İsveç'e geldiğim ilk yıllarda bulunduğum şehirde çok sayıda Türk vatandaşının yaşadığını öğrendim. Ancak her ne hikmetse İsveç'in ikliminden mi yoksa coğrafi konumundan dolayı soğuk havanın etkisinden mi anlamadım. Burada yaşayan Türklerin birbirlerinden bihaber ve kopuk yaşadıklarını gözlemledim. Birbirlerinden habersiz dağınık şekilde yaşayan insanlarımızı birlik ve beraberlik içinde bir araya getirip daha etkin bir potansiyel oluşturmak için ne yapabilirim diye düşünürken, birden aklıma bir dernek kurma fikri geldi. Hiç zaman kaybetmeden dernek kurmak için ilgili kurumlara müracaat ederek, İsveç Türk Kültür Derneği'ni kurarak çalışmalara başladım.Türk Derneği'nin kurulduğunu bulunduğum şehir ve çevresinde yaşayan tüm Türk vatandaşlarına duyurmaya çalıştım. Bir süre sonra bu insanları bir araya getirip birbirleriyle tanışabilmeleri için Derneğimizin çatısı altında müzikli güzel bir gece düzenledim. Eğlenceye 400'den fazla aile katıldı ve herkes şaşkın bir şeklide, burada bu kadar Türk vatandaşı varmıydı şaşkınlığıyla birbirlerine bakıyordu. Bu durum beni hem duygulandırdı hemde çok mutlu etti.. Geceye katılan Türk vatandaşlarımız, bana gece boyunca böyle bir organizasyona ön ayak olup birbirlerinden habersiz yaşayan bu kadar aileyi bir araya getirerek tanışmaları vesile olduğum icin gece boyunca samimi iltifat ve teşekkürler aldım. Daha sonra geçen süre icinde kurduğum dernek çatısı altında geniş bir alana yayın yapan İsveç radyo kurumundan frekans kiralayarak haftanın bir günü üç saat Türkçe radyo yayınına başladım. Radyo yayınına Türk vatandaşların yani sıra İsveçliler dahil bir çok yabacı kökenli vatandaşların ilgisini çekince, Derneğimiz adı altında Türk kültürünü daha iyi ve güzel anlatabilmek için lokal Tv yayını için arayış içine girdim. Tv kanalı için prosedüre uygun gerekli müracaatlar yapıldıktan sonra onay için yetkili merciden haber beklemeye başladım. Ancak insanlarımızı biraraya getirmek ve birlik beraberliği sıkı bir şekilde inşa ederek güçlü bir Türk toplumu potansiyeli oluşturmak için gecemi gündüzüme katarak, bazen ailemden ve işimden ödün vererek verdiğim mücadelenin karşılığı olarak motive beklerken, bazı at gözlüğü takmış Türk üyelerden hakaret anlamında ortaya atılan bir söylenti ve dedikodu tüm hevesimi kırdı.. Hakkımda çıkarılan söylenti şuydu, "Kürtten Türk Derneği Başkanı olurmu".. Güler misin, ağlar mısın.. Bu söylentinin beni en cok üzen yanı, bu söylentiyi çıkaranların Türk olması.. Mardinli olmam hasebiyle ben bu tepkiyi pkkdan beklerken, böyle güzel bir oluşuma önayak olduğum için destek, takdir ve motive beklediğim Türk arkadaşlardan gelmesi beni bir hayli üzmüştü.. Bir süre düşündükten sonra bu söylentiyi ortaya atan kişileri neden böyle bir söylenti çıkardıklarını amaçlarının ne olduğunu öğrenmek ve konuşmak icin dernegimize davet ettim. Neden böyle bir söylenti çıkardıklarını amaçlarının ne olduğunu sorduğumda önce inkar ettiler ve kem küm etmeye başlayınca bende onlara, Evet ben Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde sizler gibi aynı Bayrak altında yaşayan aynı havayı soluyan, aynı ezanı dinleyen ve gururla Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan, 24 ay askerlik hizmetini gururla yapmış, bu güzel vatanın kürt kökenli bir vatandaşıyım.Ben bu Derneği kurarken hiç bir zaman kavmiyet düşüncesine girmeden bu adımı attım, çünkü kürt, Türk diye aramıza konan fitne ve fesat yüzünden Ülkemiz çok sıkıntılar yaşadı onlarca insanın hayatına mal oldu ve sizler gibi yanlış düşünen beyinler yüzünden bu sıkıntilar hala devam ediyor, farkında olmadan başta pkk olmak üzere terör örgütleri ve ülkemizi kaosa sürüklemek isteyen dış mihraklarin ekmeğine yağ sürüyorsunuz. Ben bu Derneğin dil, din,kimlik, kültür gözetmeksizin aynı çatı altında insanlarimizi bir araya getirerek sizin gibi düşünenleri bu yanlıştan uzaklaştırmak,Ülkemizin düşmanlarına karşı kardeşliğimizi pekiştirerek birlik ve beraberlik içinde bunlara en güzel dersi vermek için ve tüm İsveçte bu tür olusumlarin çoğalmasına örnek olması için kurulmasına önayak oldum. Kürt olmam Türk Derneği başkanı olmama ne İsveçte ne Türkiye de engel teşkil etmiyor.Ben bir kürt olarak Türk Derneğinin kurulmasına ve bunca vatandaşlarımızı dil, din ırk gözetmeden kardeşçe birlik icinde bir araya getirmeye vesile oldum, peki sizler bir Türk olarak bugüne kadar olumlu ne yaptiniz.? diye sorunca sok oldular ve cevap veremediler. lütfen şu at gözlüğünü çıkarın artık, bana bu konuda destek olup teşekkür etmeniz gerekirken, bu yanlış yaklaşım ve yanlış zihniyetinizle pkk nin ekmeğine yağ sürüyorsunuz. pkk sizler gibi düşünenlerin yanlışı ile bu hale geldi.. Yeter artık bırakın bu kavmiyetciligi ve her gördüğünüz kürde pkk li gözüyle bakmayı dedikten sonra istemeyerekte olsa özür dileyerek dernekten ayrıldılar.
Bu yaşadıgim olayı şu sebeple yazma gereği duydum. Dünyada eşi benzeri olmayan ve dört mevsimi bir arada yaşadığımız tarihiyle güzel eserlere dolu Güzel vatanımız üzerinde oynanan bu oyunları görmeyen at gözlüğü ile ortalıkta gezen insanların buna alet olması. Türkü, kürdü, lazı, cerkezi, arabi,alevi ve sunnisi ile kardeşlik duygusu icinde Çanakkale örneği ile Ülkemiz üzerinde oynanan bu kirli oyunlara karşı yek vücut olarak, birlik icinde karşı durmamız lazım. Geçmisten bu yana küresel güçler tarafından Ülkemize karşı planlanan ve bu planlara tasaron olarak hizmet eden terör örgütlerinin saldırıları yüzünden genç, kadın, çocuk ve yaşlı binlerce insanımız hayatını kaybettiği hala dün gibi hafızalarımızda ve aynı güçler bu oyunlarına hala devam ediyor maalesef. Buna rağmen bu oyunlara kör olan ve bilerek veya bilmeyerek destek olan insanlarımizin var olması hem acı hemde vahim bir vaka. Ben bu insanlarımizin bu yanlıştan dönmeleri ve gerçekleri görmeleri konusunda elimden geldiği kadar hem İsveçte hemde Türkiye de ferdi olarak mücadele vermeye çalışıyorum. Benim gibi düşünen ve mücadele veren vatanını, bayrağını seven yüzlerce duyarli insanimizin olduğundan da şüphem yok. Umarım bu yanlış icinde olan kardeşlerim de en kısa zamanda bu yanlışlarından dönerler. Kardeşi kardeşe kırdıran Kürt,Türk,alevi Sünni fitnesi oyununa gelmezler. Bizler Türkiye olarak mozaigi andıran, bir çok değişik kimlik ve kültürü Gerçekten kardeşiz,ben şahsen böyle görüyor ve böyle düşünüyorum. Bu yaşıma kadar ne toplum icinde, nede bir kurumda kürt olmam hiç sorgulanmadi aksine kürt olduğum ögrenilince daha fazla değer gördüm. Çünkü ilişkilerimde kürt kimliğimle değil, insan kimliğimle hep ön planda oldum. Kürt kimliğimi yapılan haksız bir durum karşısında duygu sömürüsü yapmadım. Çünkü bu tür haksızlıklara sadece kürtler değil diğer kimliklerde bazi kendini bilmezler tarafından maruz kalıyor.
Ülkemizde ki bu mozaik yapıyı bilen küresel güçler maalesef bu oyunlarını değişik senaryolarla kolayca icra edebiliyorlar.Hic bir gerçekligi ve dayanağı olmayan kulaktan dolma, bize empoze edilen manipülasyon ve fitne amaçlı bilgilere "çabuk gaza gelen bir millet olduğumuz" için hemen kanıyoruz. Bu yüzden bu yalanların önüne geçmek ve Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları tüm gerçekligi ile görebilmek için başta tarihimiz olmak üzere çok okuyup araştırmamız lazım. Her söylenene inanmamak lazım.. Bu güzel vatan hepimizin içinde yaşayan tüm değişik kimlik ve kültürle hepimiz kardeşiz. Kısacası hepimiz aynı gemideyiz, oynanan oyunlara kanarak gemimiz batirmayalim atarsak hepimiz batarız. Rabbım bizleri vatansız bırakmasın Ülkemize zeval vermesin, ülkemiz üzerine kötü emelleri olanları helak etsin. Ülkeleri harap olan bu nedenle İsveç ve avrupaya iltica edenlerin durumunu gördükçe, hep su duayı ederim, Yarabbi şükürler olsun böyle güzel bir vatana sahip olduğumuz için, vatanımızı düşmanlarımizdan sen koru...