Gıda maddelerinin, bitkisel yağ kullanılarak kızartılması sonucunda ortaya çıkan atık yağ, çevreye büyük zarar veriyor. Kızartma esnasında kullanılan gıda maddesi ile kızartma yağının bir araya gelmesi ile beraber aynı anda ısı ve kütle iletimleri gerçekleşmektedir. Bu iletim sonucunda hem gıda maddesinde hem de yağda fiziksel ve kimyasal değişimler meydana gelir. Bu nedenle kızartma yağının insan vücuduna zarar vermemesi için dikkatli bir şekilde izlenmesi gerekmektedir.
Kızartılmış gıdalar ile birlikte tüketilen kızartma yağlarının insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratmaması için kızartma yağlarının kullanım süresinin, toplam polar madde içeriklerinin takip edilmesi gerekir. Bu nedenle herkesin bu konuda bilinçlendirilmesi şarttır. Örneğin birçok belediye atık yağları toplayarak, vatandaşları bilinçlendirmektedir.
Bitkisel ham yağ rafine sanayinden çıkan soap-stock, tank dibi tortu ve yağlı topraklar, kullanılmış kızartmalık yağlar, çeşitli tesislerin yağ tutucularından çıkan yağlar ve kullanım süresi geçmiş olan bitkisel yağlar, bitkisel atık yağ olarak tanımlanmaktadır. Türkiye'de her yıl yaklaşık 1,7 milyon ton bitkisel yağ tüketilmektedir. Yağ rafinasyon prosesi sonucu ve elde edilen yağın tüketimi sonucu yaklaşık 350 bin ton bitkisel atık yağ oluştuğu tahmin edilmektedir.
ATIK YAĞLAR ÇEVREYE NASIL ZARAR VERİR?
Her 100 kişiden 90’ı kullanılmış atık yağları lavaboya dökerek temizliyor. Lavaboda dökülen yağlar atık sularla birlikte kanalizasyonlara, göllere ve denizlere karışıyor. Yağlar çöpe döküldüklerinde ise çöplük alanlarda önce toprağa daha sonra kullanılabilir yer altı sularına karışıyor. Bu da çevrenin zarar görmesine neden oluyor.
Atık yağlar, çevreyi kirletmekte ve bulunduğu ortamda yaşayan canlılara zarar vermektedir. Bilinçsizce atılan yağlar, yeraltı sularını kirletmekte, sualtı canlılarına zarar vermekte, kanalizasyon sistemlerinde ve atık su arıtma tesislerinde tıkanıklık, kirlilik gibi birçok soruna neden olmaktadır.
1 litre atık yağ, 1 milyon litre içme suyunu kirletebilecek potansiyele sahiptir. Yapılan araştırmalarda atık su kirliliğinin neredeyse yüzde 25’ini kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağların oluşturduğu tespit edilmiştir. Arıtılmayan atık suların içindeki bitkisel ve hayvansal atık yağlar, denizlere, göllere ve akarsulara ulaştığında suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin azalmasına sebep olmaktadır. Hal böyle olunca da başta balıklar olmak üzere su altında bulunan tüm canlılar büyük zarara uğramaktadır.
Kullanılmış yağlar, çevrenin kirletilmesinin yanı sıra kanalizasyon boruları ve atık su arıtma tesislerine de zarar vermektedir. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre lavaboya dökülen atık yağlar, kanalizasyon sistemlerinin yaklaşık olarak yüzde 40 oranında tıkanmasına sebep olur.
GERİ DÖNÜŞÜME DİKKAT!
Bitkisel atık yağların çevreye zarar vermemesi için şu adımları izlemek gerekmektedir:
-Kullanılmış kızartmalık yağları diğer atıklardan ayrı olarak temiz ve ağzı kapaklı bir kapta biriktiriniz.
-Kullanılmış kızartmalık yağları, kanalizasyona, toprağa, denize ve benzeri alıcı ortamlara dökmeyiniz.
-Bu yağları kullanılmış kızartmalık yağ toplayıcılarına vermeye özen gösteriniz.
-Biriktirdiğiniz atık yağlar, belediyeler ve bazı kuruluşlar tarafından toplanmaktadır. Onlarla irtibata geçmeye dikkat ediniz.
Kullanılmış bitkisel atık yağlardan Biyodizel üretilmektedir. Biodizel; ayçiçek, soya, kanola, aspir gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların bir katalizör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile reaksiyonu sonucunda açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan bir üründür.
Evsel kızartma yağları biyodizel hammaddesi olarak kullanılabilir. Biyodizel doğrudan veya motorine katılarak kullanılan ve hava kirliliğini azaltan organik ve çevreci bir yakıttır.
Fosil yakıtların tükeniyor olması ve bu nedenle petrol fiyatlarının giderek yükselmesi, biodizeli alternatif bir yakıt kaynağı yapmıştır. Ayrıca fosil yakıtların kullanımından doğan büyük çevre zararları ve bunların telafisi için yapılan büyük harcamalar çevreci biyodizele olan talebi artırmıştır.
Kızartma yağının kullanım süresi
Kızartma yağlarında polar madde oranı yüzde 25’i geçtiğinde kanserojen etki başlar, yüzde 75’lik artışta ise biyodizel yapımına uygun trigliserit miktarı azalır. Kızartmalık yağların zamanında gıda zincirinden çekilmesi hem insan sağlığının hem de biyodizel yapmaya uygun hammadde kaynağının korunmasını sağlar.
Türkiye’de Yılda…
1.5 milyon ton bitkisel yağ, gıda amacı ile kullanılmaktadır.
Bu yağlardan yaklaşık olarak 350 bin ton atık yağ oluşturmaktadır.
Toplanabilen atık yağ miktarı 15 bin ton civarındadır.