Toplumda sağlık ve beslenme alanlarında bilimsel bilginin temel alınmasını hedefleyen Sabri Ülker Vakfı, İsviçre’nin Lozan şehrinde düzenlenen 11. Dünya Bilim Gazetecileri Konferansı’nda “Bilgi Kirliliği İle Nasıl Mücadele Etmeli?” başlıklı oturuma ev sahipliği yaptı. Bu oturum özellikle günümüzde yaşanan bilgi kirliliği açısından oldukça önemli. Artık hepimiz cebimizdeki telefonlardan dahi istediğimiz bilgiye –doğru ya da yanlış- anında ulaşabiliyoruz. Bu da hayatımızı olumlu / olumsuz anlamda etkiliyor. Bu oturumda konuşulanlar da bu konu açısından oldukça önemli. Bu nedenle bu köşemde size bu tartışmadan bahsedeceğim.
BİLİM BUNU KONUŞUYOR
Bilimsel bilginin temel alınmasının önemine dikkat çekilen oturumda sağlık ve beslenme alanında dünyadan ve Türkiye’den en iyi uygulamalar paylaşılarak bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler de tartışıldı. Sabri Ülker Vakfı’nın en iyi uygulama örneği olarak sunduğu, Türkiye’nin tek dijital bilimsel bilgi paylaşım sitesi “Bilim Bunu Konuşuyor Platformu”nun anlatıldığı oturum, dünyanın önde gelen yayın kuruluşlarının temsilcileri tarafından ilgiyle takip edildi.
Dünya Bilim Gazetecileri Federasyonu tarafından, İsviçre’nin Lozan kentinde “Bilim Gazeteciliğinde Yeni Zirvelere Ulaşmak” temasıyla düzenlenen konferansta, bilim gazeteciliğiyle ilgili meslek ilkeleri ve medyadaki değişikliklerin yol açtığı yeni zorlukların yanı sıra bilim politikası, bilim ve etik sosyoloji gibi birçok konu tartışıldı.
KAYNAK YOK!
Türkiye’de en fazla trafik alan haber portallarında yer alan sağlık ve beslenme içerikleri haberlerin incelendiği “Türk Medyasında Sağlık Haberlerinde Kaynak Değerlendirmesi” (2017, Ağustos) araştırması, haberlerde referans eksikliğine dikkat çekiyor. Araştırma sonuçlarına göre sağlık ve beslenme haberlerinin yüzde 94,7’si imzasız olarak yayınlanıyor. Referans kaynak belirtilmeyen haberlerin oranı yüzde 40,4 iken; kaynak gösterilen haberlere bakıldığında haberlerde gösterilen kaynakların türlerine göre ulusal kaynaklar yüzde 31,9, uluslararası kaynaklar ise yüzde 15,8 olduğu görülüyor. Kaynak kullanımının yetersizliği, uluslararası referans kurumların bilimsel görüşlerinin haber içeriklerine yansımadığını ortaya koyarken, bu alanlarda yaşanan bilgi kirliliğinin de en önemli unsurlarından biri olarak ortaya çıkıyor.
Sabri Ülker Vakfı’nın toplumda beslenme ve sağlık alanında yaşanan bilgi kirliliğine dikkat çekmek üzere hayata geçirdiği “Sağlıklı Beslenme Bilgisi için Kullanılan Kaynaklar ve Bu Kaynaklara Güven 2018” araştırması ise toplumun yarıdan fazlasının sağlıklı beslenme konularıyla ilgili en çok konusunda uzman kimliği ile iletişim kanallarında yer alan isimlere güvendiğini ortaya koyuyor. Araştırma göre sosyal medyanın en çok bilgi alınan, ancak güven konusunda soru işaretler doğurduğunu ortaya koyuyor.