Ramazan’da sofralarımızdan eksik olmayan hurmadan bahsedelim biraz. Aslında bu harika
meyveyi sadece Ramazan’da değil, yılın bütün dönemlerinde tüketmemiz sağlığımız için
müthiş faydalı olacaktır. Bilimsel adı “Phoenix Dactylifera” olan hurma, bir tür tropik iklim
palmiyesinin meyvesidir. Sağlık açısından çok yararlı olan bu meyvenin soframızda özel bir
yeri vardır. Hurma, karbonhidrattan zengin bir meyve olmasına karşın, yüksek oranda lif
içermesi nedeniyle tokluk hissi oluşturur, aynı zamanda bağırsakları çalıştırır ve kabızlığa
karşı oldukça etkilidir. Diğer yandan, içerdiği protein miktarı düşük (yüzde 2.3-5.6) olduğu
halde, hiç bir meyvede bulunmayan amino asit çeşitliliğine sahiptir. Hurma, 23 farklı amino
asit içerir. Ayrıca, yaklaşık 15 çeşit mineral içeren hurmada, yüksek sayılabilecek bir oranda
potasyum vardır. Günde 2-3 hurma tüketmek, bir insanın neredeyse günlük magnezyum
ihtiyacını karşılar.
Potasyumun yanı sıra bor, kalsiyum, kobalt, bakır, flor, demir, magnezyum, manganez,
fosfor, sodyum ve çinko da içeren hurmada, daha az miktarda olmakla birlikte C, B1, B2,
niasin ve A vitamini de bulunmaktadır. Hurma, içeriğindeki kalsiyum ve fosfat sayesinde
kemikleri güçlendirdiği gibi, kemik erimesi başta olmak üzere, birçok kemik hastalığının
önlenmesine yardımcı olur. İçerdiği B6 vitamini nedeniyle, vücudun strese karşı savunma
geliştirmesine ve hafızanın kuvvetlenmesine yardımcı olan hurma, içeriğindeki B1 vitamini
sayesinde de, sinir sisteminin güçlenmesini kolaylaştırır. Bu konuda klinik araştırmalar da
sürdürülmektedir. Aynı zamanda, B1 ve B6 vitaminleri sayesinde, karaciğerin korunması ve
sağlıklı şekilde çalışmasını da destekler.
YÜKSEK ORANDA MAGNEZYUM
Bağışıklık sistemini destekleyen antioksidan etkili selenyumdan ve C vitamininden zengin bir
meyve olması nedeniyle vücudun zararlı bakterilerden korunmasına yardımcı olan hurma,
içerdiği yüksek orandaki magnezyum nedeniyle de vücutta oluşabilecek enfeksiyon riskini
azaltabilmektedir. Hurma, yüksek derecede antioksidan içerdiğinden dolayı kalp ve damar
tıkanıklıklarını engelleyici özelliğe sahip olabilmekle birlikte, yaşlılığa bağlı gelişen
semptomların da gerilemesine yardımcı olur. Hurmanın antioksidan içeriği, beklemeye bağlı
olarak artmaktadır. O yüzden, taze olarak tüketilmesinin yanı sıra, beklemiş hurmanın
tüketilmesi de oldukça faydalıdır. Yapılan klinik çalışmalarda, hurmanın prebiyotik etkisi ve
buna bağlı olarak sindirim kolon sağlığı biomarkelerine faydaları araştırılmaktadır. Birçok
farklı tarifi hurma ile denemek mümkün. Hurma özellikle raw beslenmede büyük bir önem
taşıyor. Yine örnek verecek olursak veganlar tatlılarını genellikle hurma kullanarak yapıyor.
Bunun da birçok farklı tarifini rahatlıkla görebiliyoruz.
Özellikle bağışıklığımızı güçlendirmemizin önemini iyice anladığımız şu günlerde
sofralarımızdan hurma gibi güçlü gıdaları asla eksik etmememiz gerekiyor.
----
Günün Vegan Tarifi
Raw Bar
Malzemeler
500 gr. hurma
1 su bardağı çiğ badem
1 su bardağı kaju
1 su bardağı hindistan cevizi rendesi
2 çorba kaşığı agave şurubu
1 adet vanilya çubuğu
Badem, kaju ve hurmayı rondodan geçirin. Vanilya çubuğunu boylamasına ikiye kesin.
Vanilya taneciklerini bıçak yardımıyla sıyırıp karışıma ekleyin. Hindistan cevizi rendesini ve
agave şurubunu da karışıma ilave edip, rondoda birkaç tur daha karıştırın. Karışım bir araya
gelene kadar kısaca yoğurun. Ceviz büyüklüğünde parçalar şeklinde yuvarlayın ya da tercih
ettiğiniz kurabiye kalıbı ile şekillendirip servis edin. (Macro More)