Yangına isim vermemek, ateşi söndürmüyor 


  • Oluşturulma Tarihi : 29.11.2025 14:00
  • Güncelleme Tarihi : 29.11.2025 14:00

Ankara’da konuşan Papa 14. Leo’nun sözleri konuşuluyor.  “Çatışmalar” dedi, “insani acılar” dedi, ama hangi acılar? Nerede? Kim için? Bu sorular havada asılı kaldı.

Oysa önceki Papa Francesco, diplomatik dilin arkasına sığınmıyordu. “Gazze’de siviller ölüyor,” derdi. “Bu savaş durmalı,” derdi. İki devletli çözümden bahseder, işaret ettiği yerin adını gizlemezdi. Acıların adresi vardı onun dilinde. 

Ama Gazze soyut değil. İşgal edilen Filistin toprakları soyut değil. İnsanlar soyut değiller. Ve oradaki ölümlerde hiç soyut değil.

İsrail ordusunun Refah’a yönelik saldırıları… Gazze’den giden sivillerin sığındığı bir kamp.  Refah Kampı bir çadır kent. Burada siviller yaşıyor ancak, İsrail sivilleri de ‘tehdit’ diye vuruyor. Biliniyor ki ; Refah Kampı Birleşmiş Milletler tarafından da “ güvenli” bölge diye belirtilen bir yer.

Bu noktada sorulması gereken basit ama ağır bir soru var: Eğer insanlar “daha güvenli” diye kabul edilen bölgelere kaçıyor ve orada da hedef oluyorlarsa, bu artık “güvenlik kaygısı” mıdır? Yoksa topyekûn bir nüfusun yerinden edilmesi, hayat damarlarının kesilmesi, bir coğrafyanın insansızlaştırılması anlamına mı gelir?

İsrail makamları, her saldırıyı “tehdit algısı” diye gerekçelendiriyor. Ancak görüntüler, rakamlar ve uluslararası insan hakları örgütlerinin raporları başka bir gerçeğe işaret ediyor: Ölenler siviller. Çocuklar. Kadınlar. Aileler. Evini bir kez değil, iki kez, üç kez terk etmek zorunda kalan insanlar. Bir tehditten diğerine savrulan hayatlar.

Bu tablo karşısında dünya liderlerinin suskunluğu, “denge politikası” diye yumuşatılarak açıklanmaya çalışılıyor. Oysa bu denge, bir kefesinde yüzlerce cansız beden, diğer kefesinde diplomatik nezaket taşırken nasıl adil olabilir?

Daha da önemlisi: Bu sessizlik kime yarıyor?

Papa 14. Leo’nun kelimelerindeki titiz diplomasi, bugün yıkımın ortasında yaşayan insanlar için bir anlam taşımıyor. Ancak Papa 14. Leo, Gazze’nin yanı başındaki ve ayrıca yine İsrail’in hava saldırılarına maruz kalan Lübnan’a gidiyor. Orada yapacağı konuşma merakla bekleniyor. 

Yangına isim vermemek, ateşi söndürmüyor. Tam tersine;
Kül, sessizliğin üzerine daha da hızlı yağıyor.

Yangına isim vermemek, ateşi söndürmüyor 
Mürsel Acay
Yazarımız Kim ?

Mürsel Acay