Önceki gün ülkemizde yaşanan güzel bir olay, bana bazı şeyler düşündürttü. Ordu’da bir kedi, içi fuel-oil dolu kuyuya düştü. Onu gören 19 yaşındaki Özgür Ege Şire, kuyuya girmeye cesaret etti ve kediyi kurtarmayı başardı. Şire, kedi sesi duyup kuyunun yanına gittiğinde içindeki kediyi gördü ve büyük bir hızla kıyafetleriyle yakıt dolu kuyuya girdi. Ardından kediyi kurtarmayı başardı. Kedinin hayatını kurtaran genç, çevrede yaşayanlar ve bekçilerin yardımıyla kuyudan çıktı. Şire bu olayın üstüne, “Her insanın yapması gereken hareket. Hayvan sevgisinin aşılanmasını istiyorum” diye konuştu. Kahramanımıza kesinlikle katılıyorum, bu her insanın yapması gereken bir şey. Fakat bunu yapmayı bırakın yapılan iyiliklere dahi köstek olmaya çalışan insanlar var.
Örneğin evlerimizin önüne koyduğumuz su ve mama kapları sürekli olarak çalınıyor, çöpe atılıyor ya da çöp / kültablası olarak kullanılıyor. Diyeceksiniz ki belki çöp sanıyorlar. Hayır! Üzerine hayvanlar için su kabıdır dokunmayınız yazsak dahi ertesi günü bunları ortada göremiyoruz. Önceki gün yaşadığım yerin 2 sokak ötesinde bir apartmanın demirlerine zincirlenmiş halde bir su kabı gördüm. Bisiklet kilidi ve zincir kullanılarak, su kabının atılmasını önlemeye çalışmışlar. Bunu yapmak zorunda kalmak bile bence çok kötü bir şey. Örneğin geçtiğimiz gün bir kediye su verecektim, su odakları kirliydi ve bu nedenle ufak su şişesinin kapağına su koymak zorunda kaldım.
İNSANLAR DUYARSIZ!
Kentimizde hayvanlara destek konusunda hep belediyelere yükleniyoruz. Bunu ben de önceki yazılarımda hep yaptım. Haklıyız tabi ki ama belediyenin az da olsa yaptığı düzenlemelere kentliler de saygı göstermiyor. Bu konuya mutlaka değinmek lazım. Belediyeler birkaç senedir hayvanlar için otomatik su kapları, beslenme odakları vs. gibi projelere imza atıyor. Yeterli olmasa dahi ilçelerin belli bölgelerine koyulan beslenme odakları, teoride hayvanlar için oldukça faydalı. Fakat iş bu odakların nasıl kullanıldığına gelince orda bir tıkanma yaşıyoruz. Neredeyse her beslenme odağında bulunan kaplarda pislikler var. Özellikle sigara izmaritleri, bilinçli bir şekilde bu su dolu kaplara atılıyor. 2 adım ötede çöp tenekesi olmasına rağmen insanlar bu iğrençliği yapmaya ısrarla devam ediyor.
Belediye de bu yerleştiren beslenme odakları ve mama/su kaplarının takipçisi olmadığı için iş çığırından çıkıyor. Belediyenin mutlaka sürekli olarak bu kapları kontrol etmesi, gerektiği zaman da temizlemesi gerekiyor. Fakat kaplar oraya koyulduktan sonra unutulup gidiyor. Uzun zaman sonra o kaplarda küflenmeler ve yosun tutmalar da haliyle başlıyor. Her gün park bahçe temizliği yapanların yanına bu odaklarla ilgilenmesi gereken birisi verilse problem çözülür gibi geliyor. Madem hayvanlar için böyle güzel adımlar atıyorsunuz, neden bunun devamı gelmiyor? Bu konuda iş sadece belediyeye düşmüyor tabi ki. İnsanları da bir şekilde bilinçlendirmek lazım. Yahut bu kapları kirletenlere bir takım yaptırımlar uygulanmalı.
DOKUNMAYIN!
Sokak hayvanlarını sevmek zorunda değilsiniz, fakat saygı duymak zorundasınız! Bu nedenle hiçbir şey yapmıyorsanız bile hayvanlara köstek olmaktan vaz geçin. Vaz geçin ki bu hayvanlar da yaşam haklarını kullanabilsinler.