CHP, 16 yıl aradan sonra İzmirde üyelerine demokrasi şöleni yaşattı. CHPliler geçtiğimiz gün sabahın erken saatlerinde sandık başına giderek parti içi demokrasiyi kutladı. Haftalardır hatta yıllardır beklenen bu an ne yazık ki partililerin tam katılımı olmadan gerçekleştirildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önseçimden zaferle ayrıldı ayrılmasına ama bu noktada düşünmesi ve iyileştirmesi gereken şeyler olduğunu da fark etmiş olmalı. Partililerin birçoğunun seçime katılmaması, belki partiye küskünlük belki de Kemal Kılıçdaroğluna tepki olarak yorumlanabilir. Ama en azından bu önseçimler, Genel Başkanın hem bazı şeyleri idrak etmesine hem de parti içinde iyileştirilmesi gereken şeyler olduğunu fark etmesine önayak oldu. Bu açıdan önseçim başarılı bir süreçti diyebiliriz. Tabi diğer partilerin böyle bir şey yapmaya cesaret edememesi, Kılıçdaroğlunun ise bu cesur seçimin altından oy oranı bazında en yakın rakibini ikiye katlayarak kalkması da partisinin ve kendisinin forsunu bir nebze yükseltti.
Gelelim İzmirdeki önseçimlerin yankılarına. İkinci Bölgeden Kemal Kılıçdaroğlu ve Mustafa Balbayın ilk iki sıraya yerleşerek önseçimi atlatacağı zaten tahmin edilebilir bir şeydi. Bu iki isim haricinde, cemiyet başkanlığı görevinden istifa ederek aday adaylığını açıklayan Sertelin de üçüncülüğü beklenilen bir durumdu. Ben Kamil Okyay Sındırın bir sürpriz yaparak önseçimi Sertelin üstünde tamamlayacağını düşünmüştüm ama olmadı. Sındırın 4. sıraya yerleşmesindeki etken de bana kalırsa İzmirde Kocaoğlu ile yaşadığı siyasi çekişme oldu. Bunun haricinde kendisinin belediye başkanı iken halkla kaynaşması sizden biriyim demek yerine direkt halkın içinde yer alması da 4. sıraya yerleşmesindeki etkenlerden biri. Kemal Kılıçdaroğlunun İzmirde önseçime katılma kararı en çok Ali Engin ve Ülkümen Rodoplu gibi isimlere zarar verdi. Kaldı ki zaten bu isimlerin milletvekilliği için daha çok ekmek yemeleri gerektiğini düşünüyordum. Bu isimlerden başka, Osman Özgüven ve Levent Eyipişirenin de ilk 10a girememesi bazı İzmirlilerde hüsrana neden oldu.
Birinci Bölgede de ilk sıraya beklenildiği gibi, geçmişinde sendikacılık olan, halkın içinde yer alan Musa Çam yerleşti. Diğer sıralardaki isimlerden, Murat Bakan, Tacettin Bayır, Sevda Kılıç, Ednan Arslan da parti içinde sevilen, partiye kendilerince emek vermiş isimler olduğundan ilk 10a girmeleri şaşırtmadı. Bunun yanı sıra canla başla seçim çalışması yapan Ergin Demir, eski Kadın Kolları Başkanı Özgün Utku, eski İl Başkan Yardımcısı Altan İnanç, Buca İlçe Başkanı Bekdaş Güle karşı yürüttüğü Değişim Hareketi ile akıllarda kalan Erkut Tamay ve CHP Konak eski İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu kendilerinden bekleneni başaramadı.
Hüseyin Saygılı, Hülya Güven ve Mustafa Moroğlunun ise ilk 10 dışında kalması aslında pek de şaşırtıcı bir durum olmadı İzmirliler açısından. Mustafa Moroğlunun, Kocaoğlu ile yakın ilişkileri, üye bazlı seçimde kendisinin dışarıda kalmasına yol açtı. Bucada yaşayanlardan duyduklarıma göre de Ercan Tatının ilk on dışında kalması belediye başkanıyken yaptığı hatalı davranışlardan ötürü oldu.
İki bölgeden de ilk üç dışında kalan isimler, HDP ve MHPnin yapacağı hamlelerle hüsrana uğrayabilir. Özellikle HDPnin barajı aşabileceği ihtimali ve İzmirden güçlü isimlerle seçime gireceği söylentisi gerçek olursa eğer, CHP hem parti olarak hüsrana uğrayabilir hem de milletvekili adayları bekledikleri hayali gerçekleştiremeyebilir.
KADIN AYIBI
Önseçimde yaşananlardan eleştirebileceğim en önemli nokta ise kadın aday adaylarının, milletvekili adaylığına layık görülmemesi. Her iki bölgede ilk 10a birer kadın girdi fakat giren isimler de seçilebilecek sırada yer alamadı. Türkiyenin en modern kentlerinden biri olarak ifade edilen İzmirin önseçimde kadınlar konusunda sınıfta kalarak diğer şehirlerin arkasına düşmesi CHPye yakışmadı. CHPnin bu açığını kontenjanla kapatması gerekiyor, aksi takdirde Kılıçdaroğlunun kadınlar ve gençlerle siyaset söylemine gölge düşmüş olacak.
Son olarak, bu önseçim, siyasi hesaplaşmaları içerisinde barındırdığı gibi, İzmirde bulunan CHPli üyelerin söz sahibi olma hakkına kavuşmasını da sağladı. Kontenjan atamaları da yapıldıktan sonra, CHPnin İzmirde nelerle karşılaşacağını daha net yorumlayabileceğiz.