Geçtiğimiz Salı günü partilerin oluşturdukları aday listelerini YSKya teslim etmesiyle birlikte kritik bir viraj atlatıldı. 7 Haziran seçimlerine doğru giderken partilerin İzmirdeki aday listeleri de birçok tartışmaya yol açtı.
CHPde Kemal Kılıçdaroğlunun İzmirden aday olmasının yankıları sürerken, kontenjan atamaları ile gelen bazı isimler de tepki topladı. Adayların İzmiri tanımadığı ifade edilirken, bazı partililer ve vatandaşlar da İzmirin gelişmesi için çalışacak birisinin İzmirin problemlerine hakim olması gerektiğini ifade ediyor. CHPnin İzmir aday listesinde en çok dikkat çeken ve tepki toplayan isim ise CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Bökeoldu. Bökenin İzmir 1. Bölge 1. sıradan aday gösterilmesi çoğu partili tarafından hoş karşılanmadı. Fakat bu kararı, CHPnin bu seçimlerdeki söylemlerini ekonomi üzerinden temellendirdiğini düşünerek analiz edecek olursak, Bökenin İzmirden aday gösterilmesi oldukça mantıklı bir karar gibi gelecek. Çünkü ekonomi politikalarında söz sahibi olan Böke, CHPnin en önemli isimlerinden biri ve bu yüzden seçilmesi garanti bir yerden aday gösterilmesi de normal bir durum.
Bökenin nereden aday gösterildiği mevzusundan daha önemli bir konu var aslında. O da Bökenin, Kemal Dervişin ekonomi politikalarıyla aynı yolda gittiği, söylemlerini bu politikalar üzerinden kurduğu söylentisidir. Daha önce de bir sunum sırasında CHPnin kapitalizmle uyumlu sosyal demokrat bir üretim modelini toplumun önüne koyması gerektiğini ifade eden Böke, CHPnin kuruluş felsefesine tamamen aykırı bir düşünce yapısı içerisinde gibi görünüyor.
Partilerin İzmir aday listelerine baktığımızda bir takım eksiklikler hemen gözümüze çarpıyor. Örneğin AK Parti, Balkan kökenli vatandaşlarla bağ kuran Rifat Saiti bu seçimlerde aday göstermedi. Aynı şekilde CHP de Balkan ve Kürt kökenli yurttaşları da partiye çekebilecek isimlere listesinde yer vermedi. AK Parti, göçmen yurttaşların oylarını Kerem Ali Sürekli ile alabilecekken, CHPnin Roman adayı Özcan Purçu karşısına güçlü bir aday koymayarak da Roman oylarını kaybetmeyi göze almış gibi görünüyor.
Şimdi gelelim HDPye. Farklı kesimlerden isimleri seçilebilecek yerlerden aday gösteren ve ilk kez seçime parti olarak girecek olan HDPnin İzmir adayları oldukça güçlü. HDPnin İzmirde Figen Yüksekdağ ya da Sırrı Süreyya Önder gibi isimleri aday göstereceği iddia ediliyordu. Fakat parti, bu isimler yerine Ertuğrul Kürkçüyü tercih etti. İzmir 1. Bölge 1. sıradan aday gösterilen ve 68 kuşağının aktif isimlerinden biri olan Kürkçünün İzmirde oyları arttırabileceğini düşünüyorum. Benim için HDPnin aday listesindeki en sürpriz isim ise Anadolu Birliği Federasyonu Genel Başkanı Ferhan Ademhan oldu. 1. Bölge 2. sıradan aday gösterilen Ademhan, İzmirde birçok kesim tarafından oldukça sevilen bir insan ve parti için kesinlikle doğru bir seçim. Ademhanın İzmirde HDPnin oylarını arttıracağına eminim. HDPnin bir diğer güçlü ismi ise İzmir Tabip Odası eski Başkanı Zeki Gül. Sağlık çalışanları ve halk sağlığı adına verdiği mücadelelerle bilinen Gül, bu alanda problemleri olan insanların HDPye yönelmesini sağlayabilecek bir isim. Son olarak İzmirde yaşayan Alevi yurttaşların oylarını HDPye çekecek isim için ise Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Müslüm Doğan uygun görüldü. Bu da İzmirde oy potansiyeli yüksek olan Alevi yurttaşların CHP yerine HDPye oy vermesini etkileyecek bir seçim.
Partilerin aday listeleri, İzmirde kıyasıya bir yarış olacağının sinyallerini veriyor. Bakalım 7 Haziran gecesi oy oranlarında ne gibi bir durumla karşılaşacağız