Gazeteleri günlük olarak takip ediyorsanız mutlaka haberiniz vardır. Buca Belediyesi “Okumak bize iyi gelecek” sloganıyla ilçedeki vatandaşların okuma alışkanlıklarını sözde arttırmak için “Sokak Kütüphanesi” kurdu. Şirinyer pazar yerinin hemen girişinde kurulan kitaplık aracılığı ile Bucalılar okuduğu kitapları bağışlayabilecek, okumak istediklerini de ücretsiz alabilecek dendi. Biz de bunu görünce hem elimizdeki kitapları kitaplığa bırakalım hem de bir bakalım proje nasıl ilerliyor dedik. Fakat önceki gün elimizde bir poşet kitapla gittiğimiz zaman gördüğümüz manzara asma kilitle kilitlenmiş bir kitaplıktı. Evet doğru duydunuz. Sokak kitaplığı denilen projede asma kilit vardı. Yani ne kitapları oraya bırakabildik ne de oradaki kitapları inceleme imkanımız oldu. Keza etrafta herhangi bir görevli de göremedik.
İlçenin en yoğun ve en işlek yerine böyle bir kitaplık kurarak insanların boş zamanlarını değerlendirmelerini sağlamak istediklerini söyleyen belediyenin bu tip bir engel koyması trajikomik! Etrafa bakınırken yan tarafta bulunan zabıtalara kitaplığın neden kilitli olduğunu sordum. Onlar da “Kitaplık bu saatlerde kapanıyor. Zaten görevli oluyor. Ancak öğlen geldiğiniz zaman kitap bırakabilir ve alabilirsiniz” dediler. Çok tuhaf değil mi? Halk yararlansın diye kitaplık yapıyorsun ama insanların iş ve okul çıkışı saatlerinde o kitaplığı kilitliyorsun. Çalışan ya da okuyan kişilerin öğlen oraya giderek kitap bağışlaması ya da kitap ödünç alması mümkün mü sizce? Sokak kitaplığı dediğin şey her zaman açık olur, insanlar oradan 7 gün 24 saat özgürce yararlanır. Ek olarak sokak kitaplığına asma kilit vurarak insanlara kendilerini “hırsızmış” gibi hissettirmek normal mi? Tabi ki bu tip projeleri suistimal eden insanlar çıkabiliyor fakat bu projelerin arttırılması ve farkındalık oluşturulması halinde bu suistimallerin de önüne rahatlıkla geçilebilir. Bu durumun çözümü oraya asma kilit vurmak değil! Bu şekilde insanları sadece projeden soğutursunuz. Düşünsenize insanlar kendilerine sadece iş çıkışı vakit ayırabiliyorken oraya uğramak isteyecek ama karşılarında kilitli bir kitaplıkla karşılaşacak. Hayal kırıklığı değil mi?
Kitaplığı incelerken bankta oturan bir vatandaşla konuşma fırsatı da bulduk. Vatandaş, “Siz işten çıkıyorsunuz, okuldan çıkıyorsunuz. Kitapları nasıl bırakıp, nasıl alacaksınız ki eğer böyle kilitleniyorsa” ifadelerini kullandı.
ÇEVİK BİR MEYDANI’NA NE OLDU?
Biliyorsunuz Buca Belediyesi 2015 yılında da Çevik Bir Meydanı’na böyle bir kitaplık koymuştu. Ben de o kitaplıktan kitap ödünç alıp, kitap bırakmıştım. İlk başlarda gayet keyifliydi ama daha sonra hiç anlamadığım bir nedenle oradaki kitaplık kaldırıldı. Peki sizce de bu projeler ve projelerin düzgün bir biçimde uygulanmaması Buca’nın belediyecilik anlayışı ile alakalı çok şey söylemiyor mu? Nedense tüm projeler sadece “Basın Bülteni” geçmek için yapılıyor gibime geliyor. Keza 2015 yılında Çevik Bir Meydanı’na kurulan sokak kitaplığı ile geçtiğimiz günlerde Şirinyer’e kurulan sokak kitaplığının basın bültenleri sadece yer isimleri hariç birebir aynı! Anlayacağınız basın bültenlerine bile özen gösterilmiyor. Biz de projelerin başarılı bir biçimde yürütülmesini bekliyoruz.
KİTAPLIKLAR KİLİTSİZ OLSUN!