Bir grup sanatçı ve aktivist tarafından geçtiğimiz gün İstanbul Büyükada İskele Meydanı’na burnundan kan gelen bir at heykeli dikildi. Uzun yıllardır fytonların yasaklanması için uğraşan insanlar, bu heykel ile farkındalık yaratmaya çalışacak. Faytonlarda atların kullanılmasını eleştiren grubun diktiği ettiği heykel halk tarafından ilgi gördü. Heykelin alt kısmına bildirile koyan grup şu şekilde konuştu: “Hayvan sömürüsü yanı başımızda devam ediyor. İstanbul Adalarda atlar çok kötü şartlarda faytonları, onca ağır yükü, saatlerce doğru düzgün dinlendirilmeden çekmek zorunda bırakılıyor. Köleliğin sonuçlarını acı çekerek canlarıyla ödüyorlar. Bir sanatçı grubu buna dur demek için kamusal alanda çoğunlukla iktidarın kullandığı bir disiplini kullanarak, kamusal alana heykel dikerek protesto ediyor. Fark yaratan sanat, uzlaşan değil, bize dünyayı göstermek yerine uzlaşmayan, onu değiştiren sanattır.” Bununla beraber uzun yıllardır faytonlarda atların kullanılmasına karşı eylemlere sahne olan Büyükada’da eylül ayı içerinde sekiz oluşum tarafından ortak olarak düzenlenen “Kitlesel Büyükada Eylemi” yapılacak.
“ATLARA ÖZGÜRLÜK” DİYECEKLER
Hayvan özgürlüğü aktivistleri, özgürlük ve adaleti savunan herkesi faytonlarda atların kullanılmasının sonlandırılması için 16 Eylül Pazar günü saat 16.00’da Büyükada’ya çağırıyor. Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin (HAKİM) raporuna göre, Adalar genelinde 272 fayton bulunuyor ve bin 540 at bu faytonlarda kullanılıyor. Yılda 400 at fayton kazalarında ve/veya bakımsızlıktan ölüyor.
Eylem için çağrı metni şöyle: “Adalar’da her yıl yüzlerce tutsak at ölüyor. Deniz, atların cansız bedenleriyle dolu. Buna ‘dur’ demek elimizde. Kavurucu sıcaklarda dur durak bilmeden koşturuldukları için ayakları kanayan, kış olunca öylece bir kenara bırakılan, acısı ve çaresizliği ancak yorgun gözlerinin içine bakıldığında görülen, bir parça ot ve birkaç yudum su ile idare etmesini öğrenmek zorunda kalan, turizm ve nostaljinin köleleri atların, sırtlarında şaklayan kamçıdan azad olmaları için, vicdana, sağduyuya ve adalete sığmayan bu kanlı sektörün çarklarının durması için Adalar’da, Türkiye’nin diğer illerinde ve yeryüzünün herhangi bir noktasında kullanılan atların özgürlüğü için, ‘daha iyi’ şartlar değil, atlar için bir zulüm olan faytonculuk sektörünün kaldırılmasını ve atların ömürleri boyunca kullanılmadan yaşaması için güvence talep edelim. Eğlence, taşıma, eğitim, kozmetik, gıda, kıyafet, tıp, deney, sanat, ritüel, hayvan sevgisi ve engelli terapi vs. maskesi altında, hayvan kullanımı üzerinden sürdürülen tüm ticari faaliyetler ve sömürü biçimleri artık tarihe karışsın!”