2

Çocuk Edebiyatında Tarihsel Süreç


  • Oluşturulma Tarihi : 06.12.2023 08:51
  • Güncelleme Tarihi : 06.12.2023 08:51

Edebiyatın alt dallarını (Roman, Öykü, Şiir, Fıkra, Tekerleme, Bulmaca, Otobiyografi, Makale, Destan, Gezi, Eleştiri, Sohbet, Tiyatro, Masal, Anı, Deneme…) bünyesinde taşıyan Çocuk Edebiyatı’nın doğuşu ve gelişimi uygarlık için de sancılı oldu. Çünkü çocuk ve çocukluk toplumsal bir kavramdır; insan soyunun sürdürülmesi yolunda bastırılamayan bir dürtü.

Çocuk Edebiyatı hâlâ bir arayış içinde olduğu ve ülkemizde ise henüz emekleme döneminde olduğu gerçeğinden hareketle insanlığın varoluşundan bu yana çocuğa ve çocukluğa bakıştaki benzerlikler kadar farklılıkların olması da doğal; çünkü uygarlıklarda, çocuğa bakışın farklı olmasından kaynaklı çocuk anlayışı var.

Antik çağda köle çocuklar büyüdüğü zaman sahibine karşı çıkacağı, kenti yakacağı korkusuyla yedi sekiz yaşından sonra öldürülebilirdi. Dolaysıyla konuşma yeteneğini kazanmış kendini ifade eden çocuk yedi yaşından sonra yetişkin olarak kabul edilirdi.

Orta çağda dinler açısından bakıldığında da durum farklı olmadığını görülür. Katolik inancına göre çocukluktan çıkış yedi yaş, İslamiyet de ise benzer bir anlayışın olduğu evlilik kurumları tarafından belgelenmiş ve açıkça ortadadır. Bu yüzden coğrafyalarda ve inançlarda çocuğa yönelik farklı ve benzer anlayışlar sürekli olmuştur.

Yazının olmadığı dönemlerde çocuk yazını alanındaki boşluğu sözlü kültür dolduruyor, o dönemlerde batıda çocuğa yönelik kitap yok.

Bunun bilincindeki yetişkinler Masal, Hikâye, Ninni ve halk ozanlarının yazdığı manzum hikâyelerden yararlanma yollarına gittiler. Aslında anlatılan hikâyeler büyükler için olmasına rağmen, çocuklar da bunları dinliyorlardı.

Çocuk kitaplarının yazılması çocuk eğitiminin sonucu doğdu. Çocukların yapmacık hayvan hikayeleri, boş fantaziler içeren kitapları okumalarının zararlı olacağını ileri sürenler, çocuklar için kitap yazılmasına da karşı çıktılar.

Bu dönemde kilise, çocuklara dini kitaplar dışında kitap okutulmasına da karşı çıktı. Çocuklar ise dini kitapları sıkıcı buluyor okumak istemiyordu.

Aydınlanma çağıyla birlikte okullu olmak, okul bitirmek, ayrıcalıklı bir hal aldı. Rönesans’tan önce değersiz bir varlık olarak algılanan çocuk, sonraları birer değer olarak algılanmaya başlandı.

Aydınlanma çağında çocuk eğitiminde yatılı okullar önemli yer tuttu. Erkek ve kızlar için okullar, manastırlar açıldı. Dönemin burjuvazisinde elit, sosyal statü sahibi ve yüksek memuriyette olmak önemliydi. Çocuklar okul bitirerek bu statüyle ailelerinin gurur kaynağı olmaya başladı.

17. 18. Yüzyılda öğretici çocuk kitaplarının yanında klasik edebiyat kitapları da okumaya başladı çocuklar.

Matbaanın icadı okur yazar oranının yükselmesi, haberleşme imkanının gelişmesi kitaba yönelişi hızlandırdı. Masal dinleyen çocuklar yetişkin kitaplarına yöneldi. Robenson Cruze, Gülliver’in Seyahatleri, Alis Harikalar Diyarında, Define Adası, Aya Seyahat ilk keşfedilenlerdendi.

Çocuklar bu kitaplarda çocuksu duyarlılığı çocuksu tadı buldukları için bu kitaplar yöneldiler.

Çocuk klasiği olarak bilinen yüzü aşkın kitap geçmişin derinliklerine uzanan serüven, masal, edebiyat ağırlıklı temalarla yüklü oluşları bize bunu gösteriyor. Bu kitaplar çocuk okura göre yazılmamıştır ama bu kitaplar içindeki çocuksu çizgiyi çocuklar keşfetmişlerdir.

Çocuk Edebiyatı’nda yazıya geçildikten sonra, ilk olarak halk ağzındaki sözlü ürünlerin derlenmesiyle işe başlandı. Matbaanın icadıyla başlayan “Aydınlanma Çağı”nda İngiltere ve Fransa başta olmak üzere her alanda olduğu gibi bu alanda da ortaya yeni çalışmalar çıktı.

Bol kitaplı günler olsun.

Çocuk Edebiyatında Tarihsel Süreç
İlhan Soytürk
Yazarımız Kim ?

İlhan Soytürk