Kurban Resmi

Deniz Kirliliği


  • Oluşturulma Tarihi : 26.08.2019 07:35
  • Güncelleme Tarihi :
Deniz Kirliliği yazının resmi

Yaz bitmek üzere, tatildeyken yine denizlerimizin ne kadar kolay ve çabuk kirlendiğini görmüş olduk. Deniz kirliliği, kimyasalların, partiküllerin, endüstriyel, tarımsal ve evsel atıkların denizlere girmesinin ve istilacı türlerin yayılmasının, gürültünün zararlı ya da potansiyel olarak zararlı etkileri sonucunda ortaya çıkar. Deniz kirliliğinin kaynaklarının çoğu kara ve insan kökenlidir. Kirlilik sıklıkla, tarımsal yüzeysel akış, rüzgârın savurduğu atık ve tozlar gibi yayılı kirlilik kaynaklıdır. Su kirliliğinin bir çeşidi olan besin maddesi kirliliği, denizlere aşırı oranda besin maddesi deşarjı ile oluşan kirliliklerdir. Su yüzeylerinin ötrofikasyonunun asıl sebebidir ve azot ile fosfor gibi aşırı besin maddelerinin yosun üremesini artırması sonucunu doğurur.
Deniz kirliliğinin tarihi eskilere dayansa da deniz kirliliğine karşı önlem almak için önemli uluslararası sözleşmeler ancak yirminci yüzyılda yürürlüğe konmuştur. Deniz kirliliği 1950'lerden başlayarak Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi konferanslarında tartışılan bir konu olmuştur. Birçok bilim insanı okyanusların muazzam büyüklükleri nedeniyle seyrelteme kapasitelerinin sınırsız olduğuna ve kirliliği zararsız boyutlara indirebileceğine inanmaktaydı.
DENİZ KİRLİLİKLERİNİN ANA SEBEPLERİ
Denizlerin kıyısına kurulmuş olan şehirlerin oluşturduğu pislikler, deniz kıyısında yer alan sanayi tesisleri, deniz ve okyanuslarda kurulu bulunan petrol platformları ve boru hatları, hava ve deniz yolunu kullanan araçlar, gemi kazaları (Özellikle petrol taşıyan gemiler), insan eli ile yapılan kasıtlı ve ya bilgisizlikten kaynaklı kirletmeler. Deniz kirlenmesi; deniz ekosistemine zarar veren, insan sağlığını bozan, denizlerdeki faaliyetleri engelleyen, denizin kullanım kalitesini etkileyen ve değerini azaltan madde veya enerjinin insanlar tarafından deniz ortamına doğrudan veya dolaylı olarak bırakılması olarak tanımlanabilir. Deniz kirliliği sadece insanlara değil, denizde yaşayan canlılara da zarar vermektedir. Örneğin geçtiğimiz aylarda yapılan bir araştırmaya göre, bazı yavru balıkların plastik maddelere bağımlı olduğu, doğal gıdaları yerine plastik içerikli şeyler yemeye yöneldikleri ortaya çıkmıştı. Bunun yanı sıra, birçok plastik eşyaya takılan, sıkışan hayvanlar da acı içinde hayatını kaybetmektedir.
Denizlerimizde canlı yaşamının sayıca ve türce giderek azalması, kentsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklanan deniz kirliliğinin artması ve kıyısal yapılaşmanın büyümesinin bir sonucudur. Çeşitli yollardan meydana gelen deniz kirliliği, doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve insanların geleceği bakımından büyük önem arz etmektedir. Ülkemizde, tüm dünyada olduğu gibi, deniz kirliliği ve kıyılar ile ilgili sorunlar büyük bir önem taşımaktadır. Sanayi, deniz taşımacılığı, şehirleşme, turizm ve atıkların boşaltılmasının yanı sıra oluşan deniz kazaları ile de her geçen gün denizlerimiz daha hızlı kirlenmeye başlamıştır.
Cevremuhendisligi.org’da yer alan bilgilere göre ülkemizdeki denizlerdeki kirliliğin sebebi bölgelere göre şöyle açıklanmıştır:
DENİZ KİRLİLİĞİ NASIL ENGELLENİR?
Arıtma ve uzaklaştırma tesisleri kurularak akarsulardan ve kanalizasyonlardan gelen atık maddeler temiz şekilde denize bırakılabilir. Sanayileşme yerlerindeki atık sular denize bırakılmamalı arıtma tesislerinde arıtılarak temizlenmelidir. Çöp, poşet, atık maddeler gelişi güzel denize atılmaması gerekmektedir. Denizlerimizde yüzen devasa ticaret gemilerinin denize çöp bırakması önlenmeli, kazalar durumunda ağır bedeller ödetilmesi gerekmektedir. Denizlerde ve kıyı alanlarda temizleme faaliyetleri yapılarak kirlilikten kurtulabiliriz. Bunun yanı sıra insanlar mutlaka bu konuda bilinçlendirilmelidir.

Özellikle yaz sezonunun açılmasıyla birlikte, sahil kesimlerine giden insanlar burada tüm çöplerini denize yahut deniz kenarına bırakmaktadır. Bu da ciddi anlamda bir kirliliğe yol açmaktadır. Böyle yapan insanlar mutlak surette caydırıcı cezalarla cezalandırılmalılardır.
Günün Vegan Tarifi
Badem Sütlü Çorba
Kereviz sapı
1 büyük boy patates
Soya sosu
1 büyük soğan
Dereotu
Kırmızı toz biber
200 ml badem sütü
500 ml kaynar su
Ayçiçek yağı
Tenceremizi ocağa alıp yağımızı ekliyoruz. Soğanları, patatesleri ekleyip kavuruyoruz. Son olarak kereviz saplarımızı doğrayıp ekliyoruz. Biraz soya sosu, kırmızı toz biber ekleyip hafif kavurmaya devam edip içerisine sıcak su ekliyoruz. Bu adımda tuzunu kontrol edip tuz ekleyebilirsiniz. Sebzelerin tadı suya geçene kadar pişirdikten sonra son olarak badem sütümüzü de ekliyor, tuzunu kontrol edip pişmeye bırakıyoruz. Servis ederken dereotuyla süsleyebilirsiniz.

Deniz Kirliliği
Neşe Yavuz
Yazarımız Kim ?

Neşe Yavuz