Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
….( Nâzım Hikmet Ran)
Tarihte, Türk toplumunda kadının saygın bir yeri vardır. Rivayet odur ki Cengiz Han’ın Türk olduğu söylenir. Cengiz Han, “Ben hepinizin hanı Cengiz Han’ım. Bu da benim Han’ım Börte!” diyerek eşinin devlet yönetimindeki yerini vurgulamıştır.
Türk devletlerinde kadın ve erkek eşit haklara sahipti. Devlet yönetiminde, hakanların yanında yer alan, hatun diye adlandırılan eşler alınan kararlarda eşleri kadar söz sahibiydi.
Selçuklular’da hatun unvanıyla anılan hükümdar eşleri saray toplantılarına katılmasalar da eşlerinin üzerinde çok etkindiler.
Kadınalar devlet yönetiminde ve sosyal hayatta bu kadar söz sahibiyken zamanla haklarının birçoğunu kaybetti.
“Osmanlı İmparatorluğu’nun Gerileme Dönemi, Türk kadınının statüsünü olumsuz yönde etkilemiş, kadın için ev, bir hapishane hâline gelmiş, miras hukuku ve mahkemelerde tanıklık konularındaki geleneksel haklar yok edilmiştir (Doğramacı, 1989, s. 133-135).”
Cumhuriyetin kazanımlarından biri de kadınlara verilen değer. Yüzyılın lideri Mustafa Kemal Atatürk sosyal hayatta yaptığı devrimlerden biri de kadının topluma kazandırılması ve layık olduğu yere gelmesiydi. Bunun için de 1930’da doğum izni için düzenleme yapıldı. 1933’de kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu. 1933, Köy Kanunu’nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi. 1934, Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. Kadınların sosyal yaşamda daha çok görülmesinin, her şeyden önce bir insan olarak haklarının olduğunun yolu açıldı.
İstediği kişiyle evlenme hakkı, eşit miras hakkı, evlilik içinde cinsel birleşmeyi reddetme hakkı, şiddete maruz kalmama hakkı, kendi malına sahip olma hakkı, kumayı reddetme hakkı, resmi nikâh hakkı. Ayrı yaşama hakkı, boşanma hakkı, çocuklarının velayetini alma hakkı, nafaka hakkı, kendi malını beraberinde götürme hakkı. Tecavüzsüz, tacizsiz, enseste maruz kalmadan yaşama hakkı, doğum kontrolünü kullanma veya kullanmama hakkı, sağlıklı yaşama hakkı, bedeninin yalnızca kendine ait olması hakkı. İstediği zaman kocasından izin almadan istediği işte çalışma hakkı, eşit ücret, eşit eğitim hakkı, istediği partiye oy verme, partiye katılma hakkı dini yaşama katılma ya da katılmama hakkı.
Sosyal hayatta yaşam devam ediyor…
Anneler Günü’nüz kutlu olsun.