Dijitalleştirme, bilgiyi dijital formata dönüştürme işlemidir. Bu formatta, bilgi, ayrı ayrı adreslenebilen (genellikle baytlar adı verilen çoklu bit gruplarında) ayrıştırılabilen ayrı veri birimleri halinde düzenlenir. Bilgisayarların ve hesaplama kapasitesine sahip birçok cihazın (dijital kameralar ve dijital işitme cihazları gibi) işleyebildiği ikili veridir. Bilgilerin sayısallaştırılması korumayı, erişmeyi ve paylaşmayı kolaylaştırır. Örneğin, orijinal bir tarihi belge yalnızca fiziksel konumunu ziyaret eden kişiler tarafından erişilebilir olabilir, ancak belge içeriği dijitalleştirilirse, dünya çapındaki insanlara da erişilebilir. Günümüzde tarihsel ve kültürel açıdan önemli verilerin dijitalleştirilmesine yönelik bir eğilim var.
Son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz dijital dönüşüm (digital transformation) kavramı da birçok alanda karşımıza çıkmakta ve sektörleri de etkilemektedir. Sürekli olarak gördüğümüz bu kavramın ne olduğunu sizler de merak ediyorsunuzdur, bu nedenle size kısaca dijital dönüşümden bahsedeceğim ve gelecekte bizlere neler sağlayacağını anlatacağım. Dijital dönüşüm kısaca, markaların ve firmaların –hatta kişilerin- dijital çağa ayak uydurma amacıyla teknolojinin tüm süreçlerinden yararlanmayı ifade ediyor. Dijital dönüşüm kısaca, bir şirketin, kurumun ya da kuruluşun dijital çağa ayak uydurmak için, pazarlamadan iş modeline, otomasyondan organizasyon yapısına kadar her şeyini yeni dünya araçları (teknolojik araçlar) ile yapmasına verilen genel bir tanımdır. Bu nedenle dijital dönüşümü sadece internet sitesi vs. diye anlatmamız biraz abes kaçar. Gazetemizde özellikle de son aylarda yayınlanan haberlerde de sürekli olarak dijital dönüşüm kavramına rastlıyorsunuzdur… Dijital devrimi tam anlamıyla yaşadığımız bu günlerde, artık hemen hemen herkesi dijital mecraları sıklıkla kullanıyor. Bu nedenle gerek haber gerekse de diğer mecralarda bu kavramla sürekli olarak haşır neşir oluyoruz. Teknolojik gelişmeler, günlük hayatımızda giderek artan bir rol oynuyor. Şirketler ve markalarda bu nedenle tüketicilere beklenti içerisinde oldukları dijital deneyimleri sunabilmek için çabalıyor. Dijital dönüşümü tüm benliğinde yaşayabilen ve kullanıcılarına sunan firmalar yükselişe geçerken, bu teknolojilere uzak duran firmalar ise yavaş yavaş pazardaki etkilerini kaybediyor. Günümüzde daha fazla marka, dijital stratejilere olan bağlılıklarını yeniliyor, bu sayede de hedef kitleyi ellerinde tutarak gün geçtikçe de daha fazla insana ulaşma imkanını elde ediyor. İşte hal böyle olunca da birçok uzman firmalara, dijital dönüşüme bir an önce adapte olmalarını öneriyor.
DÖNÜŞÜME EĞİLMEK GEREK
Markalar, kendi stratejileri doğrultusunda dijital dönüşümü doğru bir şekilde kullanmalıdır. Sırf dijital dönüşüme ayak uyduracağız diye, olur olmadık teknolojileri kullanmak da anlamsız bir seçenektir ve tüketiciyi yorabilir. Bu nedenle her marka, kurum ya da kuruluş; dijital dönüşümün onlar için gerçekten ne ifade ettiğini ve nasıl uygulamaları gerektiğini incelemeli, analizler doğrultusunda ise iyi bir planlama yapmalıdır. Örneğin hangi uygulamaların hangi platformlarda ve süreçlerde kaliteli sonuçlar verebileceği raporlanmalıdır. Bunun sonucunda da hedef kitleye yönelik yapılan çalışmalardan olumlu getiriler alınabilir. Fakat olur olmadık her teknolojiyi kullanmak gereksiz yere para harcamak ve zarar etmek anlamına gelir.