Sayfa Yükleniyor...
Fuzuli’ye sormuşlar, “Sevmek mi güzel sevilmek mi?” O da “Sevmek” demiş. “Çünkü hiç kimse sevildiğinden emin olamaz ama sevdiğinden emindir.”
Seni seviyorum demek bir cümle değil, aynı zamanda o cümlenin altında yatan duyguları, düşünceleri, umutları, hayalleri de paylaşabilmektir. Sevgi, kusurları görmezden gelmek değil, onları kabul ederek birlikte büyümeye çalışmaktır. Her şeye rağmen, yan yana olabilmek birlikte yapılan uzun bir yolculuktur sevgi. Yolculuk inişli çıkışlı olabilir, ancak önemli olan birlikte yürümeye devam ederken yeni şeyler keşfetmek, büyürken değişmektir.
Sevgi insanları birleştirir, farklılıkları ortadan kaldırır, umutları yeşertir, paylaştıkça çoğalır, verdikçe artar. Sevgi, kolay değil ancak çok değerlidir, dolaysıyla sonsuzdur.
Sevgililer Günü’nün çıkışıyla ilgili birçok söylenti var. İnternette bir arama yaptığınızda karşınıza birbirinden farklı tarihler çıkar. Bu varsayımların ne derece doğru olduğu konusunda insan us’una şüpheler gelmekte. Aziz Valentine’nin idam edildiği gün, M.S. 969’da Papa Gelasius tarafından Aziz Valetine Günü, Valentine’s Day veya Sevgililer Günü olarak ilan edilmiş.
14. yüzyılda yaşamış İngiliz şair Chaucer, kuşların eşlerini seçtiği tarih olarak 14 Şubat’ı gözlemlemiş. O günden sonra 14 Şubat Sevgililer Günü hikâyesi olarak Chaucer’ in romantik bakış açısı anlatılır.
Bir başka tarih,14 Şubat 1800’lü yıllarda Amerikalı Esther Howland’ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay olması. Bu tarihlerin hepsi de tartışmaya açıktır. Başlangıç ne olursa olsun, nasıl çıkarsa çıksın her yıl 14 Şubat Sevgililer Günü olarak kutlanıyor; sevgililerin birbirine armağanlar aldığı, kartlar gönderdiği özel bir gün olarak devam edecek.
Kapitalizm Sevgililer Gününü de diğer günlerde olduğu gibi görsel, işitsel olarak köpürtmeye devam edeceğinden hiç şüpheniz olmasın. Önümüzdeki yıllarda ilk sevgililer günü, son sevgililer günü, en uzun sevgililer günü, en kısa sevgililer günü olursa şaşırmayalım. Sevgi sanki bir günlükmüş, başka gün insanlar sevgisini gösteremiyormuş gibi bir izlenim var. Sevginin büyüklüğü de alınan armağanın büyüklüğü, değeriyle doğru orantılı olduğu unutulmamalı. Armağanınız ne kadar değerliyse, sevginiz de o denli büyük. Bugünü armağanla taçlandırmazsanız sevginizden bile şüphe edilebilir. Sevgilisi olanlar dikkatli olsun…
Sevmenin, sevilmenin günü olmaz, sevgiyi, sevmeyi bir güne sığdırırsan sevgin, sevmen o armağanın değeri kadar olur. Sevgi meta değil, ruhtur, kişiliktir, kimliktir, seni seviyorum diyebilmektir. Her an yüreğinde hissedebiliyorsan sevgi odur. Sevgi, karşılıklı olarak emek ister, sabır ister, özen ister, fedakârlık ister. Tüm bunlara rağmen yaşamın en güzel, en anlamlı, en değerli duygusudur. Sevgi tohumunu özenle ekmek, onu sulamak, büyütmek gerekir.
Sevgi bir duygu değil, aynı zamanda varoluş biçimidir. Karşımızdakinin özüne dokunabilmek, onun kalbine girebilmektir. Sevgi, farklılıklarımıza rağmen bir araya gelebilmek, birbirimizi kabul edebilmek, yargılamadan, eleştirmeden, koşulsuz olarak sevebilmektir.