Ağustos ayı için kitap önerilerimi bu yazımda sizlerle paylaşacağım. Öncelikle köşeme ufak bir eleştiri ile başlamak istiyorum. Geçtiğimiz ay sonlarında Clarissa Pinkola Estes tarafından yazılan ve ünlü bir kitap olan “Kurtlarla Koşan Kadınlar”a başladım. Kitapta ilerlemem bir türlü mümkün olmadı çünkü fazlasıyla dikte edici ve herhangi bir bilimsel temele dayandırılmayan cümlelerle doluydu. Kitabın neden bu kadar meşhur olduğunu ve tüm kadınların okuması gerektiğini bir türlü anlayamadım. Bunun dışında bu yazımda sizlerle güzel ve okurken ciddi anlamda keyif aldığım kitaplardan bahsedeceğim. Tabi bu ufak listeye yine bir Murakami kitabı ekleyeceğim.
İmkansızın Şarkısı / Haruki Murakami: Okuduğum ilk Murakami kitabı olmasından ötürü bende yeri ayrı olan İmkansızın Şarkısı; baktığımız zaman yazarın diğer kitaplarından farklı bir yerde konumlanıyor. Bu kitapta Murakami’nin diğer kitaplarında olduğu gibi şaşırmıyor, gerçeküstü olaylarla karşılaşmıyorsunuz. Hayal dünyasını bir kenara bırakıp “aşk” konusuna farklı açılardan bakmaya çalışıyorsunuz. Kitapta size sürekli olarak “The Beatles” eşlik ediyor, kitabı okurken tüm şarkıları kafanızda çalıyor.
Yabancı / Albert Camus: Camus’un en sevilen ve bilinen kitaplarından birisi olan Yabancı’da başkarakterimiz Meursault bulunduğu dünyaya yabancı ve tercihen de yalnızdır. Bu kitap bana kalırsa “varoluşçu” edebiyatın en iyi örneklerinden birisidir. Kitabı farklı şekillerde yorumlamamız da mümkün olmaktadır. Yabancı farklı okuma biçimleriyle yorumlanabilecek belki de her okuyuşta farklı anlamlar çıkarmanızı sağlayacak kült bir eserdir.
Solaris / Stanislaw Lem: Polonyalı ünlü yazar Stanislaw Lem’in klasik bir bilimkurgu çalışması olan Solaris’i, bilimkurgu kitaplarını seven herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Kitabın kahramanı Kris Kelvin, Solaris’in yüzeyindeki okyanus üzerinde araştırma yapmak için bu gezegene gelir. Çalışmalarına başlayınca acılı deneyimler yaşamaya başlar. Bir süre sonra, yalnız olmadığını, diğer araştırmacıların da benzer bir durumda olduğunu fark eder. Ve bunu araştırmaya başlar.
Pal Sokağı Çocukları / Ferenc Molnar: Çocukluğumun en önemli kitaplarından birisi olan Pal Sokağı Çocukları bence yetişkinlik döneminde de okunabilecek bir kitap. Budapeşte’de, oyun sahalarını Kızıl Gömlekliler denen zengin çocuklarından korumaya çalışan yoksul çocukların savaşını anlatan bu kitap, en önemli çocuk klasikleri arasında yer almaktadır.