STANDART

Sporun evrensel kuralları; barış, dostluk, kardeşlik, saygı, dürüstlük, eşitlik vb. gibi temel ilkelerine göre hareket eden sporcular kitlelere “savaş hayır” mesajını veriyor… Savaşı protesto eden sporcular olduğu gibi savaşa karşı tepkisiz kalan, kayıtsız kalan bir cenah da mevcut… Bir yandan diğer tartışma konusu çifte standart; Amerika’nın işgallerine karşı spor organizasyonlarının tepkisiz ve kayıtsız kalması… ABD’nin Irak’ı işgal ettiğinde işgali destekleyen ABD’li sporcu, spor müsabakalarından men edilseydi acaba neler değişebilirdi? Ya da Filistin’i işgal eden İsrail’in takımlarına neden aynı kararlar alınmadı. Uluslararası spor organizasyonlarının tamamen Rusya’yı dışlaması ve Rus takımlarını boykot etmesi sporun ruhuna aykırı mı? Putin yüzünden Rus sporcular öteki oluyor. Tabi bunların hepsi ayrı bir tartışma konusunu oluşturur.

Sporcular için savaş ortamında Rusya’ya gitmek ve maç oynamak elbette tedirgin bir durum… Alınan kararların ve uygulamaların çok ağır olduğunu düşünüyorum. Maçlar ertelenebilir, askıya alınabilir, bazı yaptırımlar olabilir ama direkt takımların diskalifiye olmasını çok doğru bulmuyorum. Daha doğrusu Rus takımlarında oynayan sporcuların ve tüm çalışan spor insanlarının bu durumda hiçbir suçunun olmadığını düşünüyorum. Spor Organizasyonları devletlerarasında rekabet, güç ve gösteri alanı olduğu gibi aynı zamanda ülkeler arasında birleştirici bir gücü vardır. Olimpiyatların ve sporun temel ilkeleri olan; barış, dostluk ve kardeşlik gibi sporun ahlaki prensipleri kültürler arası iletişimi güçlendirmektedir. Olimpiyat Komitesi, FIFA gibi uluslararası spor örgütlerinin de vurguladığı birleştirici, diyalogu arttırıcı ve dünya barışına katkı yapıcı işlev görmelidir. Spor, çağımızın en önemli birleştirici gücü olarak, fiziksel ve zihinsel açıdan olumlu etkileriyle birlikte, sosyal boyutuyla da toplumun yapı taşlarından biri haline gelmiştir. Bu bağlamda alınan kararların uluslararası spor arenasında kutuplaştırıcı bir etki yaratabileceğini düşünüyorum.

SPORCULARIN SAVAŞ TEPKİSİ

Kiev Belediye Başkanı olan eski ağır sıklet boks şampiyonu Vitali Klitschko ve Lomachenko asker elbisesi giyip silah alarak kentin savunma birliklerine katıldı. Gürcü Basketbolcu Tornike Shengelia, Ukrayna’ya işgal harekâtı düzenleyen Rusya’yı protesto etmek amacıyla takımı CSKA Moskova’dan ayrıldığını açıkladı. Napoli ve Barcelona maçında; iki takımın futbolcuları, karşılaşmanın başlama düdüğü öncesinde birlikte tuttukları “Savaşı durdurun” pankartı ile fotoğraf çektirdi. Dinamo Moskova’da forma giyen milli Rus futbolcu Fedor Smolov da Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı harekâta tepki gösteren isim oldu. Daha ismini sayamadığım birçok sporcu savaşa karşı tepkisini veriyor. Manchester United ve Schalke 04 takımları da Rus şirketlerle olan sponsorluk anlaşmalarını askıya aldı. Savaşın hemen son ermesini, daha fazla can kaybı olmadan barışçıl yöntemlerle çözülmesini temenni ediyorum.

Savaşın Spor Organizasyonlarına Etkisi