Yazın yavaş yavaş gelmesiyle beraber, deniz sezonunu açtık sayılır. Deniz sezonuyla beraber kirlilik olgusu da yeniden tartışılmaya başlandı. Deniz kirliliği, kimyasalların, partiküllerin, endüstriyel, tarımsal ve evsel atıkların denizlere girmesinin ve istilacı türlerin yayılmasının, gürültünün zararlı ya da potansiyel olarak zararlı etkileri sonucunda ortaya çıkar. Deniz kirliliğinin kaynaklarının çoğu kara ve insan kökenlidir. Kirlilik sıklıkla, tarımsal yüzeysel akış, rüzgârın savurduğu atık ve tozlar gibi yayılı kirlilik kaynaklıdır. Su kirliliğinin bir çeşidi olan besin maddesi kirliliği, denizlere aşırı oranda besin maddesi deşarjı ile oluşan kirliliklerdir. Su yüzeylerinin ötrofikasyonunun asıl sebebidir ve azot ile fosfor gibi aşırı besin maddelerinin yosun üremesini artırması sonucunu doğurur.
Denizlerin kıyısına kurulmuş olan şehirlerin oluşturduğu pislikler, deniz kıyısında yer alan sanayi tesisleri, deniz ve okyanuslarda kurulu bulunan petrol platformları ve boru hatları, hava ve deniz yolunu kullanan araçlar, gemi kazaları (Özellikle petrol taşıyan gemiler), insan eli ile yapılan kasıtlı ve ya bilgisizlikten kaynaklı kirletmeler. Deniz kirlenmesi; deniz ekosistemine zarar veren, insan sağlığını bozan, denizlerdeki faaliyetleri engelleyen, denizin kullanım kalitesini etkileyen ve değerini azaltan madde veya enerjinin insanlar tarafından deniz ortamına doğrudan veya dolaylı olarak bırakılması olarak tanımlanabilir. Deniz kirliliği sadece insanlara değil, denizde yaşayan canlılara da zarar vermektedir. Örneğin geçtiğimiz aylarda yapılan bir araştırmaya göre, bazı yavru balıkların plastik maddelere bağımlı olduğu, doğal gıdaları yerine plastik içerikli şeyler yemeye yöneldikleri ortaya çıkmıştı. Bunun yanı sıra, birçok plastik eşyaya takılan, sıkışan hayvanlar da acı içinde hayatını kaybetmektedir. Denizlerimizde canlı yaşamının sayıca ve türce giderek azalması, kentsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklanan deniz kirliliğinin artması ve kıyısal yapılaşmanın büyümesinin bir sonucudur. Çeşitli yollardan meydana gelen deniz kirliliği, doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve insanların geleceği bakımından büyük önem arz etmektedir. Ülkemizde, tüm dünyada olduğu gibi, deniz kirliliği ve kıyılar ile ilgili sorunlar büyük bir önem taşımaktadır. Sanayi, deniz taşımacılığı, şehirleşme, turizm ve atıkların boşaltılmasının yanı sıra oluşan deniz kazaları ile de her geçen gün denizlerimiz daha hızlı kirlenmeye başlamıştır.
Cevremuhendisligi.org’da yer alan bilgilere göre ülkemizdeki denizlerdeki kirliliğin sebebi bölgelere göre şöyle açıklanmıştır:
Karadeniz'de Kirliliğin Sebepleri: Karadeniz'in bazı bölgelerinde yapılan araştırmalar sonucunda; koliform bakteri sayısı, organik madde miktarı, bulanıklık gibi kirlilik unsurlarının normal değerlerin üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Trabzon'da yapılan bir araştırmaya göre; deniz kirliliğinin sebepleri önem sırasına göre şöyledir; Kanalizasyon, çöp ve atıklar, erozyon, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde kara yolu ulaşımının deniz kıyılarından gerçekleştirilmesi, sanayi kuruluşlarının olumsuz etkisi.
Marmara Denizi'nde Kirliliğin Sebepleri: Marmara Denizi; özellikle Haliç ve İzmit Körfezi başta olmak üzere, fiziksel ve kimyasal kirleticilerin etkisinde kalmıştır. Giderek artan kentsel ve endüstriyel faaliyetler sonucu, bazı kirleticiler sınır değerlerin üzerine çıkmıştır. Bunlara ilaveten Haliç'te dere ve yamaçlardan gelen erozyon kalıntıları kirliliği artırmaktadır.
Ege Denizi'nde Kirliliğin Sebepleri: Ege Denizi'nde ortaya çıkan en önemli kirletici kaynaklar; Büyük Menderes, Meriç ve Gediz Nehirleri ile Çanakkale Boğazı ve İzmir şehrinden ileri gelen kentsel ve endüstriyel atıklardır, İzmir Körfezi'nde petrol rafinerilerinden birisinin bulunması ve yoğun deniz trafiği de, petrol ve diğer petrol ürünleriyle körfezin kirlenmesine yol açmaktadır.
Akdeniz'de Kirliliğin Sebepleri: Deniz yolu taşımacılığı, Mersin'deki petrol rafinerisi ve İskenderun Körfezindeki iki adet petrol boru hattı terminali önemli kirletici unsurlardır. Bununla birlikte Akdeniz'de kirlilik oranı, Marmara ve Ege Deniz'ine göre daha düşüktür.
DENİZ KİRLİLİĞİ NASIL ENGELLENİR?
Arıtma ve uzaklaştırma tesisleri kurularak akarsulardan ve kanalizasyonlardan gelen atık maddeler temiz şekilde denize bırakılabilir. Sanayileşme yerlerindeki atık sular denize bırakılmamalı arıtma tesislerinde arıtılarak temizlenmelidir. Çöp, poşet, atık maddeler gelişi güzel denize atılmaması gerekmektedir. İnsanlar mutlaka bu konuda bilinçlendirilmelidir. Özellikle yaz sezonunun açılmasıyla birlikte, sahil kesimlerine giden insanlar burada tüm çöplerini denize yahut deniz kenarına bırakmaktadır. Bu da ciddi anlamda bir kirliliğe yol açmaktadır. Böyle yapan insanlar mutlak surette caydırıcı cezalarla cezalandırılmalılardır.
Günün Vegan Tarifi
Çilekli Vegan Smoothie
Malzemeler kutu
4 çk keten tohumu
2 muz (olgun)
450 gram çilek
1 cb bitkisel süt
1 çk pekmez
4 yaprak nane
Keten tohumlarını toz haline gelene kadar kısa aralıklarla robotta öğütün. Sonra diğer malzemeleri ekleyip koyu bir ayran kıvamına gelene kadar çalıştırın.Karışımı iki büyük cam bardağa aktarıp üzerine birkaç yaprak nane yerleştirin ve servis yapın. (Cafe Fernando)