Kurban Resmi

Gıda krizi


  • Oluşturulma Tarihi : 30.06.2020 06:18
  • Güncelleme Tarihi :
Gıda krizi yazının resmi

Mevcut gıda modeli, yukarıdan aşağıya doğru yüksek bir şirket yoğunluğuna tabi olup, kendi ekonomik çıkarlarını kamu ve toplumun yararının üzerine yerleştiren bir dizi uluslararası tarımsal işletme çıkarları tarafından tekelleştirilmektedir. Bu tüm dünyada bu şekilde devam etmektedir. Maalesef bugün, gıda sistemi artık insanların beslenme ihtiyaçlarına veya çevreye saygıyı esas alan sürdürülebilir üretime cevap vermemekte, ancak kapitalist mantığa dayanan, maksimum kâr, maliyet optimizasyonu ve sömürüden faydalanan bir modele dayanmaktadır.
Bu senaryo ile karşı karşıya kalan hükümetler ve uluslararası kurumlar, ulusötesi şirketlerin planlarına boyun eğdiler ve kârlı olmasa da, üretici, sürdürülemez ve özelleştirilmiş bir gıda sisteminde suç ortağı olmak durumunda kaldılar. Özellikle üçüncü dünya ülkeleri bu durumdan çok çekmektedir.
1974'ten bu yana yaşanan en kötü gıda krizi 2007-08'de patlak vermişti. Dünyadaki yüksek gıda ürünleri fiyatları (özellikle buğday, pirinç, soya ve mısır) aç insan sayısında eşi görülmemiş bir artışa neden oldu. 2008 yazından bu yana nispeten daha düşük fiyatlara rağmen, açlık sayısı 2009'da artmaya devam etti. Bu gıda krizi, açlıkla mücadeleyi uluslararası gündeme getirdi. Mart 2008'den beri hükümetler BM ajansları ve birçok toplumsal hareket krizin nedenleri ve bunlara hitap etme yöntemleri konusunda tutumlar benimsemiştir. Ne yazık ki, bu partiler faaliyetlerini koordine etmeye ve yeni yaklaşımlar önermeye çalışırken, daha fazla gıda üretmek için eski tarifler sıklıkla gündeme getiriliyor. 2015 yılına kadar aç insanların yüzdesini yarıya indirmeyi isteyen ilk Binyıl Kalkınma Hedefine açıkça ulaşılamıyor.
YENİDEN YAŞANMASIN
2007 ve 2008 yıllarında dünya çapında gıda fiyatlarındaki yüksek artışlar bir küresel krize dönüşmüş, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklara, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde sosyal huzursuzluklara neden olmuştur. Bu krizin nedeni tarım ürünleri üreten ülkelerdeki kuraklıklar ve petrol fiyatlarındaki artışlar gösterilmektedir. Petrol fiyatları gıdaların nakliye ve gıda endüstrisinde maliyet artışlarına neden olmuştur. Diğer faktörler ise gelişmiş ülkelerdeki bioyakıt kullanımının artmasıyla beraber tarıma ayrılan arazilerin azalması ve özellikle Asya'da toplumun orta-sınıftaki bireylerinin gıda ürünlerine olan taleplerinin artmasıdır. Bu ortam dünyadaki gıda stoklarının azalmasına ve gıda fiyatlarında yükselişlere neden oldu. Ayrıca finansal krizin etkisiyle yatırımcılar gıda ürünlerini yatırım aracı olarak görmüşlerdir. Bu durumda artışların hızlanmasına neden olmuştur. Birçok ülkede bu kriz ciddi sorunlar yaratmıştır.
Şimdi ise yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile beraber bu konu yeniden gündeme gelmiştir. Greenpeace gıda krizi yaşanmaması adına bir kampanya düzenleyerek yetkililere çağrıda bulunmaktadır. Yapılan çağrıda şu ifadeler kullanılmaktadır: “Koronavirüs salgını, tüm dünyada gıdaya erişim konusunda endişe yarattı. Böylesi büyük bir sağlık krizinde, kendine yetebilen tarım üretimi ile gıdaya eşit erişimin sağlanmasının önemi bir kez daha anlaşıldı. Bu sağlık krizi ortamında, olası bir gıda krizinden etkilenmemek adına Türkiye vakit kaybetmeden tarım ve gıda konusunda ülkeyi daha güçlü ve tamamen kendine yeter bir konuma taşıyacak bir ‘Kriz Dönemlerinde Tarım ve Gıda’ planı hazırlamalı ve paketi hayata geçirmelidir. Son 6 aylık süreçte sadece Türkiye değil, dünyada hiçbir ülkenin uzun vadede böylesi bir krize karşı koyacak stratejik bir gıda&tarım planına sahip olmadığı görülmüştür. Türkiye, yıllık 44 milyar ABD Doları üretimle halihazırda dünyada en çok tarımsal üretim yapan ilk 10 -11 ülke içinde yer almaktadır. Ne var ki bu durum, Türkiye tarımının da diğer ülkeler gibi krizler karşısında şu an kırılgan olmadığı anlamına gelmemektedir. Koronavirüs salgınının henüz ne zaman sonlanacağı belli olmadığı gibi, salgının seyrine dair de net bir öngörü bulunmamaktadır. Bu durum da uzun vadede tarım ve gıda alanında sıkıntılar yaşanılmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı hiç vakit kaybetmeden harekete geçerek bir ‘Kriz Dönemlerinde Tarım ve Gıda’ planı hazırlamalıdır.”

Greenpeace’in önerdiği gibi bir planın hazırlanması ve uygulanması durumunda ülkemiz salgından daha güçlü ve az hasarla çıkacaktır. Bu nedenle bu tip önerilerin dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.
Günün Vegan Tarifi
Pancar Çorbası
Malzemeler
1 sb aşurelik buğday
200 gr vegan krema
1 yk un
3 diş sarımsak
2 pancar
1 çk tuz
Pul biber, kuru nane, kekik
Buğdayı yumuşayıncaya kadar haşlayın. Tencereye kremayı koyun. Orta ateşte hafiften pişerken içine dövülmüş sarımsak, rendelenmiş pancar, baharatlar ve tuzu ekleyin. Karıştırın. İçerisine haşlanmış buğdayı ve 7 bardak içme suyunu ekleyip karıştırın. Orta ısılı ateşte tahta kaşık yardımıyla karıştırarak çorba kaynayana kadar pişirin. Kaynadıktan sonra ise altını kısın. Dilerseniz blender yardımıyla pürüzsüz bir kıvama getirebilirsiniz.

Gıda krizi
Neşe Yavuz
Yazarımız Kim ?

Neşe Yavuz