Bugün sizlere daha önce de bahsettiğim cinayet romanlarında bir numaralı isim Agatha Christie ve kitaplarını anlatacağım. Christie, 1920 yılında ilk polisiye romanı olan “The Mysterious Affair Style” kitabını yayımlamıştır. Meşhur Kahramanı olan Hercule Poirot bu romanında hayat bulmuştur. Birçok eserinde bu kahramanı kullanmıştır. 1930 yılında bir diğer meşhur karakteri “Miss Jane Marple” olan kadın karakteri “The Murder at The Vicarage” isimli romanında hayat bulmuştur. Christie’nin 1926-1932 yılları arasında sık sık İstanbul’u ziyaret ettiği ve bu ziyaretleri sırasında da Pera Palace Hotel’de konakladığı bilinmektedir. Yazarın pek çok dile çevrilen ve sinema filmine de uyarlanan Doğu Ekspresi’nde Cinayet adlı romanını Pera Palace Hotel’deki 411 numaralı odasında yazdığı rivayet edilmektedir.
Şahidin Gözleri: Londra’nın zengin ailelerinden Argyle’lerin malikânesi korkunç bir cinayetle sarsılır. Zengin, güzel ve iyi yürekli Bayan Argyle çalışma odasında başına şömine maşası vurularak öldürülmüştür. Tüm şüpheler evin oğlu Jacko Argyle’yi işaret eder. Mahkeme Jacko’yu ömür boyu hapse mahkûm eder fakat genç adam cezaevinde zatürreeden ölür. Ve iki yıl sonra Doktor Arthur Calgary adında biri ortaya çıkıp cinayetle ilgili yeni bilgiler ortaya atar; Jacko suçsuzdur. Doktorun bu açıklamaları ailede eski yaraların açılmasına ve belki de gerçek katilin yeniden harekete geçmesine neden olacaktır.
Beş Küçük Domuz: Amyas Crale genç yakışıklı ve ünlü bir ressamdır. Çapkınlığıyla tanınan Amyas, nedensiz bir şekilde öldürülür. Olayın gerisinde çözümlenemeyen pek çok şüpheli soru vardır ve bu ölüm yüzünden ressamın karısı suçlanır. Yıllar sonra genç bir kadın, babasını öldürmekle suçlanan annesinin masumiyetini ispatlamak için Poirot’tan yardım ister. Artık sır perdesinin aralanma vakti gelmiştir ve Poirot bir kez daha iş başındadır.
Çarpık Evdeki Cesetler: Leonides ailesi, büyükbabaları Aristide bir ensülin iğnesiyle cinayete kurban gidinceye dek, Üç Kuleli Malikâne’de mutlu bir yaşam sürmektedir. Bütün ipuçları cinayeti aileden birinin işlediğini gösterir. Bu yüzden cinayeti çözme görevini Sophia’nın nişanlısı Charles Hayward üstlenir.
Elmayı Yılan Isırdı: Poirot'nun cinayetlerinin sırrını çözebilmesi için elinde şu ipuçları vardı:
Elma oyunu, sahte bir vasiyetname, gerçek bir vasiyetname, bir dilek kutusu, bir kızın iddiaları, ortadan kaybolan bir hizmetçi, cennet gibi bir bahçe, eski bir bıçaklanma olayı, büyük bir servet, bir mektup.
On Küçük Zenci: Her birinin gizledikleri ve korktukları sırları olan on kişi, Zenci Adası’ndaki ıssız bir malikâneye davet edilirler. Ancak malikâneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, ev sahibi ortalarda yoktur. Geçmişlerindeki karanlık sırlardan başka hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar adada mahsur kalmışlardır. Konuklar bir süre sonra gizledikleri sırları birbirlerine anlatırlar. Ve teker teker ölmeye başlarlar.
Porsuk Ağacı Cinayeti: Zengin bir işadamı olan Rex Fortescue son zamanlarda parasını anlaşılmaz işlere harcamaya başlamıştır. Bu garip tavrı çevresinin de dikkatini çekmektedir. Fortescue bir gün ansızın zehirlenerek öldürülür. ortada pek çok zanlı vardır ve tümü de aynı ailedendir. Bu sır dolu cinayeti çözecek tek kişi ise Miss Marple’dır.
Roger Ackroyd Cinayeti: King’s Abbot köyündeki sakin yaşam bir anda altüst olur. Dul bir kadının şüpheli ölümü asılsız dedikodulara yol açar. Köy, kadının ilk kocasını öldürdüğü, bu yüzden şantaj kurbanı olduğu ve Roger Ackroyd’la gizlice nişanlandığı söylentileriyle çalkalanmaktadır. Ackroyd cinayete kurban gidince tüm şüpheler ev halkına odaklanır. Emekliye ayrılan ve sakız kabağı yetiştirmek için King’s Abbot köyüne yerleşen Hercule Poirot, istemeden de olsa cinayeti incelemeye başlar ve şeytani bir zekâya sahip katili yakalamaya çalışır.