Türk mutfağına yeni yeni girmeye başlayan ve “Balığın Sebze Hali” olarak nitelendirilen alabaş otu, üretici ve tüketicileri bekliyor. Tadı herkes tarafından bilinen ve sevilen turp, şalgam ve kereviz sebzelerini andıran alabaş, faydaları ile de adından sık sık söz ettiriyor. Gıdayı tüketenler tarafından çok lezzetli olarak ifade edilen alabaş otu, daha şimdiden şifalı sebzeler listesinde yerini almış durumda.
Kohlrabi ve yer lahanası isimleriyle de bilinen bu bitkinin ana vatanı hakkında kesin bilgi yoktur. Şekil ve tadı şalgam ve turba benzemektedir. Özellikle Amerika, Orta ve Kuzey Avrupa’da yaygın olarak üretilen bu bitki artık ülkemizde de bulunmaktadır. Sağlıklı beslenmek isteyenlerin tercihleri arasında yer alan sebze, ülkemizde Karadeniz ve Marmara Bölgelerinde yaygın olarak üretilmektedir. Kalorisi az, vitamini ve minerali bol olan alabaş, günlük tüketim için ideal bir sebze olarak kabul ediliyor. Bol lifli bir yapıya sahip olan şifalı bitki; A, B1, B2, B3, B6 ve C vitaminleri yönünden ise oldukça zengin. Bu vitaminlerin yanı sıra, bol miktarda demir, fosfor, kalsiyum, selenyum, potasyum ve sodyum da içerek alabaşın 15 çeşit yemeği yapılabilmektedir. Salatalarda kullanılabildiği gibi, sulu yemeği de yapılan alabaş ayrıca sebze çorbalarına da harika bir çeşni katmakta.
FAYDALARI NELER?
Alabaş içeriğinde barındırdığı yüksek miktardaki demir ve folik asitler sebebiyle kansızlığa oldukça faydalı gelmektedir. Alabaş Otu; bakır, çinko ve selenyum elementlerini de içermesi sebebiyle tüketen kişilerde birçok hastalığa karşı kalkan görevi üstlenmektedir. Alabaş, akciğer rahatsızlıklarına iyi gelmesi sebebiyle; nezle ve grip gibi solunum yolu kaynaklı olan rahatsızlıklara karşı oldukça etkilidir. Selenyum içeren alabaş, çocukların zeka gelişimini iyileştirirken aynı zamanda insanların dikkat toplamalarını da olumlu yönde etkilemektedir. Alabaş, öksürüğün ve bronşit hastalığının tedavisinde etkilidir. Alabaş aynı zamanda, böbrek ve safra kesesinden meydana gelen taşların düşürülmesinde etki göstermektedir. Alabaş, romatizma rahatsızlıklarını da hafifletme özelliği ile bilinmektedir. İçeriğindeki antioksidan maddeler sayesinde alabaş; kalp hastalığı, felç geçirme ve katarakt oluşum risklerini önemli ölçülerde azaltmaktadır. Bebek emziren kadınların süt üretimini artırmaktadır. İçeriğindeki potasyum sayesinde yüksek tansiyonu düşürmekte, tansiyonu ise dengelemektedir. Nefes darlığı ve astıma iyi gelmektedir. Alabaş, sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde de etkili olmaktadır. Yüksek lif oranı sayesinde uzun süre tok kalınmasını sağlaması ve düşük kalorisi sayesinde diyet yapanlara ve formuna dikkat etmek isteyenlere uzmanlar tarafından önerilmektedir.
Alabaş otunun 15 çeşit yemeğinin yapıldığı ifade edilmektedir. Alabaşın turp olan kısmı rendelenip salatalara böreklere katılmakta hem çiğ hem de pişmiş olarak tüketilebilmektedir. Bu sebzenin özellikle salatası çokça tercih edilir. Çiğ olarak ince ince doğranıp, zeytinyağı, tuz ve limonla karıştırılarak yenir. Diğer taraftan kereviz gibi sulu yemeği de yapılmaktadır. Sebze çorbalarına da güzel tat katar. Bunların yanında turpunun üzerinde gelişen yaprakları, üzüm ve lahana yaprağı gibi yaprak sarması yapımında kullanılmaktadır. Ayrıca konservesi yapılara da tüketilmektedir. Almanya’da bu sebzenin çorbası, oturtması, kızartması, sotesi gibi yemekleri yapılmaktadır.
Günün Vegan Tarif
Zeytinyağlı Alabaş Yemeği
Malzemeler
1 büyük alabaş
3 havuç
1 soğan
Sarımsak, limon, tuz
Zeytinyağı
1 kesme şeker, 1 yemek kaşığı un
Su, dereotu
Alabaş, doğranır yarım limon suyu ile suyun içinde bekletilir. Soğan ve sarımsak yemeklik doğranır zeytinyağında kavrulur, un katılır kavrulmaya devam edilir. İri doğranmış havuç eklenir kavrulmaya devam edilir. Daha sonra alabaş sudan alınarak eklenir, bir kesme şeker ve tuzu atılır. Üzerine yarım limon suyu bir bardak su yarım bardak portakal suyu eklenerek pişmeye bırakılır. Sebzeler yumuşadığında üzerine ince kıyılmış dere otu atılır. (nefisyemektarifleri.com)