Türkiye’de çiftçiler her geçen gün güç kaybediyor. Belediyelerin denetimi altında açılacak üretici pazarlarıyla hem çiftçi kazanacak, hem de tüketici daha sağlıklı gıdaya ulaşabilecek. Greenpeace ekolojik bir gelecek için insanların belediyelerden üretici pazarı talep etmesi gerektiğini dile getiriyor. Kentlerde üretici pazarları açılıp, yaygınlaştıkça çiftçiler korunacak, vatandaşlar da iyi gıdaya ulaşma fırsatı elde edecek. İzmir’de hali hazırda Başkan Tunç Soyer bu projelere başladı bile. Üreticinin ürünlerinin alıcısıyla özgürce buluşabileceği üretici pazarları, İzmir’in birçok yerinde faaliyetine devam ediyor. Yerel ürünlerin üretiminin artması ve üreticinin gelirinin yükselmesi hedefiyle hizmet veren üretici pazarları sayesinde üretici, ürünlerini pazarlama imkânı buluyor.
SAĞLIKLI GIDA AZALIYOR
Greenpeace’in sunduğu verilere göre geçmişte tarım ülkesi olan Türkiye’de artık temel gıda ihtiyaçları ithal ediliyor. TÜİK verilerine göre tarım alanları 2001-2018 arasında yüzde 12 azaldı. 2018 yılında buğday ithalatı yüzde 32 arttı. 1970’te tarımsal istihdamın toplam istihdama oranı yüzde 65 iken bugün bu oran yüzde 7’ye kadar geriledi. Tekelleşen büyük tarım şirketleri yerel üreticinin gücünü kırıyor, fiyat egemenliği kurarak üreticiden ucuza alıp tüketiciye pahalıya satıyorlar. Topraktan soframıza gelene kadar pek çok kez el değiştiren ürünler hem üreticinin az kazandığı hem de tüketicinin pahalıya gıdaya ulaştığı bir denklemle sonuçlanıyor. Böylece çiftçiler ekolojik tarımın temel prensiplerinden biri olan gıda egemenliğini yitiriyorlar ve yerel, mevsiminde ve sağlıklı gıda üretimi her geçen gün azalıyor.
Şehirlerde yaygın olarak karşılaştığımız pazarlar semt pazarı olarak biliniyor. Semt pazarında aracılar yer alabilir ya da hallerden ürün alıp pazarda satış yapılabilirken üretici pazarında sadece üreticiler satış yapabiliyor. Yani üretici pazarında doğrudan çiftçiler kazanıyor. Üretici pazarlarının kurulması ve denetlenmesi yasaya göre belediyelerin sorumluluğu altında. Dolayısıyla yerel yönetimlere çok önemli bir rol düşüyor. Üreticilerin organize edilmesi, nakliye konusunda planlama yapılması ve pazar yerlerinin altyapısının hazırlanması belediyeler tarafından yürütülmeli. Ekolojik tarım modeli gıda tedarikini şirketlerin değil, üretici ve tüketicilerin kontrol ettiği bir dünyayı destekliyor. Bu, iklim kriziyle mücadele etmek için de çok önemli.
FAYDALARI NELERDİR?
Üretici pazarlarının hem çevreye hem üreticiye hem de vatandaşa ciddi anlamda faydaları bulunmaktadır. Bu faydaları şu şekilde listelememiz mümkün olacaktır: